Efendim bir zamanlar İskele’den Karpaz’ın ucuna kadar o bölgede yaşayan insanlarımızın pek çoğu geçimini hayvancılıkla sağlardı. Neredeyse her evde birkaç inek, birkaç koyun bulunur hem etinden hem sütünden faydalanırdı. Günlerden bir gün bu halkın başına bir kabus bulutu çöktü. Her ev geçim kaynağı olan hayvancılıkla baş edemez duruma geldi. Hayvan yemlerini bile alamayacak konuma getirilen köylüler çareyi hayvanlarını “Sennaroğlum hayvancılığa satmakla” buldular. Çünkü o krizde Sennaroğlum hayvancılık bölge insanına “iyilik” yapacağım diyerek ellerinden birçoğunun hayvanlarını yok fiyatına satın aldı ve çiftliğinde depoladı. Sonra ne mi oldu? İnek fiyatları bir anda yok fiyatına piyasadan alınırken aniden bu çiftlik sayesinde fiyatlar tavan yaptı…(!)

Ne de olsa bölge insanı umduğunu bulamamıştı. Hükümet, Hayvancılık sektörünü geliştireceğine, üreticiye destek olacağına tam tersini yaparak her şeye zam üstüne zam ekleme yoluna gitmiştir. Bunun sonucunda da hem bölge insanı hem de geçimini hayvancılıkla sağlayan vatandaşlarımız çöküş dönemine sokulmuşturlar. Bugün gelinen durum da ortadadır! Hükümet ise bu çöküşe kifayetsizce seyirci kalmıştır. Zira, ülkenin Tarım Bakanı hem hayvan yemlerine zamları getirtmiş hem de hayvan etlerinde yapılan kaçakçılığın önüne geçemeyerek üreticinin elindeki hayvanların yok derecesine elinden çıkarılmasına olanak kılmıştır.

Ne üzücüdür ki bölgede yaygın olan hayvancılık yerini tekelciliğe bırakmıştır. Bunun da başını çeken ağaların ağılları hali hazırda ortadadır! Hükümet küçük ve orta ölçekli hayvancılığa darbe gerçekleştirilmiştir. Bu alanda yapılacak yatırımlara destek olacağına hükümet kendi eli ile bu sektörü Tekelciliğe sürüklemiştir! Üretici et ve süt sektöründe darbe üstüne darbe almıştır!

Hepiniz hatırlayacaksınız ki ülkede geçtiğimiz yıl arpa fiyatlarında hükümetin yarattığı dengesiz fiyatlardan ötürü pek çok çiftçi elindeki arpaları Rum’a satmıştır. Çünkü Rum tarafı arpaya 42 kuruş verirken bu hükümet çiftçimize arpayı 27 kuruştan almaya kalkmıştır.

Hayvancılık sektöründe kaçakçılığa göz yuman hükümet hayvan kesimleri için 500 ytl teşvik vererek hayvan fiyatlarının daha da dibe vurmasına ve hayvancılığın piyasadan bitirilmesine çanak tutmuştur. Eskiden insanlarımızın evlerine çiğ süt girer, karnını yaptığı peynirle doyurur, proteinini alırdı, şimdi bölgede insanlarımız bir kap süte muhtaç konuma getirildiler! Ama bunun acısını çekmeyen bilmez!

Şimdi de kalkıp bölgede utanmadan, AB tellallığı yaparak gezilerde bulunup oy istemek ayıp değimlidir?! Bölgede Tarımcılığın durumu da hayvancılıktan farksız değildir! Bugün insanlarımızın geldiği nokta; açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalmalarıdır! Ancak biz ne dersek diyelim, bu insanlarımızın hallerinden anlayacak bir yönetim ve bakanlık olmadığı müddetçe TOK NE ANLAR AÇIN HALİNDEN diyemeden kendimi alamayacağım! Anlayana….