Kiliseler Boşalıyor, Camiler Doluyor.





Geçenlerde yağmurlu bir havada kardeşimi ve arkadaşını balık tuttukları gölden almaya gittim. Alman askeri elbiseli birisi elini uzatarak,



“Es selamın aleyküm, ben Sait” diyerek beni selamladı. “Aleyküm selam” ve tanışmadan sonra bunları gidecekleri yere bıraktım. Sonradan bu Alman askerini hakkında kardeşim meseleyi anlattı.



“Sait in ismi önceden Simon idi. 6 yıldır arkadaşız ve devamlı bizimle geziyordu. Annesi Alman babası İtalyan dır. Bir gün restoranda yemek yerken o domuz sosisi sipariş verdi. Şaka ile yanağına bir tokat atıp bizim yanımızda böyle şeyler yememesini söyledim. Yemeğini bıraktı başka yemek ısmarladı ve nasıl Müslüman olunur anlatmamı istedi. Arkadaşımın babasına kendisini götürdük, ikimizin huzurunda kelimeyi şahadet getirerek Müslüman olup Sait ismini aldı. Yeni dinini müjdelemek için koşarak ailesinin yanına gitti. Ailesi onu kutlamak yerine bütün eşyalarını bir bavula toplayıp dışarı attı. Bir kaç gün bizim evde kaldıktan sonra gidip askere yazıldı ve şimdi bir Müslüman Alman askeridir. Ona bölüğünde helal et ve Müslümanlar için hazırlanmış yiyecekler veriyorlar. Sonradan ailesi ile yine barıştı ve onları İslam dinine geçirmeye uğraşıyor.”



Simonun, Sait olup İslam dinine geçmesi Almanya da nadir bir olay değildir. Almanya nın devlet televizyon kanalı ARD nin verdiği bir haberde yılda 4 bin Almanın İslam dinine geçtiği belirtiliyor.



1979 Yılına kadar dünyada Müslümanlar sesiz sedasız kuzu gibi yaşıyorlardı. İmam Humeyni Şah Rıza Pevhlevi yi tahtından uzaklaştırınca dünyanın gözü İslamiyete çevrildi. 2001 yılında Amerikada ikiz kulelerin havaya uçurulmasıyla İslama merak giderek arttı ve Avrupa halkı İslam hakkında kitaplar okuyup İslam dinine geçmeye başladılar.



Almanya da yılda 4 bin yeni Müslüman çok gibi görünse de Fransa da İslam dinine geçenlerin ortalama sayısı yıllık 90 bin dir. Yeni Müslümanların yüzde 60 i akademisyen, yani bir üniversite mezunudur. Çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Kadınların İslam dinine geçmelerinde en büyük etkenin “örtünme” olduğu vurgulanıyor. Yeni örtünen kadınlar kendilerini daha huzurlu, kadınsı hissettiklerini açıklıyorlar.



Diğer bir araştırmada, yine Almanya nın en eski ve çok tirajlı “Stern” dergisi İslam geçişlerin sebebini söyle açıklıyor.



“Hıristiyanların çoğu inançları hakkında tam bilgili değiller ve bir arayış içindeler. Ayrıca Hıristiyanlıkta üç başlı bir tanrı var. Yani Tanrı, onun oğlu (Hz. Isa), ve Kutsal ruh. Hz. Isa tanrının oğludur ve kendisini insanların günahları için çarmığa gerdirmiştir. Kutsal ruhun ne olduğunu çoğu Hıristiyan anlamıyor. İslam dininde ise bütün her konuya çözüm ve açıklama getirilmiştir. Hz. Muhammet bir insandır ve onun yaptığı reformlar günümüzde de insanları etkiliyor.



Araştırmalarda başka bir gerçek ortaya çıkıyor. Camilerin sayısı artarken yalnız, Essen şehri bölgesinde 2008 yılında 100 den fazla kilise kapatılmıştır. 2015 yılına kadar en az 700 Katolik kilisesinin kapatılması planlanıyor.



Almanya da ilk cami 1915 yılında İngiliz sömürgesinde olan Afrika ülkelerinin Müslüman askerlerine, Almanlara esir düşünce Berlinde kurulmuştur. 2009 yılında 3 bine yakin cami var ve bunların bir kısmı Osmanlı tarzında minarelidir.





Efendim Türkiye de bazıları bazen çıkıp, kendi aklına göre İslam hakkında konuşuyor ve ekliyor. “Türkler zorla Müslüman olmuşlardır. “ Türklerin eski dinlerinde, tek tanrılı dindir. Daha modern bir din olan İslam dinine geçmelerinin sebebi budur. Türkler Müslüman olmadan Hıristiyanlık 900 yıl önce doğmuştu ve halk rağbet göstermemiştir.



Örneğin: Kiliselerde ön sıradaki sandalyeler minder, yastıklıdır. Arka sırada yine tek kişilik sandalyeler vardır. Onun arkasında sıradan banklar var. Her kişi kendi maddi imkan ve makamına göre ön sırada para karşılığı yer ayırtılıyor veya bir müddet için satın alıyor. Camide ilk saflar kim önce giderse onundur. Tanrının evinde ve huzurunda eşitlik böyle olur.