Emekli Orgeneral Işık Koşaner’in ses kaydı dolaşıyor Türkiye’min medyasında.Emekli asker ve yazar olarak sanırım benim de bu konuda yazmam gerekenler var.Bu konuda hemen yazmadım çünkü kaydedilen sesin sahibinin açıklama yapacağını biliyordum,onu bekledim.Nereden biliyorsun?Askerler haklarında olumlu veya olumsuz konuşulmasına,yazılmasına sessiz kalmazlar.Sessiz kalacaklarını sananlar yanılırlar.Orgeneral Koşaner gerekli açıklamayı yaptı,şimdi ben de yazabilirim.Öncelikle Osmanlı tabiri olan ‘’Paşa!’’hitabından dillerimizi arındıralım.Erden mareşale kadar ordunun üniformalı her bireyi askerdir.Şimdi hep beraber düşünelim.Ordunun muvazzaf ve emekli generalleri,albayları niçin ve kimler tarafından dinlenmektedir? Hitap ettiği general rütbeli askerlerden birisi gizlice kaydetmiş olabilir.Niyeti de iç hesaplaşmanın dışa yansıtılması olabilir.Bu çok zayıf bir ihtimal.Çünkü rütbeli askerler,üniformaları sırtlarındayken, kime,nerede,ne zaman,nasıl,ne konuşulacağını,kime güvenileceğini,kimin tehlikeli ve şüpheli,sakıncalı,riskli şahıs olduğunu yüzde doksan dokuz isabetle tahmin edebilirler.O zaman geriye dıştan,dış merkezli bir dinleme kalıyor.Dıştan,dış merkezli dinleme yapılabilmesi için konuşulan mekanda kapalı durumda da olsa,içinde pilleri olan,yani limonları çıkartılmış limon sandığı gibi içi boşaltılmamış olan cep telefonu,televizyon,radyo,bilgisayar olması yeterlidir.Bu cihazlardan istifade ile,2000 yılının başlarında,meteoroloji,coğrafi duruma göre, 3-5 kilometre çaplı menzilden o mekandaki konuşmalar açık,net olarak duyulabiliyordu.Sanırım şimdi bu menzil 20 kilometreye ulaşmıştır.Çünkü teknoloji her gün arsız,obez,yüzsüz çocuklar gibi büyüyor,şişmanlıyor.Benim inancıma göre teknoloji Deccal,Dabbetül Arz bile olabilir.Dış merkezli dinleme,görev gereği,Başbakan veya Türk savcıları emirleri gereğince Türk İstihbaratı tarafından yapıldıysa helal olsun.Yine korkulacak bir şey yok.Ancak bu ihtimal sadece yüzde beş,çünkü Başbakanın buna ihtiyacı yok.Dünya ülkelerinin içinde en güçlü Başbakan pozisyonuna sahip bir adam.Savcıların Ergenekon,Balyoz gibi darbe iddiaları nedeniyle dinleme yaptırdıkları ihtimali de çok zayıf,çünkü orgeneral Koşaner,şüpheli veya suçlu durumda değil,olsaydı,hükümet kendisini o makama getirmeden önce emekli ederdi,sonra Hasdal Cezaevine buyur ederdi ve tutuklu yargılardı.Geriye en vahim ve en kuvvetli ihtimal kalıyor ve bu ihtimal beni kahrediyor.İsrail,ABD,İngiltere,Rusya,Çin,Fransa,Suriye,İran ve daha bir çok ülkenin istihbaratçılarından bir ülkenin veya birkaç ülkenin adamları bizi dinliyorlar.Bu adamların çoğu Türkiye’de büyükelçilik görevlisi,holding yetkilisi,akademisyen,turist rehberi,organizatör falan.Bence Deniz Feneri,Fenerbahçe,Ergenekon,Balyoz davalarından daha önemli,tehlikeli,riskli,korkunç konu dinlendiğimiz konusudur.Çünkü ülkemizdeki teröristlere istedikleri gibi at koşturan it oğlu itler,işte bizi dinleyen bu dış güçlerdir.Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehit edilmesi,TUBİTAK görevlisi birkaç Türk mühendisinin şüpheli ölümleri,bir çok şüpheli asker,sivil bürokrat intiharları,cinayetleri arkasında bana göre ülkemizde cirit atan yabancı istihbarat ajanları bulunmaktadır.Benim önerilerim şudur ki;Türk istihbaratı çok güçlendirilmelidir ve yabancı istihbaratçılara karşı kontristihbarat fonksiyonlarımız geliştirilmelidir.Diğer önerim de Türk Hükümetlerinde emniyet genel müdürünün veya Jandarma Genel Komutanın,hangisi kıdemliyse ve tecrübeliyse aynı zamanda İç işleri bakanı olarak tefrik edilmesidir.Aynı şekilde Genel Kurmay Başkanının da aynı zamanda Milli Savunma Bakanı olarak tefrik edilmesidir.İletişim,bilişim sistemlerinin kullanımı,alımı,satışı,işletimi konusunda da çok keskin kanunlar çıkartılmaldır ve bu kanunların çıkartılmasında genç bilgisayar mühendislerinden,genç avukatlardan istifade edilmelidir,çünkü çağın iletişim,bilişim ihtiyaçlarını,eksikliklerini ve giderilme çarelerini onlar orta yaşlı ve yaşlı kuşaktan daha iyi bilmektedirler.Bu yazımı yetkili bürokratlar dikkatlice düşünsünler lütfen.Bilişim,iletişim,teknoloji sistemleri konusunda hem Silahlı Kuvvetler,hem de sivil bürokrasi olarak,yani tam tekmil devlet olarak sınıfta kaldık,çünkü Bilgisayar Mühendislerinin,teknisyenlerinin çoğu işsiz,sokak pazarlarında elma,maydanoz satıyorlar.Beni dinleyin ve bu ülkeyi dinleyen sinsi ve düşman kulaklarını kopartın.Şeytanın hayali resimlerinde kulakları hep sivri çizilir.Evet! O sivri kulakları,o kahpe kafalardan kopartın ve kulağını koparttığınız o rezil kafaları da bu vatan topraklarından ait oldukları kirli devletlere geri iade edin. Ben yazının başlığını ‘’ Generaller Dinleniyor! ‘’ dedim ama tahminime göre, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri, Savcı ve Hakimler, Gazeteciler, Bürokratlar, akademisyenler, sporcular yani bilgisi, yetkisi, makam koltuğu, parası, aklı, vatan sevgisi, devlet sadakati, bayrak aşkı, Atatürk vefası olan herkes dinleniyor. Bir tek beni dinleyemiyorlar çünkü cep telefonum yok ve ev telefonumu da sadece sucudan su istemek için ve şehir dışından oğullarım aradığında kullanıyorum. Beni de dinlemesinler artık, ne diyorsam yazılı olarak zaten tüm dünya ile paylaşıyorum. Bir çok dost gazete ve site sağolsun yazılarımı yayınlıyor, hatta bazı meçhul siteler de, yazılarımı bombalı kaka olarak değerlendirip teşhir ediyorlar. Halbuki ben kendilerinin dostu, Onları felakete sürüklemeye çalışan şer odaklarının düşmanıyım, haberleri bile yok. Ama Onlar beni düşman ilan ediyorlar! Ne yapalım, canları sağolsun efendim. İsteyene dost, isteyene de düşman oluruz. Hayat böyle bir şey işte....