TÜRKLERİN NEVRUZ BAYRAMI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









TÜRKLERİN NEVRUZ BAYRAMI - Dr. Tahir Tamer KUMKALE
Tarih: 20.03.2011 > Kaç kez okundu? 3009

Paylaş






Her milletin kendine mahsus gelenekleri, kendine mahsus adetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir.-Gazi Mustafa Kemâl Atatürk- (1923)







Bugün küreselleşme adı altında kitle iletişim araçları kullanılarak dayatılan yozlaşmış kültür saldırıları ile ülkelerin içeriden teslim alınması çok kolay hale gelmiştir. Bu saldırılardan en fazla etkilenen ülkelerin biride Türkiye’dir.



Dünyayı yönetmek iddiasındaki küresel mimarlar; bütün milli kültürleri küresel güçlerin menfaatleri açısından tehlikeli bulmaktadır. Milli kültürlerin milli devletler oluşturacağı düşüncesi ile “ Global Kültür Değerleri” olarak gördükleri bilinçsiz, kişiliksiz, aidiyet duygusu olmayan, kökenine sahip çıkmayan, tek düşüncesi daha çok tüketim olan, insanı sadece karnını doyuran asosyal bir varlık haline dönüştüren yozlaşmış bir kültür yapısı insanlığa layık görülmüştür.



Küresel mimarlar, kendi güdümlerindeki modern kitle iletişim araçlarını kullanarak Türk milleti arasında azami derecede sömürülmeye meyyal, karnı tok fakat beyni boş insan tipinin yaratılması yolunda çok mesafe almışlardır.



Okullarımız kültür yozlaşmasını, yani kültür değişiminin hızlanmasını sağlamak için kendisine düşen her türlü gayreti göstermektedir. Günümüzde Türkçenin İngilizcenin ardından ikinci plâna düştüğü okullarımızda Türk kültürü ile ilgili bilgiler verilmesini beklemek abesle iştigâldir. Oysa devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Cumhuriyetin temeli kültürdür" hedefini koyarak milli kültür konularındaki hassasiyetini açıkça vurgulamıştır. .



Türk milleti; kimliğine, kültürüne, diline, gençliğine, milli değerlerine, Atatürk'üne, Yunus'una, Mevlâna'sına, Hacı Bektaş Veli'sine, aruzuna, hecesine, müziğine, mutfağına, gelenek ve göreneklerine, muhafazakar aile yapısına, Fatih'ine, Kanuni'sine, Atilla'sına, İbni Sina'sına, Sünni'sine, Alevi'sine, yani kısacası kendi benliğine ve Türklük milli kimliğine sahip çıkmak, Türk’ün varlığını en zor şartlarda dahi korumak ve yaşatmak zorundadır.

Türkiye'yi kültür alanında özgür ve bağımsız hale getirmeden ülkeyi yarınlara güvenle taşıyacak Türk Milli Stratejisini tespit etmek ve uygulamak bugün çok zorlaşmıştır. Bunun için öncelikle kendi iç dinamiklerimize dönerek kaybettiğimiz Türk milli kültür değerlerimizi yeniden kazanmalı, kaybolmaya başlayan Türklük şuurunu canlandırıp kendimize güveni sağlamalıyız. Yani, kaybetmek üzere olduğumuz Türk'ü ve Türk kimliğini geri getirmeliyiz.

Bir topluluğun ihtiyaçlarını karşılamak üzere benimsemiş bulunduğu hayat tarzı, bütün maddi ve manevi unsurlarıyla birlikte onun kültürünü belirlemektedir.

Kültür milletleri millet yapan unsurların başında gelir. Milletler, sahip oldukları kültür değerleriyle tanınır ve tanıtılırlar. Kültür; bir millete şahsiyetini verir, diğer milletlerle aradaki farkı ortaya koyar. Milletler varlıklarını; tarihin derinliklerinden gelen kültürlerini muhafaza edebildikleri, çevrelerindeki yabancı kültürlerin baskılarına karşı koyabildikleri ve milli kültürlerini her türlü global saldırıya karşı koruyabildikleri, milli kültür değerlerinin özüne dokunmadan yenilikleri kültür değerlerine adapte edebildikleri takdirde uzun süre devam ettirebilirler.



Günümüzde bölücü unsur yanlıları Türk kültür konuları üzerindeki bilgi noksanlığını kullanarak milli kültür değerlerimizin temel taşlarından biri olan “Türk Ergenekon Bayramı” olarak tanımlayabileceğimiz NEVRUZ BAYRAMI’nı istismar etmeye çalışmaktadır. Bayramın insanlar arasında saygı-sevgi ve dayanışmayı sağlayan özelliğinden habersiz olan beyinleri yönlendirilmiş bölücü çevrelerce NEVRUZ BAYRAMI kanlı çatışma sahnelerinin ortaya çıktığı etkinlikler haline dönüşüğünü görmekteyiz.. Oysa Nevruz Bayramı; binlerce yıldır Türk dünyasında bütün Türk toplulukları tarafından uygulanan bir büyük kültür ögesi olma vasfını muhafaza etmektedir..



Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında resmi bayram niteliğinde olup, görkemli törenlerle kutlanan, miladi takvimin kabulünü müteakip resmi bayram olmaktan çıkartılan, fakat daima büyük bir coşku ile sadece Türkiye’de değil bütün Türk dünyasında coşku ile kutlanan NEVRUZ hakkında bazı görsel alışkanlıklar dışında yeterli bilginin olmadığı görülmektedir. Bu konuda halkımızın birinci elden eğitim kurumlarında bilgilendirilmesi gerekmektedir. Çünkü bilgi, muhtemel tehlikelere karşı en iyi panzehirdir.



21 Mart’ta kutlanan Nevruz kelimesi, Yılbaşı=Yenigün= Gündönümü anlamında kullanılmaktadır. Nevruz; gece ile gündüzün eşit olduğu, ayni zamanda baharın başladığı gündür. Nevruz; gerek Türk devletlerinde ve gerekse Türk toplumunun yaşadığı diğer bütün devletlerde “Ergenekon Bayramı”, “ Bozkurt Bayramı”, “Tabiat Bayramı” adları altında kutlanılmaktadır. Dağılan Sovyetler Birliği döneminde Türk Toplulukları için “İlkbahar ve Köylü Bayramı” olarak resmi bayram niteliğinde kutlanan Nevruz geleneği İran’da yaşayan Türkler arasında da çok yaygın olarak yaşatılmaktadır.



Her yerde büyük bir ön hazırlığı müteakip neşe içinde, fakat değişik gelenekler halinde kutlanan NEVRUZ; soğuk ve karamsar kış günlerinden ılık, güneşli ve bereketli günlere, yani bahara geçişi müjdeleyen, demirden dağı eriterek Ergenekondan hürriyete ve güzel günlere çıkışın simgelendiği Türk milli bayramıdır.



Çeşitli Türk boylarında Nevruz değişik isimlerle anılmaktadır. Bunlardan birkaçı şu şekildedir. NEVRUZ, NEVROZ, NAYRUZ, NEYRÜZ, NAYRIZ, SULTAN NEVROZ, NAVROZ, NEVRÛZ-İ SULTANÎ, SULTAN NAVRUZ, NAVRUZ, NAURUS, NOVRÜZ, NOURUZ, MART BOZUMU, MART DOKUZU...



Eğer devlet olarak milli kültür değerlerimize sahip çıkmadığımız ve bu değerlerin bütün milletçe kullanılmasına imkan vermediğimiz sürece çeşitli çıkar çevreleri ve bu çevrelere kendini yakın gören siyasi gruplar bu değerlere sahip çıkarlar. Fikirleri beğenilmeyen bu grupların simgelerine de karşı olunduğundan milletin bütünlüğünü temsil eden bu milli değerlerimizde karşı olunur ve çoğu zaman o siyasi grup ile birlikte bu milli sembollerimiz ile kültür değerlerimiz de eleştirilir, aşağılanır veya saldırılarla yok edilmeye çalışılır.



MHP’nin parti olarak sahip çıktığı milli değerlerimizden Bozkurt, Ergenekon, Üç Hilal gibi sembollere bu partiye düşman olan unsurlar saldırmakta ve parti ile birlikte bu değerlerimizi de yok kabul etmektedir. Bunun yanında bir diğer parti yöneticileri sahip çıkıyor diye Fatih Sultan Mehmet ve Osmanlı Kültürüne uzak kalınıyorsa, Nevruz Bayramı için de ayni şeyleri söyleyebiliriz.



Bizi biz yapan kültür ögelerimiz üzerinde oynanan oyunları iyi bilmek ve bu değerlerimize dört elle sarılarak sahiplenmek zorundayız. NEVRUZ bu değerlerin en eskilerinden biridir. Bütün yoketme çabalarına rağmen binlerce yıl öteden günümüze taşınmış ve yaşatılmaktadır. Nerede bir Türk varsa varsa her 21 Mart geldiğinde orada NEVRUZ vardır. Bugün vardır. Yarın da olacaktır.



Milletimin Nevruz çoşkusuna, Ergenekon Bayramı sevincine, Gündönümü’nü karşılama heyecanına, yenigüne kavuşma mutluluğuna katılıyorum. İlkbaharla huzur içinde buluşmalarını diliyor ve bayramlarını candan kutluyorum.



Türk toplumunun bir dahaki Yenigün’leri birbirine daha çok kenetlenmiş olarak, birlik ve beraberlik görüntüsü içinde kutlayabilmesini arzu ediyorum.





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 35
Dün Tekil 1787
Bugün Tekil 870
Toplam Tekil 4068791
IP 3.15.235.196






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























11 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Sevgim - Millete!
Vurgunlu um - Azadl a ve adalete!
itaatim - Hocalar ma!
Borcum - Dostlar ma ve meslekta lar ma!
Nefretim - Yalanc lara ve iki y zl lere!

(Eb lfez EL BEY)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.096 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu