Sizlere terörü ve teröristleri anlatmayacağım artık. Çünkü onlar kendilerini bütün dünyaya yeterince anlatıyorlar. Terör ve teröristler hakkında bu benim son yazımdır. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ‘’ Bin yıllık kardeşliğimizi bozamayacaklar ’’ sözü lüzumsuz bir sözdür. Çünkü teröristin bin yıllık kardeşlik umurunda bile değildir. Başbakan Erdoğan’ın ’’ Kadınları, kızları bile öldürüyorlar ’’ sözünün de hiç bir anlamı yoktur. Kendi öz kardeşini, anasını, babasını, evladını rahatlıkla öldürebilir. Kınamak, ayıplamak tepkileri de o kadar anlamsız kaçıyor ki artık. Sen kimi kınıyorsun? Kimi ayıplıyorsun? Sanki senin kınaman, ayıplaman onlar için bir şey ifade ediyormuş gibi! Onlara hakaret etmek, öfkelenmek de hiç bir faydası olmayan tepkiler. İnsan olmayan ne öfkeden anlar, ne hakaretten. Kürt, Alevi, Türk, çocuk, ihtiyar, kadın, erkek, bebek Onlar için hiç farketmez. Engerek, kobra, boğa yılanı öldürürken, akrep sokarken; kadın, erkek, Kürt, Türk, bebek, ihtiyar ayrımı yapıyor mu veya sivrisinek sadece Türkleri ve erkekleri mi ısırıyor? Teröristleri hayvanlarla da kıyaslamak istemiyorum. Çünkü Allah her hayvanı belli bir maksat için yaratmış ve her hayvanın, bitkinin tabiatta bir vazifesi var. Ancak insanın vazifesi çok kutsal. Allah’ın yeryüzündeki halifesi olmak değil mi? Peki Allah’ın yeryüzündeki halifesi terörist olur mu? Yemin ediyorum bu işin Kürtlükle alakası yok. Yeryüzü tamamen Kürt İmparatorluğu olsa, bunlar kana susamış vampirler gibi yine kan emmeye devam edeceklerdir. Hekimler bilir, kanser hücreleri her bünyede, her vücutta bulunur ama iyi, hayırlı, faydalı, savaşçı, muhafız, idareci, yönetici hücreler zayıf düşmeye başlayınca kanser hücreleri güçlü pozisyona gelirler ve aktif olarak hayırlı, yönetici, olumlu, muhafız hücreleri yok etmeye başlarlar ve vucudun tamamına hakim olup vücudu çürütürler ve bedeni öldürürler. Terör eşittir kanser diyebiliriz ve bu benzetmede en ufak bir abartı, mübalağa olmaz. O halde vücudun hayırlı, faydalı, yönetici, muhafız hücreleri çok kuvvetli, gözüpek ve cesur olmalıdır. Kanser hücrelerini taban seviyesine , minumum seviyeye indirene kadar, hatta sıfırlayana kadar onların tepelenmesi ancak savaşçı ve yönetici hücrelerin Onları yakaladıkları yerde gebertmeleriyle mümkündür. Vücudun hayırlı alyuvarlarının, akyuvarlarının, dokularının kanser hücreleriyle müzakere etmeleri, anlaşmaları, diyalogda bulunmaları demek, bedenin yakında bir tahtırevalliye yada imamın kayığına binip tahtalı köye göç edeceği, yani öleceği anlamına gelir .Bu benim terör hakkındaki, terörist hakkındaki son yazımdır. Çünkü yazdıklarımı, anlattıklarımı sizler de en az benim kadar bilen hayırlı insanlarsınız. Sizlerin zaten bildiklerinizi ve hissettiklerinizi, sahur pilavı gibi sürekli size ikram etmek, bir noktadan sonra sizleri de hem gerer, hem bunaltır hem de benim yazdıklarımı ot, saman haline getirir. Bundan sonra sizlere daha değişik konular yazmaya ve değerli dikkatlerinizi farklı yönlere buyur etmeye çalışacağım. Bu güne kadar ifadelerim, niyetimden farklı etkilere, tepkilere sebep olmuşsa, elbette özür de dilerim. Evet! günde bin defa pire, bit desem, kene desem, insan sıkılır. Bu yüzden benim de, başka yazarların da, siyasetçilerin de, askerlerin de, polislerin de, savcı ve hakimlerin de terör ve terörist için ikide bir ahkam kesmeyi bırakmalarını ve yetkisi olanların vazifeleri neyse yapmalarını ümit ediyorum. Vazife de bellidir efendim. Kanser hücreleri için nasıl tedavi uygulanıyorsa, sen de devletini bir vücut, bir beden kabul edeceksin ve devlet ismindeki bu 73-74 milyon zerreden oluşmuş kocaman küre bedeni çürütmeyeceksin, öldürmeyeceksin. Kanserli hücreleri temizleyeceksin, dezenfekte edeceksin. Lazer tedavisi veya tıbbi ameliyat uygulayacaksın. Bundan sonraki farklı yazılarımı sizlerle paylaşabilmek dileklerimle ve ümitlerimle