İzvestiya gazetesine açıklamada bulunan Rusya’nın NATO Büyükelçisi Dmitri Rogozin, BM’de alınan kınama kararının ardından askeri müdahale girişimleri ile ilgili kampanyaların başlayacağına dikkat çekip, “Kuzey Afrika’da gerçekleştirilen askeri operasyonları destekleyen bir kısım batılı ülkeler, Suriye için de benzer bir senaryoyu öngördükleri sonucu mantıklı olarak ortaya çıkıyor” dedi.

İttifak güçlerinin hedeflerinin sadece batı ile fikirleri örtüşmeyen rejimlerin değiştirilmesi olduğunu savunan Rogozin, bir kısım uzmanların dillendirdiği Suriye ve Yemen’in İran’a saldırı için son adım olarak kullanılacağı yönündeki düşüncelere de katıldı.

“İran’ın çevresinde çember daralıyor” değerlendirmesinde bulunan Rogozin, “İran’a yönelik askeri planlar devam ediyor. Biz bölgede geniş çaplı bir savaşın tetiklenmesinden endişe ediyoruz” uyarısı yaptı.

Moskova’nın Libya dersinden sonra Suriye’de güç kullanarak bir sonuç alınmasına yönelik girişimlere karşı olacağına değinen Rusya NATO Büyükelçisi, “Kuzey Afrika’da ortaya çıkacak geniş çaplı çatışmalar tüm dünya için yıkıcı olacaktır.” şeklinde konuştu.



İRAN NEDEN HEDEF ?



İran’ın çözüm bekleyen uluslar arası meseleleri var;



1990 yılında geliştirilen diplomatik ilişkilere rağmen, İran Irak'la olan

deniz sınırını kaybetmiştir. Kara sınırı, gemicilik kanalları ve 8 yıllık

İran-lrak savaşından kalan diğer meseleler tam olarak

çözümlenememiştir.



Birleşik Arap Emirlikleri; İran'ın, Arap dünyasında “Tunb EI Kübra"

olarak bilinen, Büyük Tunb Adası ile Küçük Tunb Adası'nı işgaline karşı

ve birleşik bir ada yönetimi teşkil etme çabalarına karşın Arap

ülkelerinin ve uluslararası kamuoyunun desteğini aramaktadır.



İran, Hazar Denizi'nin paylaşımı konusunda sahildar 5 ülke arasında eşit

sektörel paylaşımı savunmakta ve bu nedenle bir anlaşmaya

varılamamaktadır.



İran, Azerbaycan tarafından kullanılan bölgelerdeki petrol

çıkarma/üretim faaliyetlerini tehdit etmekte, Azerbaycan faaliyetlerini

engellemeye çalışmaktadır (The CIA Factbook, 2003).



Yakarıda yazılı bulunan maddeler İran ın,çözüm bekleyen ama üzerinde durulmayan meseleler,ama asıl mesele İran ın dostane ve ticaret bağlamında stratejik olarak desteklediği,21 y.y dünyası Jeopolitik Güç olmaya doğru bir maratoncu gibi koşan ÇİN dir.



Bilindiği üzere,



Şangay İşbirliği Teşkilatı, Çin ile diğer üye ülkelerin arasındaki sınır

sorunlarının barışçı yollardan çözülmesi maksadıyla kurulmuştur. Hareket, ilk

toplantısını Şanghay'da yapması ve beş ülkeden oluşması hasebiyle "Şanghay

beşlisi" olarak anılmaya başlanmıştır. 2001 yılına kadar gelen süreçte örgütün ilk

üyeleri Çin, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Kırgısiztan ve Tacikistan olmuştur.



Daha sonra bu örgüt ülkeler, aralarında sınır sorunlarını bırakıp,ekonomik iş birliği alanına yoğunlaşmış,süratle güçlenmeye devam etmektedir,21 y.y lider devlet politikası çizen ÇİN,petrol ve doğal gaz ihtiyacını İran dan karşılamakta,bunun karşılığında İran a,Silah ve Silah teknolojileri vermektedir,silahlanma yönünde hızla ilerleyen Çin ve İran,Dünyada Küresel jeopolitik güç olduğunu kabul ettiren ABD yi derinden düşündürmekte,Ortadoğu enerji kaynaklarını kontrole almak için,bahane ve Hedef olarak Yaramaz çocuk İranı görmektedir.



İran ın Dünyadaki konumu Hazar bölgesine sınırı olması,petrol rezervlerinin çok olması,Güçlü bir Çin ile ekonomik ve ileriye dönük kapalı kapılar ardında,strajejik hedefler belirlemesi,Dünyanın Jandarmalığına soyunan ABD yi çok rahatsız etmiştir.



Son günlerde,Ortadoğu coğrafyası ve Akdenize kısı olan ülkelerin yönetim aktörleri değişmiş,İran a her zaman tarihsel süreçte destek veren, Suriye,Lübnan ve Filistin şekillenme sürecini tamamlamaya başlamıştır,bu bağlamda Pusulanın yönü Asıl hedef İRAN ı göstermektedir.



İran ın işgali ve yeniden yapılanması demek,sosyolojik olarak bu bölgede olan Şia ve ülke içerisinde bulunan Güney Azerbaycan dediğimiz Türk soydaşlarımızı yakınen ilgilendirmektedir.



Ekonomik olarakta,Hazar petrol ve gazının Çin ve Hindistan a akışının önüne geçilmesi,Basra körfezi ve kıyısı olan ülkelerin ticari güvenliklerinin sağlanması olarak nitelendirilebilir.



İran ı yakın zamanda zor günler beklemekle beraber,İran a sınırı olan ülkeleri Türkiye başta olmak üzere,Sancılı ve ağrılı aylar izleyecektir.



Bu sıralar çok önemli bir gelişme oldu ülkemizde Pakistan Dış işleri bakanı Hine Rabbani Har elinde bir evrak çantası ile Türkiye ye geldi,bizim medyamız bu ziyareti Paparazzi düzeyinde ve dostane olarak nitelendirdi,ama dünya haritasını önümüze aldığımızda bu ziyaretin dostane bir ziyaretten çok stratejik bir ziyaret olduğu yekinen görülecektir.



İran in Sınır komşularına bir göz attığımızda, en stratejik sınır komşusunun Basra körfezine sınırı,karasal olarak sınırı olan Pakistan olarak görülür.



ABD leri, Afganistan,Türkiye,Irak,Azerbaycan,Ermenistan,Türkmenistan da,hem siyasi hemde askeri yaptırımları ile güçlüdür,yani kısacası İran bu hali ile Pakistan ile kuşatılma sürecini tamamlamıştır.



Şimdi yapılması gereken bir iç isyan ve daha sonra BM-NATO gibi örgütler ile insani müdahaledir.



İç isyana gelirse, şu an patlama noktasında olan,Sivil Toplum örgütleri ve Güney Azerbaycan Diasporası tarafından çalışmaları sürdürülen,bir çok eylem planı olduğunu düşünüyorum.



B.M-NATO ve ABD İran a yapacağı bir müdahale,ne yazık ki 3 dünya savaşının başlaması için içten bile değildir,Çünkü bu müdahaleye,ÇİN ve Rusya Federasyonu bu sefer seyirci kalmayacaktır.



G.Kore de bulunan 100.000 kişilik ABD kuvvetleri vurulabilir,Rusya ,Çin tarafından,Geçmişten ABD ye kin besleyen Japonya ,ABD ile işbirliği yapan Ülkelere Savaş açacaklardır.



İran in bölgedeki konumu Bu kadar önemli ve nettir.



Sonuç olarak Dünyayı Çıkar ve Ortadoğu petrol rezervlerinin kontrolü yönünde hareket eden ABD ve Yandaşları Hayal kırıklığına uğrayacaklar.



Ama,Yok olan yine masum insanlar olacak.



Saygılarımla

Emrah BEKCİ

Araştırmacı Yazar