Tarih : 2011.12.23



www.burhanozfatura.org



Türkiye düşmanlarının, değişik bahanelerle, şantaj/iftira/karalama/baskı senaryoları devam etmektedir. Biz, gerekli ciddiyeti ve kararlılığı ortaya koymadıkça, sürüp gidecektir.



Özellikle, 2015 yılına kadar, artan tempoda, azgınlık ve saldırılara muhatap olacağız. Dün İsviçre, yarın Fransa, her yıl ABD; soykırım yalanını bir şantaj aracı olarak, kullanacaklardır.



Aslında; soykırım iftirasının, hiçbir delile dayanmadığını; bunun bir İsrail/ABD/Vatikan/Avrupa şer ittifakı projesi olduğunu; Türkiye’yi bölmenin hedeflendiğini (bir taraftan da Türk-Kürt, Sünni, vb. ihtilafları körükleyerek; gerçekleri ortaya koyan ( kendi arşivlerinde mevcut) çok sayıda belge ve bilginin-kasten –görmezlikten gelindiğini; herkes bilmektedir.



Konu, tam anlamı ile iğrenç çıkarlara yöneliktir. Oy avcılığı; İslam düşmanlığı; vesile ile toplanıp, Diaspora mensuplarının ceplerine indirilen, büyük paralar, açlık ve sefaletten canı çıkan, hepsi hepsi nüfusu 2 milyona inmiş Ermeni halkı, kimsenin umurunda değildir. (Kendisi, Karabağ katliamlarının sorumlusu olan, katil Sarkisyan da dahil olmak üzere.)



Haçlı ruhu, daha doğuştan itibaren, (ve eğitimin her döneminde) ABD ve Avrupalı çocukların tüm ruhuna ve hücrelerine işlenmektedir. İslamiyet’in temsilcisi olması sebebiyle, Türk düşmanlığı da aşılanmaktadır ( Biz ise, ne gerçek tarihimizi, ne de dinimizi öğrenme şansına sahip değiliz. Hiçbir yararı olmayan “Din ve Ahlak Bilgisi” derslerine bile, tahammül edemiyenlerin sayısı az değildir. Bu gerçekler karşısında, hala “Dinler arası veya medeniyetler arası diyalog” edebiyatı yapanlara, hayret ediyorum.)



Bir diğer gerçek ise; PKK’nın Kürt halkını umursamadığı; hedefinin “Büyük Ermenistan” projesini gerçekleştirmek olduğunu; başta Erzincan/Van/Bitlis/Diyarbakır/Harput ve Sivas olmak üzere, Anadolu’nun büyük bölümünün, Ermenistan’a aktarmak olduğu; tam anlamı ile bir Ermeni örgütü olduğu; İsrail/ABD ve AB’ye taşaronluk ettiğidir.



Şer ittifakının, yaklaşık iki asırdır güttüğü ve şımarttığı bu Ermeni güruhu, her türlü melaneti icra etmeye/kan dökmeye/Dışişleri mensuplarımızı katletmeye/Dağlık Karabağ’ı işgal edip, çok sayıda Azeri kardeşimizi katletmeye/Türkiye’den toprak talep etmeye ve bunu “Bağımsızlık Bildirgelerine” koymaya/Ağrı Dağı’nı sembol olarak kullanmaya vb. tevessül edebilmektedir. Biz ne kadar, “komşularla sıfır sorun politikası” uygulamakta isek/Ermenistan da, “komşulara sıfır taviz politikası” uygulamaktadır. Tam bir şımarıklık, haddini bilmezlik içindedir. (Elbette; ABD’nin baskısı ile 10 Ekim 2009’da Zürih’te, ölü doğacağı baştan belli olan protokolü imza etmemiz, vahim bir hatadır. Bücür Ermenistan’ı, daha da şımartmıştır. Hele hele futbol maçı komedileri, işin üzerine tuz-biber ekmiştir. Bu tavizkar tutumun, bize hiçbir yararı olmamış, çok zararı olmuştur.)



Şimdi; olayı çok ciddi/kararlı ve cesur tarzda ele almalı; uzun vadeli, istikrarlı stratejiler üretmeliyiz. Her zaman dik durmalı, hiç taviz vermemeliyiz. (CHP ve MHP’nin tavrı, her türlü takdire layıktır. BDP, terör örgütü temsilcisi olarak, kendine yakışanı yapmış, ihanetlerini sürdürmüştür.)



1-Olay, Fransa’ya münhasır değildir. Sarkozy; sıradan/kendini beğenmiş/şımarık/Tük düşmanı/çapsız/megaloman/ahlaki değerleri olmayan, bir Macar Yahudisi’dir. İnşallah, hizmete uğrayacağı bir seçimde,E rmeni oylarını satın alma peşindedir. Canı cehenneme. Önem vermeye değmez.



Şüphesiz; (her zaman olduğu gibi) yine ABD baskısı ile, Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına dönmesine izin vermemeliydik. Aynı hatayı, (yine ABD baskısı ile) Danimarkalı Türk düşmanının, NATO Genel Sekreteri olmasına geçit vererek, yaptık.



Şimdi, başta Fransa olmak üzere, bu tür Türkiye düşmanlarına, gerektiği gibi cevap vermeliyiz. Her zaman olduğu gibi, parlayıp-sönen/kısa sürede vazgeçilen, unutulan tepkiler gösterilmemelidir. Kararlılık sergilenmelidir.



Fransa’daki Türkler de örgütlenmeli, kamu oyu baskısı sağlanmalıdır.



2-Başbakana bağlı; çok geniş kadro ve kaynaklara sahip; Türkiye’deki konu ile ilgili tüm kişi ve kuruluşlar ile istişare yapan, “Ermeni Masası” kurulmalıdır. Bu birim; devamlı olarak stratejiler oluşturmalı, tüm bilgi ve belgeleri toplamalı, lehte eser veren yerli ve yabancılara destek vermeli, filmler çevirmeli, ilanlar vermelidir.



3-Avrupa ve ABD’de çok okunan ve izlenen medyada ilanlar vermeliyiz:



“Ey ABDli/Avrupalı anne, sizin yönetimleriniz, sizin evlatlarınızı zehirleyen, uyuşturucu ticaretinin yöneticisi, Ermeni terör örgütü PKK’ya destek vermektedir. Evlatlarınızı kaybetmeye razı mısınız?



Ey ABD ve Avrupa halkı, Yönetimleriniz, yalanlara dayanarak sizi aldatmaktadır. Olmayan bir soykırıma, hiçbir bilgi ve belge yok iken, destek çıkmaktadır. Kandırılmaktan mutlu musunuz? Açlık ve sefalet çeken Ermeni halkına gitmeyen, diasporanın cebine akıtılan yardımlarla soyulmayı içinize sindirebiliyor musunuz? “Ülkenizde, Türk kökenlilerle Ermeni kökenliler arasında kavgalar çıkmasını arzu ediyor musunuz?”



4-Sayın Başbakan; tüm yabancı misyonun ve yabancı medyanın davet edildiği geniş bir basın toplantısı yapmalıdır. Başta Fransa olmak üzere, tüm muhatapları, ellerindeki bilgi ve belgeleri, ortaya koymaya davet etmelidir. Yalanları, cesaretle ortaya koymalıdır. 70 binden fazla Ermeni’nin, ülkemizde çalıştığı belirtilmelidir.



5-ABD/AB/İsrail güdümünden sıyrılmalı, bağımsız bir dış politika izlemeliyiz. “Geleneksel dostluk” vb. masalları terk etmeliyiz. Dış politikada dostluk yoktur, çıkar ilişkileri vardır. Saflığa gerek yoktur. Tavizkarlık hatadır.



6-Sınırımızın 16 km. ötesinde Metsamor Nükleer Santrali’ni ısrarla dünya gündemine getirmeliyiz. Bugüne kadar;5 büyük-150 küçük kazanın yaşandığı, dünyanın en eski teknolojisi ile çalışan , çok riskli, birinci derecede deprem bölgesine yapılmış, uranyum kaçakçılığına imkan veren, bu santralin kapanması için mücadele edilmelidir.



Gün, yüz karası tarihe sahip, eli kanlı, sömürgeci Türk düşmanları ile mücadele günüdür.



Vatanını seven herkes, fiilen bu mücadelede yer almalıdır.



Ek bilgi:



Dünyadaki asıl soykırımları özet olarak veriyorum;



2. Cihan Harbi 66 milyon/Cengiz Han 40 milyon/Mao Zedong 40 milyon/sömürgeci İngilizlerin öldürdüğü Hintli sayısı 27 milyon/Romalıların öldürdüğü gladyatörler 3,5 milyon/Kore Savaşı 3 milyon/Rus-Afgan Savaşı 1,5 milyon/İtalya’nın Habeşistan katliamı 750 bin/İran-Irak Savaşı 700 bin/ABD’nin Irak katliamları 1 milyonun üzerinde/Fransa’nın Cezayir ve Raunda katliamları 4 milyonun üzerinde/Belçika’nı Kongo, İtalya’nın Tunus katliamları,Stalin’in Türk katliamları, Çin’in Uygur katliamları ABD’nin Afganistan ve Pakistan katliamları, batının Asya-Afrika-Bosna-Kosova vs. de tezgahladığı katliamlar, yok edilen Maya/İnka ve Aztek medeniyetleri ile katledilen halkı; velhasıl Haç’ın arkasına gizlenerek yürütülen ve