23 NİSAN 1920’DE TBMM’NİN AKİL İNSANLARI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









23 NİSAN 1920’DE TBMM’NİN AKİL İNSANLARI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 23.04.2013 > Kaç kez okundu? 2567

Paylaş


Mil­le­ti­mi­zin güç­lü, mut­lu ve gü­ven­lik için­de ya­şa­ya­bil­me­si için, dev­le­tin ta­ma­men mil­lî bir si­ya­set iz­le­me­si ve bu si­ya­se­tin, iç kuru­luş­la­rı­mı­za ta­ma­men uy­gun ve da­ya­lı olma­sı la­zım­dır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk -1920

Şurası bir gerçek ki Başbakan Erdoğan, gündem yaratmakta ve kamuoyunu yarattığı sanal gündemlerle istediği kadar oyalamak konusunda çok mahirdir.



Bugün yüzde doksanının tam kontrol altına alındığı medya kullanılarak yaratılan sahte gündemlerle kamuoyu meşgul edilmektedir.



Kamuoyu sahte gündemlerle meşgul iken çok önemli devlet işlerinin gözlerden ırak kotarılıyor olması da bilinen bir gerçektir.



“Akil İnsanlar Hareketi”, başbakan Erdoğan’ın yarattığı en son kamuoyu mühendisliği harikasıdır. 7 ayrı bölgede devlet imkanları ile adeta turistik Türkiye turu yapan ve her gittikleri yerde halkın tepkisi ile karşılaşan akil adamların günlük serüvenleri ülkemiz gündeminin olmazsa olmaz baş haberidir. Ne yaptıklarını, neden yaptıklarını bilmeyen bu akillerin en başarılı işlevleri kamuoyu gündemini yeterince oyalıyor olmalarıdır. Zaten tam görevleri de budur.



Akil adamlar; konularında uzman oldukları halk tarafından önceden bellenen, bilen ve bildiğini bilmeyenlere aktaran, aklına inanılan ve toplumu istenen hedefler istikametinde yönlendiren insanlardır.



Oysa Ak Partinin akil adamları bu tarife uymamaktadır. Bunların millete vereceği yeni bir bilgi yoktur. Çünkü seçilenlerin tamamı 11 yıllık Ak Parti iktidarının kontrolundaki medyanın tanınmış ekran yüzleridir. Vereceklerini zaten bugüne kadar vermişlerdir. Onların halka verecekleri değil, ama belki halktan alacakları şeyler vardır.



Görülen odur ki, medyamız aldıkları talimat gereği akil adamlar hareketini iki ay daha toplumun gündeminde ön planda tutmaya devam edecektir.



Yazımızın başlığı, 23 Nisan 1920 TBMM’nin akil adamlarıdır. Yani Atatürk’ün akil adamlarının hikayesidir. Günümüz medyasında Ak Partinin akil adamları, 1918-1920 mütareke dönemindeki İngiliz ve Yunan işgâlinin ne kadar iyi olduğu konusunda halkı bilgilendirecek Başbakan Damat Ferit Paşa’nın akil adamları ile mukayese edilmektedir. Oysa ayni tarihlerde Damat Ferit Paşa’nın seçtiklerine benzemeyen bir başka akil adamlar hareketi daha vardır. Onlar, TBMM içinde kurulan ve milli mücadele konusunda halkı aydınlatmak, onlara yönelik psikolojik savaş saldırılarını önlemek ve yurdun kurtarılmasında milletin teveccühü ile desteğini kazanmak görevi verilen Atatürk’ün ve TBMM’nin akil adamlarıdır.



Bu hareketi, bugün AK Partinin teklifi ile oluşturulmaya çalışılan çözüm sürecinin yürütülmesi ve değerlendirilmesi için TBMM’de araştırma komisyonun faaliyet sahası ile de karşılaştıramayız. Çünkü, 1920’nin akil adamlar hareketi bambaşkadır. Çok özeldir. Ve çok başarılı bir hareket olarak işlevini tamamlayarak tarihteki mümtaz yerini almıştır.



Şim­di 2013 Tür­ki­ye’si­ne dönelim ve gü­nü­müz TBMM’nin iç yönetimine göz atalım. Bu­gün 93 yıl­lık bir ça­lış­ma tec­rü­be­si­ne sa­hip olan TBMM’nin se­çim­ler­le ye­ni­len­me­si­ni mü­tea­kip yer­leş­miş ve ku­rum­sal­laş­mış İç Tü­zük hü­küm­le­ri­ne gö­re ça­lı­şa­bil­me­si, ya­ni ya­sa­ma gö­rev­le­ri­ni ye­ri­ne ge­ti­r­me­si için se­çim­le­rin üze­rin­den en az iki ay geç­mek­te­dir. İki ay içersin­de TBMM’nin baş­ka­nını ve yet­ki­li ku­rul­la­rı­nı seç­me­kte, mil­let­ve­kil­le­ri­nin ye­min et­me­le­ri ve ko­mis­yon­la­rın oluş­tu­rul­arak çalışmaya başlaması an­cak ta­mam­lan­mak­ta­dır.



Şim­di de Gazi’nin 23 Ni­san 1920’de kur­du­ğu Bi­rin­ci TBMM’nin ça­lış­ma­la­rı­nı görmek için TBMM Giz­li Za­bıt­la­rın­a göz atalım. Zabıtların diline göre Atatürk dönemi TBMM’nin ça­lış­ma tak­vi­mi­nin bu­gün­kü ile mu­ka­ye­se edi­le­me­ye­cek ka­dar hız­lı ve kap­sam­lı ol­du­ğu­nu gö­rü­rüz.



Yi­ne es­ki­ye dö­ne­lim. Ta­rih 27 Ni­san 1920’dir. Mec­lis açı­la­lı 4 gün ol­muş­tur. Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Şeyh Ser­vet Efen­di kür­sü­de­dir. Ser­vet Efen­di; ha­zır­la­dı­ğı İr­şâ­dat En­cü­me­ni (Ay­dın­lat­ma Ko­mis­yo­nu) ku­rul­ma­sı hak­kın­da­ki öner­ge­yi sun­mak­ta­dır; (TBMM’nin Za­bıt Ce­ri­de­si, C.1, 1’nci Dev­re, S.94 )



“TBMM Yük­sek Baş­kan­lı­ğı­na;



İr­şâd’ın (Yol gös­ter­me­nin, insanları ay­dın­lat­ma­nın) insan­lık ha­ya­tı­nın önemli mut­lu­luk et­men­le­rin­den bi­ri ol­du­ğu sa­yı­sız olay­la­rı ile ka­nıt­lan­mış ve gerçek­leş­miş bu­lun­mak­ta­dır. Düş­man­la­rı­mız bu ya­rar­lı ve kut­sal ger­çe­ği tersi­ne çe­vi­re­rek, gö­rü­nüş­te hak­la­rı sa­vu­nur gö­rü­nüp ger­çek­te ise ya­lan­la­rı uy­du­rup, yalan­la­rı ya­ya­rak ger­çek­le­ri sap­tır­mak­ta, sa­hip bu­lun­ma­dık­la­rı hak­la­rı ele geçirmek ve çı­kar­la­rı­nı sağ­la­mak için pro­pa­gan­da adı al­tın­da ör­güt­ler kur­mak­ta, bu ör­güt­le­ri mad­di ve ma­ne­vi öz­ve­ri­ler­de bu­lu­na­rak ya­şa­tıp des­tek­le­mek­te ve bu yol­la bü­tün in­san­lık dün­ya­sı­nı kan­dı­rmak ve şa­şırt­mak­ta de­vam et­mek­te­dir­ler.



Bu­gün kar­şı kar­şı­ya kal­dı­ğı­mız üzün­tü ve­ri­ci du­rum düş­man­la­rı­mızca kullanı­lan pro­pa­gan­da ara­cı ile ger­çek­leş­ti­ril­mek­te­dir. Bu se­bep­ler­le aley­hi­miz­de kul­la­nı­lan bu si­la­ha kar­şı ay­nı si­lah­la kar­şı­lık ver­mek ge­re­ği­nin açık ol­ma­sı­na ilaveten her uy­gun ve hu­ku­ki şe­kil­de ger­çek­le­ri yay­ma­nın ve in­san­la­rı­mı­za yol gös­ter­me­nin ve ka­mu­oyu­nu ay­dın­lat­ma­nın öne­mi ve bü­yük­lü­ğü­nü an­lat­mak gerekme­ye­cek ka­dar açık bulun­mak­ta­dır.



Bu yüz­den Bü­yük Mil­let Mec­li­si­mi­zin ku­ra­ca­ğı ça­lış­ma şu­be­le­ri ara­sın­da bir İr­şa­di­ye İş­le­ri Şu­be­si ku­rul­ma­sı ile bu­nun tüm Os­man­lı ül­ke­si­ne ya­yıl­ma­sı­nı öneri­rim.. Bur­sa Mil­let­ve­ki­li Şeyh Ser­vet.”



Öner­ge­yi Mec­lis Baş­kan­lı­ğa su­nan Şeyh Ser­vet Efen­di bu­nun­la kal­ma­mış, öner­ge­si­nin ge­rek­çe­sini açık­la­yan uzun bir ko­nuş­ma yap­mış­tır. Bütün yurtta yürütü­len yıkıcı İn­gi­liz ve Yu­nan pro­pa­gan­da­sın­dan ör­nek­ler ve­re­rek bu ko­nu­nun öne­mi­ni ve aci­li­ye­ti­ni mil­let­ve­kil­le­ri­nin dik­ka­ti­ne sun­muş­tur. İn­gil­te­re ve Yu­na­nis­tan’ın pro­fes­yo­nel­ce ça­lış­ma yap­tı­ğı­nı, bu­na kar­şı an­cak ay­nı şe­kil­de ve pro­fes­yo­nel­ce sürdürülen çalışmalarla kar­şı ko­nu­la­bi­le­ce­ği­ni ör­nek­le­ri ile izah etmiştir. Mutla­ka ül­ke ça­pın­da bir ör­güt­len­me içi­ne gir­me­mi­zin ka­çı­nıl­maz ol­du­ğunu, bu­nun da TBMM için­de yönetim ve yön­len­di­ril­me­si­nin zo­run­lu­lu­ğu­nu vur­gu­la­mış­tır. (TBMM Za­bıt Ce­ri­de­si, C.1, S.95 )



Ko­nu tar­tış­ma­ya açıl­mış­tır. Pek çok mil­let­ve­ki­li Şeyh Ser­vet’in öner­ge­si­ni des­tek­ler ma­hi­yet­te ken­di böl­ge­le­rin­den ör­nek­ler ve­re­rek önem­li açık­la­ma­lar­da bulun­muş­lar­dır. Ko­nu hak­kın­da söz alan­lar­dan bi­ri­si de Ka­ra­hi­sar Mil­let­ve­ki­li İsmail Şük­rü Beydir. İs­ma­il Şük­rü Bey, ko­nu­nun öne­mi­ne ka­tıl­dı­ğı­nı fa­kat böy­le bir teş­ki­la­tı kur­ma­nın ge­rek­siz ol­du­ğu­nu di­le ge­tir­miş­tir. Ye­ni bir teş­ki­lât oluş­tur­mak ye­ri­ne, da­ha ön­ce ku­ru­lup tüm Os­man­lı il­le­rin­de teş­ki­lat­lan­ma­sı­nı ta­mam­la­ya­rak fa­ali­yet­le­ri­ni sür­dü­ren “Da­rül­hik­met-i İs­la­mi­ye” teş­ki­la­tı­nın güç­len­di­ri­le­rek bu göre­vin bu teş­ki­la­ta ve­ril­me­si­nin mu­va­fık ola­ca­ğı­nı bil­dir­miş­tir. (“Da­rül­hik­met-i İs­la­mi­ye” isim­li teş­ki­lat 1918 yı­lın­da ku­rul­muş­tur. Ama­cı, Os­man­lı Devleti bün­ye­sin­de­ki İs­la­mi un­sur­lar ara­sın­da İs­la­mi esas­la­rı yay­mak, İs­lâm Di­ni­ni ko­ru­mak ola­rak be­lir­len­miş­tir.)



TBMM Baş­ka­nı Mus­ta­fa Ke­mal Pa­şa, ko­nu ile il­gi­li ola­rak mec­li­se hi­ta­ben yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da;



“Mü­saa­de bu­yu­rur­sa­nız iki önem­li tek­lif ile kar­şı kar­şı­ya bu­lu­nu­yo­ruz. Birinci­si Şeyh Ser­vet Efen­di Haz­ret­le­ri­nin öner­ge­si­dir ki; İr­şâd En­cü­me­ni adı altında bir he­ye­tin ku­rul­ma­sı­dır. Sa­nı­yo­rum ki bu­nun ba­tı di­lin­de­ki adı pro­pa­gan­da he­ye­ti­dir. Bu­na do­ğal ola­rak ara­mız­da­ki de­ğer­li ilim adam­la­rı, ho­ca­la­rı­mız di­ğer kişi­ler de ka­tı­la­bi­lir. Bu öner­ge­yi uy­gun bu­lan­lar el­le­ri­ni kal­dır­sın.. Ço­ğun­luk var­dır. Öner­ge ka­bul edil­miş­tir”



Sözleri ile as­lın­da ta­ma­men ken­disinin ka­ra­rı olan İr­şâ­adat En­cü­me­ni­nin kurul­ma­sı­nı yüce mec­li­sin ona­yın­dan ge­çir­miş­tir. Bu şe­kil­de meclisin açı­lı­şı­nın dör­dün­cü gü­nün­de bu­günün mec­li­si­nde dahi olmayan çok önem­li bir ko­mis­yon ku­ru­lup gö­re­ve baş­la­mış­tır. Ko­mis­yo­nun ku­rul­ma­sı ile bir­lik­te psi­ko­lo­jik ha­re­kât ve pro­pa­gan­da fa­ali­yet­le­ri­nin bir el­den TBMM’nin de­ne­ti­min­de yön­len­di­ril­me­si sağlan­mış­tır. Ve mil­li mü­ca­de­le­nin ba­şa­rı­sı için atı­lan en önem­li adım­lar­dan bi­ri ger­çek­leş­ti­ril­miş­tir.



Ta­rih ders çıkarmak ve ib­ret al­mak için var­dır. 1920 yılında ilk ihtiyaç olarak kurulması öngörülen teşkilatın çağdaş versiyonu, 2003 yı­lın­da her alan­da kü­re­sel sal­dı­rı­lar­la sa­va­şan ve bu sal­dı­rı­lar kar­şı­sın­da tep­ki­siz­le­şip uyuş­tu­ru­lan Türk milleti­ni ve dev­le­ti­ni ko­ru­yup kol­la­ya­cak psi­ko­lo­jik ha­re­kât teş­ki­la­tı AB ve ABD’nin da­yat­ma­sı ile kal­dı­rıl­mış­tır. İş­te Ata­türk’ün ön­der­lik ve yö­ne­tim far­kı bu­ra­da­dır.



Mec­li­sin açıl­ma­sın­dan tam dört gün son­ra 27 Ni­san 1920’de fa­ali­ye­te ge­çen bu ko­mis­yon­da baş­lan­gıç­ta beş mil­let­ve­ki­li gö­rev­len­di­ri­lir. 10 Ma­yıs­ta İçiş­le­ri Encü­me­nin­den iki, Ma­li­ye En­cü­me­nin­den iki, Ad­li­ye En­cü­me­nin­den ise iki­şer millet­ve­ki­li da­ha ve­ri­lir. 13 Ma­yıs’ta Ekonomi En­cü­me­nin­den İz­mir me­bu­su Yu­nus Na­di, Sa­ru­han Me­bu­su Mah­mud Ce­lal Bey (Ce­lal Ba­yar) ko­mis­yo­na dâ­hil edi­lir. Böy­le­ce Yu­nus Na­di Bey baş­kan­lı­ğın­da Cum­hu­ri­yet ta­ri­hi­mi­zin akil adamlarının toplandığı ilk pro­pa­gan­da ve aydınlatma teş­ki­la­tı 14 kişilik güç­lü kad­ro­su ile TBMM’nin ku­rul­ma­sın­dan sadece 20 gün son­ra fa­ali­ye­te baş­lar.



İr­şâdat En­cü­me­ni­nin ilk işi ge­nel bir du­rum tes­pi­ti yap­mak­tır. Pro­pa­gan­da ih­ti­yaç­la­rı be­lir­le­nir. Ko­mis­yo­nun elin­de ne­ler ol­du­ğu ve na­sıl bir teş­ki­lat yapısı ile iş­le­ri yü­rü­te­bi­le­cek­le­ri ka­ra­ra bağ­la­nır. Bu en­cü­me­nin sa­de­ce de­ğer­len­dir­me ve plân­la­ma işini ya­pa­bi­le­ce­ği, oy­sa aydınlatma (irşaadat) hiz­meti­ni bu ko­mis­yon neza­re­tin­de aktif olarak yü­rü­te­cek ye­ni ör­güt­len­me­ye ih­ti­ya­cı ol­du­ğu or­ta­ya çı­kar.



Ko­mis­yon ça­lış­ma­la­rı de­vam eder­ken ko­nu ile il­gi­li ola­rak Sa­ru­han Me­bu­su Mus­ta­fa Ne­ca­ti Bey tara­fın­dan 19 Ma­yıs 1920’de TBMM Baş­kan­lı­ğı­na aydınlatmanın da­ha iyi ya­pı­la­bil­me­si için “İr­şa­a­dat ve İs­tih­ba­rat Ve­kâ­le­ti” ve­ya” İr­şâ­a­dat ve İs­tih­ba­rat Ge­nel Mü­dür­lü­ğü” ku­rul­ma­sı hak­kın­da öner­ge ve­ri­lir. (TBMM Za­bıt Ce­ri­de­si; s. 354 )



İr­şâadat En­cü­me­ni­nin sun­du­ğu “Mat­bu­at ve İs­tih­ba­rat Ge­nel Mü­dür­lü­ğü”nün ku­rul­ma­sı­na iliş­kin ka­nu­nun 1’in­ci mad­de­sin­de bu ku­ru­lu­şun gö­rev­le­ri bütün açık­lı­ğı ile or­ta­ya kon­muş­tur. Şöy­le ki;



Mad­de-1: Bü­tün iç ve dış ya­yın ve ir­şâ­dat ve İs­tih­ba­rat işle­riy­le meş­gul olmak, ba­sı­nın tüm ida­ri iş­le­ri­nin baş­vu­ru ye­ri­ni teş­kil et­mek için Mat­bu­at ve İstihba­rat Ge­nel Mü­dür­lü­ğü” un­va­nı ile İc­ra Ri­ya­se­ti­ne(Bakanlar Kuruluna) bağ­lı bir ge­nel mü­dür­lük ku­rul­muş­tur.”



İs­tik­lal Har­bi­mi­zin ba­şa­rıl­ma­sın­da bü­yük kat­kı­la­rı olan TBMM’nin açılışından sadece1.5 ay sonra 6 Nu­ma­ra­lı Ka­nun ile ku­ru­lan bu ge­nel mü­dür­lük gö­re­vi­ni, “Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü adıyla bugünde sürdürmektedir..



Gö­rül­dü­ğü gi­bi Mil­li Mü­ca­de­le­ ka­za­nılırken, si­lah ka­dar ve hat­ta si­lah­tan da önem­li olan “İn­san­la­rın başar­ma azim ve ira­de­si­nin ye­ni­den ka­za­nıl­ma­sı” hususu üzerin­de de du­rul­muş ve seçilen akil insanlarla ba­şa­rı sağ­lan­mış­tır.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 29
Dün Tekil 1388
Bugün Tekil 642
Toplam Tekil 4062033
IP 3.144.42.196






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























7 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K rler ar s nda ayna satma, sa rlar ar s nda gazel atma.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu