2013 yılına girerken bir kesim de karamsarlık bir kesimde umut var.



Herkes kendi konumuna düşüncesine inancına yaşam durumuna göre tespitler yapıyor.



Herkes algısına göre yorumluyor.







Bazıları; herşey iyi, sen de değiş dönüş ve yaşa diyor.



Bazıları; durum kötü, ne yapmalı, nasıl yapmalı diyor.







Öncelikle gerçekçi tespit yapmak gerekir. Kim mutlu kim karamsar?



Türkiye; akıl, bilim ve adalet yolundan ayrılmış, değerler tersyüz edilmiş, yalan, istismar, çekişme ve dedikodu batağındadır.







Dünya’da, ve Türkiye’de; adalet, paylaşım, düzen özlemi artmaktadır. Tarihin farklı dönemlerinde önce devletler, zevke, sefaya, daldığından, çevre, ahlak ve ruhsal bencillik ve hastalıklarla, kıskançlık, çekememezlik, makam mevki, şöhret, gösteriş, hırsı ile kibirle, gerileyip önemini ve manevi üstünlüğünü kaybetmiştir.







Lüks yaşam arzusu, sanayi ve teknoloji, çevreyi, Çevre felaketi, gıdaları ve genleri bozmuştur.







Genetik bozulma; ahlak ve karakteri kötü etkileyip İnsan yapısını bozup, dünya kaosu oluşturmuştur.







Eğitimin amacı; adalet, paylaşım dürüstlük doğayı korumak, ahlak, edep, erdemlik olgunluk bilim ve bilinçli olmak içindir.







Sağlık, adalet, eğitim, tarım, hayvancılık, ticaret, savunma, çağdaş mantık ve bilinçte algılanmamaktadır.







Türkiye de; rüşvet, haksız kazanç, çekememezlik, kıskançlık, kibir ve bencillik ruh hastalıkları artmıştır.







Cehalet ve ABD, AB özlemi, cahil siyasileri ve bilinçsiz bilgisizleri, kötü etkilemiştir.



Rant, rüşvet, haksız kazanç, kamu mallarını yağmalayan çoğunluğa dayalı seçimlerde, batmaktadır. Halkın çoğunluğu menfaatlerine yönelik tercih yapmaktadır.







Çoğulculuğa dayalı, sürü psikolojisi ve bilinçsiz cehalet seli, devlet ve millet adamı seçemezler. Dürüstlük, adalet, bilimsellik, ahlak, cesaret, işin ehli, müstesna insanlar vardır. Bunlar yalancılık, dolandırıcılık, yalakalık geni taşımadıkları için etkin olamamaktadırlar







Mal, makam, para, mevki ve zevklerine tapınanlarla, cahil çoğulculuğa dayalı seçimlerle, bu yasalarla, bu kafa ve eğitimle, bu uygulamalarla, Türkiye çok kan kaybetmektedir.







Türkiye; iç ve dış düşmanları vasıtası ile önce kıymetli evlatlarını, sonra, ahlak ve varlıklarını, sonra, inanç ve imanını, vatanını kaybederek, tarihten silinebilir.







Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili, doğası, suyu, havası, dağları, bitki ve hayvan çeşidi ile zengin, Jeopolitik ve stratejik önemi çok yüksek bir ülkedir.



Türkiye; asil, onurlu, adil, dürüst, merhametli, bozulmamış insanlara sahiptir.



Türkiye; dünyanın en cesur, zeki, kahraman, fedakar, aydın ve sanatçılara sahiptir.







Ancak Türkiye; birikimli bilim adamları ile halkı ile bütünleşme sıkıntısı yaşamaktadır.







Üstün nitelikli, cesur, kendilerini kanıtlamış, dürüst, asil, bilim ve ahlak sahipleri; tarihi görev ve sorumluluk bilincindedir. Bu bilinç; geniş halk kitleleri ile kucaklaşmalıdır.







Karamsarlığa umutsuzluğa yer yoktur. Tarihinde olduğu gibi şimdi de yarın da evlatların, şer güçlerin, kirli ve sinsi oyunlarını, tersyüz edecek, gülmeyen yüzünü güldürülecek, endişelerini giderecek, rahat etmeyen varlığın huzura kavuşturulacaktır.







Türkiye; akıl, izan, bilim, adalet, bilinç ve mantıkla, yöneltilmelidir.



Cesur, seçilmiş müstesna dürüst kadrolarla, Türkiye'nin yönetileceği günler gelecektir.







Günün Sözü: Yaşam inişli çıkışlıdır. Dengeyi kurmak için aklını ve bilimi esas al.