Milletçe, her anını gururla yâd ettiğimiz en mühim özelliklerimizden biri de zorlukları bertaraf ederken gösterdiğimiz üstün birlik ve beraberlik ile bütün bunları pekiştiren cesaretimizin ürünü olarak ortaya çıkan eşsiz zaferlerimizdir. Bilhassa 26 Ağustos 1071 tarihli Malazgirt Zaferinde olduğu gibi Ağustos ayının bu zaferlere şahitlik etmesi de ayrıca manidardır. Selçuklu Türklerinin o güne kadar Anadolu’nun siyaseten hâkimi olarak görünen Bizans’ın gücünü kırarak. Oğuz Boylarının kitleler halinde Anadolu’yu doğusundan batısına kısa sürede yurt edinmelerini sağladığı Malazgirt Zaferini kazandıkları tarihten yaklaşık 8 asır sonra bu kez yurdundan sinsice planlar ve antlaşmalar neticesinde sökülüp atılmak istendiği bir noktada eşsiz bir mücadele ile bu planları yırtıp atan “Büyük Taarruzun” başlamasına vesile olduğu görülmektedir.

İtilaf Devletleri general ve kurmaylarının Türkler 6 ayda Yunan Savunma Gücünü aşarlarsa bu başarıyı sanki birkaç günlük bir ilerleme olarak kabul edebilirler dedikleri son derece iddialı bir savunma hattını sadece 4 günde paramparça ettikten sonra son darbeyi de 30 Ağustos tarihinde Dumlupınar ya da Yunan Başkomutanı Hacı Anesti savaşı İzmir’den idare etmeye kalktığı halde bizzat ateş hattında şahlanmış ordusuna kumandanlık ettiği için Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün aziz hatırasına atfen Başkumandanlık Meydan Muharebesi şeklinde de adlandırılan zaferle pekiştirmiştir. Üstün teknoloji, top yekûn imha planları bir kez daha Necip Türk Milletinin yüksek iman, sabır ve şecaatle harmanladığı muhteşem savunma hattında yok olmaya mahkûm olmuştur ki bu zaferler özellikle içinden geçtiğimiz zor günlerde ve hain planların ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik sergilediği gayri ahlaki ve nizami davranış ve saldırıların bertaraf edilmesinde damarlarımızdaki asil kanın kudreti ve azameti olarak her zaman yol gösterici olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle öncelikli olarak Büyük Taarruzun ve 30 Ağustos Zaferinin 90. Yıldönümünü en içten duygularımla tebrik eder, bu anlamlı günün yaşanmasına vesile olan başta Gazi Mustafa Kemal ATAÜRK ve şahsında gelmiş geçmiş bütün zaferlerimizin mimarı, birlik ve beraberliğimizin harcı tüm şehit ve gazilerimizi ve yine özellikle son dönemlerde gerçekleştirilen hain terör saldırıları neticesinde şehit düşen güvenlik güçlerimizi, şükran ve minnetle anarken, şahsım ve Üniversitemiz adına hürmetlerimi sunarım.

Prof. Dr. Sami ÖZCAN

Rektör