Son günlerde bir sabırdır gidiyor. Herkes sabreder olmuş. Hükümet sabrediyor, medya sabrediyor. Sanki ‘sabreden derviş muradına ermiş’ düsturunu tutuyorlar. Kimse çıkıp diyemiyor yahu ne için sabrediyoruz anlatın bizde sabırla bekleyelim. Ama ne hükümetten ne de medyadan düzgün bir açıklama gelmiyor. Yazılı ve görsel medyada atılan manşetleri görünce anlam karmaşası içine giriyoruz. Manşetler genelde başbakan ile alakalı oluyor. ’Başbakan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a seslendi: ‘’Çekil git’’ , ‘’Reformları bir an önce yap’’, ‘’Demokrasiye geçiş yap’’ , ‘’Halkın sesine kulak ver’’ , ’’Suriye iç işimizdir’’, ‘’Sabrımız taşmak üzere’’ Başlıklar hemen hemen böyle yazılıyor. Biz bunları okurken alt satırlarda bölücü örgüt eylemlerinin haberleri veriliyor. Pkk yol kesiyor kimlik kontrolu yapıyor ve adam kaçırıyor. Sokak ortasında asker şehit ediyor , şehir merkezinde polis katlediyor bir bir sokak eylemleri, yakmalar yıkmalar tüm hızıyla devam ediyor. Ama başbakanın Suriye diplomasasi yüzünden muhalif medya haricinde doğru dürüst yer bile almıyor. Ses yükseltmeyi bırakın ses bile çıkartmıyorlar. Pkk bundan cesaret alarak bu sefer karakollara kışlalara saldırmaya başladı. 1 şehit 2 şehit 3 5 10 derken bu sefer halk tepki göstermeye başladı. Bizim malum medyamız ve hükümetimiz Irak’ta Afganistan’da Libya’da ki katliamları görmezden gelip, oralardaki acıyı sömürüyü ve insanlık dışı muamelelri görmezlikten gelip bırakın ses çıkarmayı bir harf bile söylemeyip Suriye’deki olaylara yön vermeye çalışıyorlar. Tabi Türkiye’de ki pkk saldırıları ve gelen şehit haberleri onlar için olağan bir durum olmuş. Akıllarının ucuna bile gelmiyor. Milletin tepkisi artınca ve sokağa dökülünce bu sefer başbakan milletin gazını almak için bir iki söylem gerçekleştirdi. ’’Sabrımız taşmak üzere bayramdan sonra tepkimizi gerçekleştireceğiz’’ Peki ya bayrama kadar ne olacak.Ne mi olacak pkk askerlerimizi şehit etmeye devam edecek. Gelen şehit haberleri artınca bu sefer milletin öfkesi taşmaya başadı. Jetlerimiz Kandil’i bombalamaya gitti boş dağları vurdu geldi. Çünkü bu hep böyle olmuştur ve olmaya devam edecektir. Amaç sadece Türk milletinin gazını almak. Evet sadece bu yoksa terör bu kadar olağan üstü bir boyuta ulaşamzdı.

Sabır taşı dedikya sanki çelikten yapılmış bir şey ne bitiyor ne tükeniyor. Öyle ki son günlerde Tayyip Erdoğan ve havarisinin politikası Abd’nin Bop projesiyle bire bir örtüşüyor. Zaten Tayyip Erdoğan kendisi de demişti. Bem bop’un eş başkanıyım diye. Türkiye’nin yarından bölen Ortadoğu’yu paramparça eden haritalara inat Tayyip Erdoğan Bop’u öve öve bitiremiyor. Şöyle bir baktığımızda Afganistan’daki katliamlar ve daha da önemlisi yanı başımızda olan komşumuz Irak’ta yapılan katliamlar, ölümler, tecevüzler hepsi Bop kapsamında gerçekleşmiştir. Ve son olarak Libya örneği. Önce Nato giremez sonra Nato girmelidir naraları eşliğinde Libya’da katliam yapan uçaklar bizim topraklardan kalkar oldu. Sabır taşı çeliktenya ne deliniyor ne tükeniyor. Ülkemizde ki Şehit haberlerinin yanında bölücüler öyle konuma yükseltilmiştir ki sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularının varisleri gibi hürmet ve saygı görüyorlar artık. Bunun sonucu da her geçen gün şehit haberleri artarak devam ediyor. Peki bu ne zamana kadar böyle sürecek. Bilen var mı ? Herşey muamma ve gizliliğini korumaya devam ediyor. Aslında herşey açık ve anlaşılır ama gören bakan gözlerde perde var. Görülmesi gerekeni göremiyorlar…

Yaşananları tek tek değerlendirirsek iyi analiz etmiş olamayız. Hepsini bir araya getirerek parçaları birleştirerek bakmalıyız. Şöyle ki Ortadoğu’da yaşananlar ve ülkemizde ki olaylar bir bütünün parçalarıdır. Tunus’ta başlayan Mısır’a kadar uzanan halk isyanları, ülkeleri rejim değişikliğine götürmüş ve tamamen eski sömürge yıllarındaki gibi batı ve abd yanlısı yönetimler işbaşına getirilmiştir. Özgürlük ve demokrasi naraları atanların aslında o ülkeyi ve halkı sömürmekten madenlerini gasp etmekten başka yaptıkları bir şey yoktur. Ve şimdi sıra Libya’da Kaddafi rejimi yıkılmak üzere. Libya’dan sonra müdahale sırası Suriye’ye gelecek ve korkarım ki bu müdahale Türkiye tarafından yapılacak. Türkiye tarafından yapılmasının amacı eski Osmalıyı tekrar diriltmek hem Türkleri hemde Ortadoğu halklarını Haçlı saldırısı olarak algılamalarının önüne geçerek milli bir ayaklanma direnme veya başkaldırı olmasın. Türkiye piyondur Ortadoğu’da. Tayyip Erdoğan’ın kurduğu dostluklara bakarsak Kaddafi, Mübarek , Esad, Bin ali ve diğerleri Ortadoğu ülkeleriyle sıkı dostlukları olan Tayyip Erdoğan’ın, şimdi o dostlarına karşı olması batının ve Abd’nin yanında yer alması gösteriyorki, Tayyip Erdoğan kime dostum deyip sarılıyorsa kısa süre sonra Nato ve Abd o topraklara giriyor. Buda gösteriyor ki Abd’nin yaptığı katliamlara göz yuman pkk katliamlarını görmezden gelip şehit haberlerini bile umursamayan malum medya ve hükümet Suriye’ye aslan pkkya ve Abd’ye kedi olmaktan öteye gidememektedir. Nede olsa sabır taşları çelikten olduğu için ömürlerinin sonuna kadar sabretmeye devam edecekler. Ta ki sıra kendilerine gelene kadar. Türkiye’nin büyük gayretleriyle Libya düşmek üzere.Kısa süre içerisinde Türkiye’nin de girişimiyle Suriye’ye askeri müdahale gerçekleştirilerek orayı da ele geçirecekler. İşte bundan sonra işler daha bir karmaşaya bürünecek. Çünkü sıra iki büyük lokma önce İran ve ardından Türkiye’ye gelecek. O zaman anlayacağız ki bu iş sabırla filan yürümüyor. O ana geldiğimizde ortada ne sabır taşı kalır ne başka bir şey.

Her şeye rağmen iyi şeyler olacak diyemiyoruz. Nedeni ise komutansız ordumuz, adaletsiz yargımız, tarafsız medyamız, ülkesini ve milletini düşünen aydın, gazeteci ve siyasetçilerimizin kalmamasındandır. Allah TÜRK Milletinin her daim yanında olsun. İkinci kurtuluş savaşımızı vermeye hazırlıklı olmalıyız. Yeni Anayasa ile Türklük tamamen silinecek. O vakitten sonra savaş sirenleri çalmaya başlayacaktır bilginize…





YAVUZ SELİM KAMAY