BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



EKONOMİYİ KURTARMAK İÇİN



YAPILAN ZAMLAR…



AKP Hükümeti’nin “Ekonomiyi kurtarabilmek için zaman yapmak durumundayız” görüşü ile yola çıkıp, üst üste yaptığı zamlarla vatandaşı sıkıntıya sokmasının tartışmaları halen sürüyor. Bu tartışmalar sürerken, Türkiye’nin uyguladığı yanlış politikalar nedeni ile Suriye çıkmazına saplanması da yapılan bu zamlarla bağdaştırılıyor.



Şöyle ki:



Türkiye’de 100 binin üzerinde Suriyeli sığınmacı var. Halen de geliyorlar. Çokları da sınırda bekletiliyor. Çünkü bunların yemesi, içmesi, barındırılması çok büyük sorun oluyor. Para yetmiyor. Daha önce destek vereceğin i söyleyen ülkeler de arazi oldu. Şu anda bütün sıkıntıyı Türkiye çekiyor. Bu nedenle de bütçe açık vermeye başladı. Ard arda gelen zamlarla bunların karşılanması hedefleniyor. Ancak, bu önlemlerin de yetmeyeceğini söylemeliyiz.



Sözü fazla uzatmanın bir anlamı yoktur. Bugünkü Hükümet, ekonomiyi kurtarmak amacıyla yaptığı zamlarla Suriyeli sığınmacılara bakıyor. Onları barındırıyor, yediriyor, içiriyor, silahlandırıyor. Bu işin yükünü de milletin sırtına yüklediler. Ortada açık biçimde görünen tablo böyle.



ŞİMDİ DE MAAŞ VERİLİYOR



Şimdi ise, Suriye’de Esad’a karşı savaştırılan muhaliflerin maaşa bağlandığını görüyoruz. Yapılan açıklamada, muhaliflere verilen paralar Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar tarafından temin ediliyor. ABD’nin de bu konuda desteğinin var olduğu söyleniyor.



Ekonomiyi kurtarmak amacıyla yapılan zamların Suriyeli sığınmacılar için harcandığı tartışmalar yapılırken, şimdi de Esad yanlılarına Türkiye tarafından maaş verilmeye başlandığı iddiaların eklenmesi, yeni tartışmaları da hiç şüphesiz beraberinde getirecektir.



Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, geçenlerde konu ile ilgili bir açıklama yapmış “ Suriyeli sığınmacılara harcanan para 380 milyon lirayı aşmıştır” demişti. Bu rakamın giderek arttığına da dikkat çekmişti.



TÜRKİYE ADI TELEFFUZ EDİLİYOR



Burada işin ilginç tarafı, Türkiye’nin de bu işin içinde bulunmasıdır. Muhalif Devrimciler Askeri Kurulu’nun finans işlerinden sorumlu Albay Abdülselam Humaidi, bu işle uğraşıyor. Humaidi, maaşlarla ilgili olarak yaptığı açıklamada ödemelerin Türkiye ve Körfez ülkelerinden geldiğini söylemiş bulunuyor. Üst rütbelilere 150,diğer savaşçılara ise 100 dolar ödeniyor. İleride bu paraların artırılmasının düşünüldüğü de Humaidi tarafından açıklandı. Halep’te yapılan ilk maaş ödemelerinin basın mensuplarının önünde ödenmiş olması da önemsenmelidir.



Burada şu noktaya da değinmekte yarar görüyoruz:



Türkiye’nin de desteklediği Esad muhaliflerinin eşleri ve çocukları Türkiye’de barındırılıyor. Bu durumda Türkiye, Esad’a karşı savaşanların hem silahlarını temin ediyor, hem maaşlarını ödüyor, hem de Türkiye’de ailelerinin bakımını üstleniyor. Böyle bir durumda paranın yetmesi mümkün mü? İşte, ekonomiyi kurtarmak için yapılan ve vatandaşın cebinden alınan paraların nerelere gittiği açık biçimde görülüyor.



NEDEN DESTEK YOK?



Dikkat edilecek olursa, Hükümetin uyguladığı Suriye politikalarına kamuoyu destek vermiyor. Yapılan son kamuoyu araştırmalarında kamuoyunun yüzde 76’sının Suriye ile savaşa ve politikalarına karşı olduğu ortaya çıktı. Yapılan bu uygulamalara de destek verilmiyor. Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Suriye konusunda artık frene basmaya başlamış olmaları da her konuda yalnız kalmalarına bağlanabilir.



Özellikle, ekonomiyi kurtarmak gerekçesi ile yapılan zamlar ve elde edilen bu paraların nerelerde harcandığının ortaya çıkması ile kamuoyunun daha da duyarlı hareket edeceği görülüyor. Bütün bunlara ek olarak şimdi de savaşçılara maaş ödenmesinin Türkiye’den yapılmasının da aynı tepkilerle karşılanacağını görür gibiyiz.



Her zaman yazdığımız ve söylediğimizi bir kez daha yineleyelim:



Türkiye’nin Suriye politikaları çökmüştür. Suriye konusunda Türkiye yalnız bırakılmıştır. Bu bataktan nasıl çıkabileceğimizin hesapları yapılıyor. Hatta bazı haber kaynaklarına göre Türkiye’nin Esad’lı bir çözüme razı olduğu haberleri de geliyor. Bu tür söylenti ve haberlerin bugüne kadar yalanlanmamış olması da bu ihtimalleri güçlendiriyor. Çünkü Türkiye Suriye batağından bir an önce kurtulmanın ince hesaplarını yapmaya başladı.