BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



BÜYÜKŞEHİR TASARISI TURİZM



BELDELERİNE ZARAR VERİR



Hükümet, nüfusu 750’in üzerinde olan 13 ilin daha Büyükşehir statüsüne geçirilmesi için çalışıyor. Konu ile ilgili çalışmalar son aşamaya geldi. Başbakan Erdoğan, bu konuda geri adım atmayacaklarını ve Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair yasa tasarısını TBMM’ye sevk ettiklerini açıkladı. Tasarının yasalaşıp Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra adı geçen 13 il Büyükşehir statüsü kazanmış olacak.



Bazı illerin Büyükşehir statüsü kazanmasını normal karşılıyoruz. Bunun getirisinin de olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak, turizm beldeleri için aynı şeyi düşünmüyoruz. Örneğin, Muğla’nın 49 belediyesi bu yasa çerçevesinde kapanmış olacak. Tasarıyla Muğla iki yeni ilçeye daha kavuşacak. Menteşe ve Seydikemer’in ilçe olması ile 11 olan ilçe sayısı 13’e çıkarılacak.



ZARARI BÜYÜK OLUR



Turizm beldelerinin büyükşehir statüsünde olması ve özellikle belde belediyelerin kapatılması konusu aslında geniş platformlarda tartışılması gereken çok önemli bir konudur. Bunun çok iyi hesaplanması gerekirdi. Yeni ilçelerin kurulması, belde belediyelerinin kapatılması ilk bakışta bir siyasi tercih ve yerel seçimlerde iktidar partisinin üstünlük kazanması için yapılan siyasi manevra olarak da görülüyor.



Bir önemli nokta da, ilçe olmak için mücadele veren bazı belde belediyelerinin de kapatılma yoluna gidilmesi de ayrıca düşündürücüdür. Bunlar içinde Turgutreis beldesi önde geliyor.



Bu noktada, turizm bölgeleri büyükşehir statüsü içine alınabilir. Buna kimse bir şey de demez. Ancak, Muğla gibi turizmin göz bebeği bir kentin turizme yönelik hizmet veren beldelerinin korunması gerekir. Burada siyasi hesapların da yapılmaması gerekir. Biz, Bodrum’da yaşayanlar olarak, bazı beldelerin kendilerinden beklenen hizmetin üstünde hizmet yarışı içinde olduklarını görüyoruz. Doğrusunu söylemek gerekirse, Bodrum’daki birçok belde belediyesi Avrupa standartlarının da üstünde hizmet veriyor. Bu çalışmaları hiçbir zaman görmezden gelemeyiz.



Bu konuda, karara hükümetin bazı belediye başkanları bile tepki gösteriyor. Örneğin, Marmaris’in İçmeler Belediye Başkanı AKP’li Zeki Eren, alınan kararın Türk turizmini baltalayacağını söyleyenlerden sadece biri olarak dikkat çekiyor. Başkan daha da ileriye gidip “Bu karar AKP’ye oy kaybettir” bile diyor. Birçok turistik belde belediye başkanının feryatlarının da aynı noktada birleştiğini söylemeliyiz.



AVRUPA’DA ÖRNEKLERİ ÇOK



Turizm, bacasız sanayi olarak, dünyanın her tarafında önemseniyor. Turistik beldelerin kapatılması önlenmeli ve özel bir statüye alınmalıdır. Bunun Avrupa’da örneklerinin var olduğunun da altını çizelim. Konu ile ilgili çalışma yapanlar, Fransa, İspanya, Yunanistan, İtalya gibi turistik ülkeleri incelediklerinde, bu ülkelerde nüfusu 1000 olan yerlerin bile belediyelerce yönetildiğini göreceklerdir. Bu yanlış bir tercih değildir. Önemli olan kusursuz ve tam yönetim anlayışıdır. Bu, bizim turistik bölgelerin beldelerinde incelenecek olursa fazlası ile bulunuyor. Bu konuyu, siyasi çıkar için yerle bire etmenin hiçbir anlamı da yoktur. Buralarda çok küçük yerlerin bile özel statü içinde belediyelerce yönetildiğini görüyoruz. Bunun dünyanın her tarafında örnekleri var. Biz, bunların da çok iyi şekilde incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.



13 Büyükşehir için yasa çıksa dahi, özellikle Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi turistik yörelerimizdeki bazı başarılı belde belediyelerin özel statü içine alınarak korunması ve buralardaki belediyelerin devam ettirilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda her şeyin sona erdiğini söylemek için zaman daha erken sayılır.



BODRUM ZATEN ŞEHİR GİBİ



Dikkat edilecek olursa, turizmin gözbebeği Bodrum, kabına sığmayan ve neredeyse şehir statüsü içinde yer alabilecek kapasiteye sahip bir ilçe konumuna geldi. Özellikle yaz aylarında nüfusu 2 milyona bile dayanıyor. Her yıl bu turistik ilçeye yerleşenlerin sayısı hızla artıyor. Bodrum’un tek bir merkezden yönetilmesi oldukça zor ve sıkıntılı olur. Buranın her bir koyu, her bir beldesi ayrı güzellikler sergiliyor. Ayrı bir hizmete layık görünüyor. Buralara zarar vermemek, eldeki güzelliklerin ve turizm potansiyelinin korunması gerekiyor. Biz, bu nedenle bu konunun enine boyuna yeniden ele alınıp düzenlenmesi gerektiğini yinelemek istiyoruz.



Daha çok turist, daha çok gelir elde etme yarışı içinde olan Bodrum, özellikle ölü sezon olarak bilinen kış aylarına da turizmi yayma çalışmaları içinde bulunuyor. Bodrum’un her beldesi bu yarışı sürdürüyor. Altyapıları tamamlanmış, her alana hizmeti yayılmış olan Bodrum’un turizminin darbe yememesi için, beldelerin özel statü içinde ele alınıp, korunması turizmimizin geleceği açısından da çok büyük önem taşıyacaktır.