BAŞKENT GÜNLÜĞÜ / NECDET SİVASLI



e.mail: necdetes@mynet.com



TERÖRLE MÜCADELEDE



İSTİHBARATIN ÖNEMİ…



Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Bu köşede terörle mücadelede istihbaratın çok önemli olduğu konusunda çok yazdık. Şemdinli Baskınının şifreleri çözülürken, bu kon unun önemine bir kez daha değinmek istiyoruz. Çünkü Şemdinli baskını hazırlıklarının 8 ay öncesinden başladığı, bu süre içinde PKK’nın hem Kuzey Irak’ta, hem Türkiye’de çok yönlü çalışmalar yaptığı ortaya çıkarıldı.



Biz, bu konularda PKK’ya, dış güçlerce de taktik ve planlama desteği yapıldığı görüşündeyiz. Bu kadar ağır silahların nereden geldiği, kimlerden temin edildiği konusunda da tatmin edici açıklamalar bir türlü yapılmıyor.



“Ortaya çıkarıldı” derken, bunun MİT, jandarma, polis istihbaratı nedeniyle değil, PKK’dan kaçarak güvenlik güçlerine sığının PKK’lıların yaptıkları itiraflardan anlıyoruz. 8 aylık bir çalışma yapılıyor, bu çalışmadan güvenlik birimlerimizin haberi olmuyor. İstihbarat birimlerimiz resmen uyuyor. Karakollarımız baskın yiyor. Şehitlerimiz geliyor. PKK, adeta güvenlik güçlerimize karşı meydan savaşı yapıyor.PKK ile mücadelede istihbarat alanındaki zafiyetimizn yeni olmadığının da altını kalınca çizmekte yarar görüyoruz.



PKK’LILARDAN İTİRAFLAR



İnfaz edilmemek için, örgütten kaçan ve güvenlik güçlerine teslim olan biri Suriyeli, iki sevgili PKK’nın Şemdinli planını tek tek anlattı. Önce anlatılanları dinleyelim:



“ 7-8 ay önce Hakurk Bölgesinde Şemdinli’de yapılacak saldırı ile ilgili eğitim verildi. Bütün gruplardan PKK’lı seçildi. Mayıs sonrasında da hazırlıklar başladı. Askerin geçiş güzergâhlarına 15 gün boyunca çok sayıda uzaktan kumandalı mayın döşendi. Saldırıyı Goste, Tisi Sapatan, Şehidan, Karker, Katıma ve Gabrazar talimlerini gerçekleştirerek Gomane, Efkâr ve Siyah Tepe ve bu tepeleri çevreleyen 3 noktaya yerleştirilecek 6 Doçka, 6 havan ve 6 Şiyar-1 suikast marka silah ile eylem yapılacaktı. Telsiz görüşmeleri yasaklanmıştı. Haberleşmeler elden verilen kâğıtlar ile yapılıyordu. 15 gündür Şemdinli çevresinde keşif yaptık. Aldığımız talimatlarda, ölümüne savaşmak, geri çekilmek, kaçmak yoktu. Eylem planlarını devreye sokarken, hiç zorlanmadık, karşımıza bizi sıkıntıya sokacak bir engelle karşılaşmadık. “



Açıklamalar daha çok uzun şekilde devam ediyor. Yerimizin darlığı nedeni ile ancak bunları özetleyerek sizlerle paylaştık. Tüm bu açıklamaları okurken, istihbarat konusundaki zafiyetimizin var olduğunu bir kez daha görebiliyoruz. Bölgede çok güçlü bir konumda olan Türkiye, eğer istihbaratta bu kadar açık verebiliyorsa, bundan sonra daha neler olabileceğini düşünmek bile istemiyoruz.



İSTİHBARAT ZAAFİYETİMİZ



İşte, sürekli olarak yazdığımız gibi, istihbarat zafiyetimizin bu açıklamalarla daha net biçimde görülüyor. PKK gibi bir terör örgütü Şemdinli baskını için 8 ay çalışma yürütüyor, bu çalışmalardan hiç haber alınamıyor. Peki, MİT, jandarma, polis teşkilatı içindeki istihbarat birimleri hiç mi bu 8 aylık çalışmadan haberdar olamıyor?



Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İçişleri Bakanı Şahin, PKK terörü ile mücadelede ABD ile işbirliği içinde olduğumuzu söylüyorlar. Peki, ABD gibi istihbaratı çok güçlü bir müttefik ülkede mi, 8 aylık bu faaliyetleri göremiyor, tespit edemiyor, Türkiye’yi uyarmıyor? Böyle bir ortaklık ve müttefiklik olabilir mi? ABD, insansız uçaklarla bölgedeki en küçük hareketliliği bile anında tespit edebilme imkânlarına sahip bulunuyor.



Bitmedi, PKK ile mücadelede işbirliği anlaşması yaptığımız söyledikleri Barzani’de mi bu faaliyetleri görmüyor, uyarı yapmıyor? Aslında PKK ile mücadelede ortak hareket ettiğimizi söylediğimiz hain Barzani, tam aksine PKK’ya her türlü desteği veren ikiyüzlü bir kalleşten başkası değildir. Kaldı ki, Kuzey ırak ile Türkiye sınırı yolgeçen hanından farksız hale gelmiş görünüyor. Sınırlarımızın güvenliğini bile sağlayamıyoruz.



DÜŞMANI ÇÖKERTMENİN YOLU



Dünyanın her tarafında özellikle terörle mücadelede istihbarat çalışmaları çok önemli bir yer tutuyor. Dikkat edilecek olursa İsrail, MOSSAD’ın çalışmaları sayesinde, can düşmanlarını bulundukları noktalarda imha ederek ortadan kaldırıyor. Ya da daha önce alınan istihbaratlar doğrultusunda ilk baskını yaparak kendisini, vatandaşlarını ve topraklarını koruyor.



İnsanın inanası gelmiyor.



Şemdinli ve Hakkâri’ye çok ağır silahlar getiriliyor. Bu silahlar o kadar kilometre yolu nasıl alıyor, bu noktalara getiriliyor? Hadi, yapılan baskın hazırlıklarının haberi alınamıyor, bu silahların geçişi nasıl engellenemiyor? Yüzlerde PKK’lı Hakurk’tan sızmayı başarıyor, bunları da mı göremiyoruz, tespit edemiyoruz? Dışarıdan gelen bu güçler karakollarımıza baskın düzenleyebiliyor, meydan savaşı yapabiliyor, Türkiye’ye meydan okuyabiliyor.