Bir ülkenin sanayi ülkesi olup olmadığını gösteren en önemli işaret; o ülkenin makine üreten makineler yapıp yapmadığıdır.







Ülkeler, kendilerini rakibi olduğu ülkeden üstün göstermek için kullandığı bazı tezler vardır. Kendisinin üstün olduğu sektörü propaganda ederek, psikolojik üstünlük de elde etmeye çalışır.







Bu ve bunun gibi üstünlüğü belirten birçok ölçüt gösterilebilir.







Ama biz, bizi okuyanların kolayca anlaması için başka bir dil deneyebiliriz.







Çünkü yarı aydının kafasını karıştıran asıl husus teknolojik üstünlüktür. Başka bir şekilde söylersek, teknolojik belirlenimdir. Teknolojik gerekircilik. Batının dili ile söylersek, teknolojik determinizmdir.







Üretim ile teknoloji arasında ki bağı kurmadan, yapılan akıl yürütmeler doğrudan teknoloji konusuna gelir saplanır.







Buradan giderek, kapitalizmin üstünlüğü propagandası yapılır. Sonuç olarak da, ABD’nin üstünlüğüne vurgu yapılarak, ABD’ne itaat edilmesi istenir. Hatta tapınılacak bir üst, kadiri mutlak gibi algılatılmak istenir.







Şimdi size iki rakam ve iki yorum vereceğim.







Birincisi ABD ve Çin’in ürettiği çelik miktarlarıdır.







Çin’in çelik üretimi 567 milyon ton yıldır.



ABD’nİn çelik üretimi 90 milyon ton yıldır.







Çelik üretimi sanayinin ve ihtiyaçlarımızın temel ürünüdür. Teknoloji üretimi için kişi başına üretilen çelik miktarının yarım kilo veya üzerinde olması gerekmektedir. Gözlemler bu değeri yakalayan ülkelerin teknoloji üretebildiklerini göstermektedir.







Bir başka farklılık Altın üretimindedir.



Çin’in altın üretimi 341 ton yıldır.



ABD’nİn altın üretimi 80 ton yıldır.







Bu üretim değerlerinin arkasında, eğitilmiş bir halk ve bir bilim insanları kitlesinin olduğunu göz ardı etmemeliyiz.







Çelik, sanayi ve üretim gücünü gösterirken, altın parasal kaynak üstünlüğünü işaret eder.







Doların mal değişim değeri gücünü kaybetmesinin asıl nedeni, yukarda verdiğim iki rakamla çok yakından ilgilidir.







Teknoloji; bilgi üretimi demektir.







Çin, ABD’nin Çin’i gözetlemek için uzaya attığı uydular ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynamaktadır.







ABD uydularının gözlerini lazer ışını ile kör etmekten tutun da, ABD’nin büyük uydularının üzerine sakız yapıştırır gibi otuz kiloluk uydular yapıştırmasına varan olaylar yaşanmaktadır.







ABD uydularını kullanılamaz hale getirebilmektedir. Zaten bu hususu geçtiğimiz günlerde NASA da açıklamıştır.







ABD artık Çin’i uzayı kullanarak izleyememektedir.



Uzay üstünlüğünü ABD yitirmiştir.







Türk aydınlarının teknoloji konusunda ki, ön yargılarını yenmeleri gerekir.







Üretimlerin belli miktarları aşması durumda, Türkiye de teknoloji üretebilecektir.



Üretmeyip, ithalat yapan ülkeler teknoloji üretiminde hep geri kalmışlardır.







Peki; Türkiye’nin siyasetçisi, akademisyeni, gazetecisi neler konuşuyor, nelerle uğraşıyor dersiniz?







Günün Sözü: Çok yaşamak isteyen iyi arkadaş bulsun