BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



TÜRKİYE, ÇİN’İN ÜRETİM



ÜSSÜ OLUYOR…



Çinlilerin uzun zamandan bu yana Türkiye’ye ilgi duyduğunu biliyoruz. Bu amaçla, birçok Çinli yetkili ve yatırımcı sık sık Türkiye’ye gelerek yatırım yapılacak yer tespitlerinde bulunuyorlar. Daha önce İzmir, Mersin ve Antalya üzerinde çalışma yapan Çinli iş adamları, son olarak Niğde Bor’da önemli yatırımlara imza atacaklarını açıkladılar. Bu amaçla bir çalışma başlatıldı.



Önce bu yatırımlarla ilgili şunları söyleyelim:



Çinliler, yatırım yapacakları yerdeki siyasi ve ekonomik duruma titizlikle bakıyorlar. İstikrar görüyorlarsa oraya yatırım yapmaktan kaçınmıyorlar. Bir de yapacakları bu yatırımlardan elde edecekleri gelir önemli. Çin mallarına uygulanan bazı yasakların delinebilmesi için de Türkiye’nin iyi bir konumda olduğunu ve Türk mallarının Pazar bulmakta zorluk çekmediğini de biliyorlar. Bütün bu olumluluklar, Türkiye’nin Çin için bir yatırım üssü olabileceğini gündeme getiriyor.



NİGDE BOR YATIRIM ÜSSÜ OLUYOR



Türk-Çin İş Adamları Derneği Başkanı Song Zi Bin, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında bir köprü olduğunu belirtiyor. Çin mallarını da bu köprüden Avrupa ülkelerine geçirmeyi planladıklarını vurguluyor “Bu nedenlerle Türkiye’de yatırım yapmaya hazır hale geldik” diyor. Önce, Song Zi Bin’in söylediklerini sizlerle paylaşalım:



“ İki ülkenin devlet adamları ekonomik ve kültürel işbirliğini destekliyorlar. Türkiye ile ortak işler yapmak istiyoruz. Türkiye ekonomisi de Çin ekonomisi gibi dünyada istikrarlı ve hızlı büyüyor. Stratejik durumları da göz önünde bulundurduğumuz zaman en mantıklı yatırımın Türkiye’de olacağını düşündük. Bu nedenle Niğde’ye geldik ve Bor’da fabrika kurabilmek için arazi verebileceklerini söylediler. Bor’un ulaşım ağının geniş olması nedeniyle burayı tercih ettik. Bor’a ilk etapta yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yapacağız. Türkiye, Çin’in üretim üssü olabilir. Çünkü yaklaşık 200 fabrikayı yapmayı hedefliyoruz. Bu tesislerde 15 bin kişiye de iş imkânı sunulacak. “



Yatırımlar bu kadarla sınırlı kalmayacak. Çinliler, kendi ürettikleri malların imajını da yenileyecek. “Çin malı” etiketinin kötü sonuçlarını Türkiye’de üretecekleri mallarla silecekler. Çinliler, Türkiye kanalı ile Dünya pazarlarına da rahatlıkla açılabilecekler. Bu yatırımlar yapılırken, bu üretimlerin ne şekilde nerede Pazar bulabileceğinin de ince ince hesaplarının yapılmış olduğu görülüyor.



MALLARA TÜRK DAMGASI VURULACAK



Çinliler, Türkiye’de ürettikleri malların üzerine Çin markası değil, Türk markası ve Türkiye’de üretildiğine dair bilgilere yer verecek. Bilindiği gibi Avrupa Birliği’nin Çin mallarına koyduğu kotalar var. Çinliler, bu kotaları Türkiye’de ürettikleri mallarla aşacaklar. Biz de istihdam yaratmış olacağız. Hemen şunu da ifade edelim, bu yatırımlar şimdilik bir başlangıç olacak. Daha birçok yerde, birçok üretim tesisi kurulup faaliyete geçirilecek. Yapılması planlanan bu yatırımlar süresince Türk iş adamlarına ve müteahhitlerine de çok işler düşecek. Bu yatırımların Türk ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağı zaten kendiliğinden görülüyor.



Örneğin, Türk Çin Endüstriyel Parkı tasarımcısı Huang Guili de 4 bin dekarlık bir alanda karışık sanayi kenti kuracaklarını söylüyor. Bu tesislerin içinde otel, fuar alanı, alışveriş merkezleri, fabrikalar ve işçiler için konutlar da yer alacak.



2015 yılına kadar Niğde Bor’da kurulacak tesislerde otomotiv, elektrik elektronik ve pil teknolojisi gibi ürünleri üretilecek. Bu ürünlerin üretimi için 200 fabrika inşa edilecek. Rüzgâr enerji santrallerinin üretiminin de bu fabrikalarda sağlanacağı belirtiliyor. Deri, çanta, kıymetli taş, giyim ve çeşitli aksesuarların da burada üretilip, Avrupa pazarlarına gönderilmesi hedefleniyor. Bu konuda açıklama yapan Çinli iş adamları “Eğer, projemiz gerçekleşir, hedeflerimiz tutarsa bu işten biz de, Türkiye de çok kazanır” diyorlar.



İLİŞKİLER DAHA DA GELİŞECEK



Türkiye ile Çin arasında ticaret alanındaki gelişmeler daha önce köprü, demiryolu, mermer işletmeleri ile başlamıştı. Çinlilerin ilgi alanı içinde olan Türkiye’nin yatırım üssü olması ile iki ülke arasında var olan ticaretteki dengesizliğin de giderilebileceği belirtiliyor.



Bunun yanı sıra Türkiye ile Çin arasında çok sıkı kültürel bağlar da bulunuyor. İçinde bulunduğumuz 2012 Türkiye’de “Çin Yılı” olarak kutlanıyor. 2013 yılı ise Çin’de “Türk Yılı” olarak kutlanacak. Bu etkinlikler, iki ülke halklarını birbirine daha da yakınlaştırıyor. Bu yıl Türkiye’deki Çin etkinliklerinin büyük bir ilgi ile izlendiğini de vurgulamak istiyoruz. Temennimiz, gelecek yıl Çin’de başlayacak olan “Türk Yılı”nın da aynı başarıda geçmesidir. Bunun yanı sıra, turizm alanında da gelişmelerin olduğuna dikkat çekelim. Türkiye’ye daha fazla Çinli turistin gelebileceği ve bunun önümüzdeki yıllarda milyon rakamların üzerine çıkabileceği de ilgililerce dile getiriliyor.