BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs sorununu çözmek için arabulucu olma veya hakemlik yapma niyetinde olmadığı sözlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Ata Atun, “BM Kıbrıs sorununda arabuluculuk ve hakemlik yapmayacak sözleri gerçekte tamamen takiyye” dedi.



BM sözcüsü’nün Rumların duymak istediği gibi konuştuğunu kaydeden Atun, bunun politikacıların sık sık başvurduğu söylemlerden olduğunu ifade etti.



Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi, Prof. Dr Ata Atun BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in Rum lider Hristofyas’la yaptığı görüşmede “BM Kıbrıs sorununda arabulucu ve hakemlik yapmayacak” sözlerinin tamamen takiyye olduğunu belirtti.

Downer’in Kıbrıs Rum Kesimine yaptığı ziyarette, -politikacıların her ziyarette yaptığı gibi- Rumların duymak istediği gibi konuştuğunu vurgulayan Atun, “Bu gün Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Sözde Ermeni Soykırımı hakkında Fransa’nın Türk ve Ermeni tarihçileri “Sözde ermeni Soykırımı” hakkında ortak bir araştırma yapabilmeleri için Fransa’da ağırlayabileceğine ve olanaklar sağlayabileceğine dair yaptığı açıklama gibi… Sarkozy’nin çok değil birkaç hafta evvel ziyaret ettiği Erivan’daki sözleri ise tamamen farklıydı” ifadesini kullandı.

“AB’ye yaptığı şantajın meyvelerini alıyor”

Ekonomik batışı ile Euro bölgesini tehlikeye sokan Yunanistan’ın, yıllar önce de Kıbrıs’ın AB’ye alınması ile ilgili AB’ye yaptığı şantajın meyvelerinin şimdilerde ortaya çıkmaya başladığına dikkat çeken Atun, “Kıbrıs konusu AB için tam bir siyasi kasırga” dedi.

Prof. Dr. Atun, Yunanistan’ın neden olduğu Euro Bölgesi krizinin aynısının AB siyasetinde de yaşandığını belirtti. “Kıbrıs Rum kesiminin uzlaşmaz ve açgözlü tutumu nedeni ile AB siyasetinde de aynı boyutta bir siyasi kriz yaşanıyor” şeklinde konuşan Atun, Kıbrıs konusunda AB içinde çıkacak bir krizin Brüksel’in başını fena halde ağrıtacağının kesin olduğuna vurgu yaptı.

“Müzakerelerin uzatılması için çalışılıyor”

Bu nedenle, Avrupa Birliği içindeki Türkiye karşıtı cephenin, BM çatısı altında sürdürülen müzakerelerin mümkün olduğunca uzatılması için elden geleni yaptığını dile getiren Atun sözlerini şöyle sürdürdü: “Hristofyas’ın, Kıbrıs müzakerelerine 2013‘e kadar ara verilmesi görüşü bu ülkelerin işine gelen arkasına sığınabilecekleri bir gerekçe olduğundan, Hristofyas’ın süre uzatılması isteğini ister istemez destekliyorlar ancak artık yolun sonuna gelindiği gerçeği de ortada. Türkiye’nin müzakere süresinin uzatılmaması için elinde şimdi bir silahı var. Türkiye’nin 1 Temmuz’daki AB Rum Dönem Başkanlığını tanımayacak olması, Avrupa Birliği’nin saygınlığına vurulacak en büyük darbe olacak. Bu konuda Türkiye’nin elinde güçlü ve karşı argümanların ortaya konamayacağı çok önemli gerekçeler var.”

“Yunanistan’ın şantajı karşısında üye yaptılar”

Avrupa Birliği’nin kendi müktesebatını ihlal ederek, sınır sorunu ve çatışma bölgesi olmasına rağmen Kıbrıslı Rumları, Yunanistan’ın şantajı karşısında üye yaptığını anımsatan Atun, Avrupa Birliğine girmek için “Annan Planını destekleyeceğiz” sözü verip desteklemeyen tarafın Rumlar olduğuna dikkat çekti.

“AB, içine aldığı belanın farkında”

“Birleşmiş Milletler’in 36 yıl içinde hazırlayıp referandum aşamasına kadar getirmeyi başardıkları “Annan Planı” Rumlar tarafından reddedildi. AB Konseyinin 16 Nisan 2004 tarihinde kabul ettiği “Yeşil Hat Tüzüğü”, “Mali Yardım Tüzüğü” ve “Direkt Ticaret Tüzüğü”nü çalıştırmayıp konseyi zora sokan Kıbrıslı Rumlar oldu. Avrupa Birliği, içine aldığı belanın artık farkında ve kendisine daha fazla zarar vermesini önleyebilmenin arayışları içinde ve bu arayışlar dönüp dönüp Türkiye duvarına tosluyor” şeklinde konuşan Ata Atun, BM’nin, son altı aydır hem arabuluculuk ve hakemlik yaptığını, hem de görüşmelerle ilgili takvim belirleyip uyguladığını kaydetti.

“Bu elden sonra oyun biter”

Müzakere sürecinde, Ocak ayında New York’ta yapılacak görüşmenin BM genel sekreteri Ban Ki Moon tarafından “ “End Game” olarak tanımlandığını belirten Atun, “End Game” halk ağzı ile “Son El” demek. Yani oynanan bu elden sonra oyun biter” dedi.

“Rumlar istese de istemese de başka bir aşamaya geçecek”

Atun, Rumlar istese de istemese de, müzakerelerin Ocak 2012’den sonra yeni bir aşamaya gireceği öngörüsünde bulundu.

“End Game” tanımının bir takvime işaret ettiğini söyleyen Atun sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Cumhurbaşkanımız Dr. Derviş Eroğlu’nun dünkü Brüksel ziyareti, Avrupa Birliği Komisyon başkanı Barosso’ya yani AB’nin Başbakanına bu konuda açıklamalar yapmak ve Kıbrıs Türk tezlerini anlatmak amacını taşıyor.

“Doğruları yansıtmıyor”

Konuşulanlar arasında, “Ambargoların Kaldırılması”, AB ile her tür bağın kurulması, “Direkt Ticaret”in başlatılması, müzakereler sonucunda varılacak mutabakatın “Birincil Hukuk” olması ve New York görüşmesinde masaya konacak Türk Tezlerinin AB ile ilgili olan kısımlarının olması, Ocak sonrasında Downer’in Rum lider Hristofyas’la yaptığı görüşmede “BM Kıbrıs sorununda arabulucu ve hakemlik yapmayacak” sözlerinin pekte doğruları yansıtmadığını ispatlamakta”