Siber saldırı, dünya gündeminde.



Bilişimcilere göre insanları; yazılımlarla, virüslerle, hackerlerle içe içe bir yaşam bekliyor.







New York Times’a göre; İran'ın tesislerini vuran Stuxnet İsrail'de test edilmiş







İsrail’in Negev Çölü'nde bulunan Dimona tesisleri, Tel Aviv'in varlığını asla kabul etmediği nükleer silah programının kalbi durumunda. Geçtiğimiz iki yıl boyunca, istihbarat ve ordu uzmanlarına göre, Dimona'da aynı derecede önemli ve gizli bir başka operasyon daha sürdürülüyor: İran'ın kendi nükleer silahlarını yapmasını önleyecek ABD ve İsrail girişimlerinin test edilmesi.







Uzmanlar, İsrail’in Dimona’nın dikenli tellerinin ardında, İran’ın Natanz tesislerindekiyle aynı yapıda nükleer santrifüjleri sanal olarak dereye soktuğunu ve İran’ın santrifüjlerinden beş tanesine ağır zarar veren Stuxnet bilgisayar virüsünün etkinliğinin burada test edildiğini belirtti.







ABD’li bir nükleer istihbarat uzmanı, “Virüs programını denemek için makineleri tanımanız gerekir. Yazılımın bu kadar işe yaramış olmasının sebebi İsraillilerin önceden denemiş olması dedi.







ABD’li ve İsrailli yetkililer Dimona’da olup bitenlerle ilgili kamu önünde konuşmayı reddetse de tesislerdeki operasyon, Stuxnet’in bir ABD-İsrail ortak girişimi olduğunun en yeni ve en güçlü işareti gibi görünüyor.







Son dönemde, Mossad’ın geçtiğimiz günlerde emekli olan şefi Meir Dagan ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İran’ın nükleer programının birkaç yıl geriye gittiğiyle ilgili bağımsız açıklamalar yaptı. Clinton yaptırımların etkili olduğunu belirtirken, Dagan, bir nükleer silah ihtimalini 2015’e kadar geciktirecek bir teknolojik sorundan bahsetti. Bu sorunun bugüne kadar geliştirilmiş ve devreye sokulmuş en gelişmiş sanal silah olan Stuxnet olduğuna inanılıyor.







Programın iki ayağı var. Bir tanesi santrifüjlerin çalışma düzenini bozarken diğeri sistemin normal çalışma düzenini kaydedip bozulma sırasında teknisyenlerin bilgisayarlarına her şey düzgünmüş mesajını yolluyor.







Saldırıların tamamının başarılı olduğu söylenemez. Uluslararası müfettişlerin raporlarına göre İran’ın faaliyetlerinin bir kısmı durmakla birlikte diğerleri sürüyor. Ancak saldırıların sona erip ermediği de belli değil. Kodları inceleyen bazı uzmanlar yeni versiyon ve saldırıların çekirdeğinin bugünkü yazılımın içinde olduğunu belirtiyor.







Stuxnet’i ilk çözen bağımsız bilgisayar güvenliği uzmanı Ralph Langner, “Bir oyun kitabı gibi. Dikkatle inceleyen herkes benzer bir şey üretebilir” dedi.







Resmi olarak ne İsrailli ne de ABD’li yetkililer bırakın kendileriyle bir bağlantısı olduğunu kabul etmeyi, bu zararlı yazılımın adını bile anmıyor. Ancak programın etkileri sorulduğunda İsrailli yetkililer bir gülümsemeyle cevap veriyor.







Obama’nın kitle imha silahlarının önlenmesinden sorumlu baş stratejisti Gary Samore geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir basın toplantısında Stuxnet’le ilgili bir soruyu geçiştirdi, ancak yüzünde bir gülümsemeyle şöyle dedi: “Santrifüj makinelerinde sorunlar yaşandığını duymaktan memnunum. ABD ve müttefikleri işleri daha da zorlaştırmak için ellerinden geleni yapmaktadır.”







Son günlerde, adlarının açıklanmasını istemeyen ABD’li yetkililer de özel röportajlarda İran’ın yaşadığı sorunlar hakkında yeterince haber yapılmadığını söyledi. Bu da Clinton’ın Ortadoğu turu sırasındaki açıklamasının bir nedeni olabilir. (New York Times'ta, "Israel Tests on Worm Called Crucial in Iran Nuclear Delay" haberden derlenmiştir)







Türkiye gündeminde neler var?







Günün Sözü: İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü inançla dolu olandır.