İsrail Kendine Düşmanlar Buluyor: Ermeni-Yahudi benzerliği veya Diaspora-Siyonizm Denklemi - Elnur Hasan Mikail - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









İsrail Kendine Düşmanlar Buluyor: Ermeni-Yahudi benzerliği veya Diaspora-Siyonizm Denklemi - Elnur Hasan Mikail
Tarih: 06.01.2009 > Kaç kez okundu? 3618

Paylaş


1948 yılında eski Osmanlı toprakları olan, Filistin topraklarını satın alması sonucu bu bölgede İsrail denilen bir devlet kurulmuştur. Yahudiler, kendilerine Dünya Savaşında soykırımı yapan Hitler’den kaçarak Türkiye’ye sığınmışlar. Ayrıca Osmanlı döneminde Yahudiler de Ermeniler gibi askere alınmamış, kendileri bu vesileyle sanat ve ticaretle uğraşmış ve Osmanlı sayesinde zenginleşmişlerdir. Ne var ki, bugün Osmanlı’nın torunlarına, yani biz Türklere karşı, Osmanlı hesabına elde ettikleri zenginlikle savaş açan Ermeniler gibi Yahudiler de Müslümanlara karşı bir savaş ilan etmişlerdir. Yahudiler derken tüm Yahudileri kastetmiyorum elbette ki. Nasıl ki, bugün dünya genelinde Ermenilerin hepsi Türklere karşı düşmani hisler beslemiyorlar, aynen Yahudilerin de hepsi Türkleri ve Müslümanları kendilerine düşman olarak görmüyorlar. Nasıl ki, bugün ermenistan’da yaşayan ve Türkiye’de yaşayan Türkleri düşman olarak bellemeyen Ermeniler mevcutsa, aynı şekilde Yahudilerin de hepsi Siyonist değildirler. Ermenilerin sadece diaspora denen bir örgütü Türklere karşı dünya genelinde bir savaş açmıştır. Bu ermeni diasporasının uzantıları Taşnak Syutun partisi, Hınçak ve ASALA Terör örgütleridir. Ermeni diasporası Osmanlı’nın kendisine tanıdığı derin müsamahalar sonucu zenginleşmiş, servetlerine servet katmışlardır. Osmanlı döneminde Ermenilere Millet-i Sıddıka, yani “Sadık Millet” ünvanı verilmiş olup, kendileri askeri hizmetten muaf tutulmuşlardır. Ermeniler de bu muafiyetten yararlanarak ülkede ticaret ve sanatla uğraşmışlardır. Sonuç itibariyle bu Ermeniler Osmanlı’nın kendilerine tanıdığı bu müsamaha ve muafiyet sonucu zenginleşmiş, servetlerine servet katmış ve nihayetinde Osmanlı-Rus savaşlarında nasıl bir “Sadık Millet” olduklarını hakikaten de Osmanlı’ya ve tüm dünyaya Osmanlı ve Türkleri arkadan vurarak, Ruslara satılarak, Türklere soykırımı yaparak ispat etmişlerdir.

Daha sonra ise tüm zenginliklerini Osmanlı ve Türklere borçlu olan bu “sadık millet” tüm malvarlıklarını toplayarak Osmanlı hudutlarını terk etmişlerdir. Büyük çoğunluğu bugünkü ABD’nin Kaliforniya(CA) eyaletinde meskunlaşmış bu diaspora Ermenileri, yani namı malum “Milleti Sıddıka” bugün tüm dünyada yaşayan Ermenilere maddi manevi yardımlarda bulunmaktadır. Hatta Ermenistan bütçesinin oluşumunda bile bu diaspora Ermenilerinin rolü büyüktür. Çünkü Ermenistan devlet olarak bugün hiçbir doğal kaynağa veya ekonomik güce sahip değildir. Osmanlı sayesinde bu kadar zengin olan diaspora Ermenileri bugün dedeleri taşnak syutun, hınçak ve ASALA terör örgütünün finansörü, fikir babasıdır. Ayrıca diaspora Ermenilerinin verdiği ödüller sayesinde ermeni tarihçileri “Büyük Ermenistan” hayalleriyle yanıp tutuşan uyduruk tarihler icat etmişlerdir. “Büyük Ermenistan” hayaline göre bugünkü Türkiye’nin doğusu, yani Van, Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan ve diğer doğu illerimiz Ermenistan haritasında yer almaktadır ve üç büyük deniz arası(Karadeniz, Hazar gölü ve Van gölü) kara bölgesi üzerinde “büyük bir Ermenistan” devleti kurulmalıdır. Ayrıca bu “tarihçiler” “Büyük Ermenistan”ın tarihte de var olduğunu iddia etmektedirler. Buna ilaveten bazı “ileri görüşlü” ermeni aydınları işi daha da abartmış ve üç deniz değil de üç okyanus arası kara bölgesinin “büyük Ermenistan” toprakları olduğunu iddia etme yanılgısına da düşmüşlerdir. Bu söylenenlerden akademik üslupta olmayan bir kelime beynimde çağrışım yaptı, “Millet-i Nankör”! Yani Türkçe’de başka uygun kelime bulamadım, bu kadar ekmeğini suyunu içip, Türkler sayesinde zenginleştikten sonra, kendilerine bu zenginliği bahşeden bir millete karşı soykırımı yapıp, ardından “büyük Ermenistan” hülyaları üreten, ASALA terör örgütü kurup Türk diplomatlarını katleden, Bütün dünyaya Türklere karşı soykırımını kendisi yaptığı halde, “Türkler bize soykırımı yaptı” yalanını anıran bir milletin adını koymakta kelimelerin yetersiz kaldığını siz de görmektesiniz.

Ermeniler kadar, Yahudiler de Osmanlı sayesinde zenginleşmiştirler. Hatta Hitler kendilerine soykırımı yaparken, sığındıkları ülke Türkiye olmuştur. Şimdi ise Türk-İslam aleminin kendilerine yaptığı bu iyiliğe karşılık olarak “vefa borçları”nı Filistin’de, ırak’ta, Afganistan’da yaşayan Müslüman kardeşlerimize karşı soykırımı yaparak ödüyorlar. Doğrudur, Ermenilere Osmanlı “Milleti sıddıka”(kendilerinin dünyaya “Millet-i Nankör” olduklarını ispat edene kadar) ünvanını vermiştir. Acaba şimdi Osmanlı olsaydı Yahudilere ne unvan verilirdi? Özellikle Filistin’de son 1 haftada yaptıkları soykırımı neticesinde katlettikleri 600 küsür masum, sivil, çocuk, kadına karşı yaptıkları orantısız “savaş”(Acaba eli silahsız insanlarla yapılan bir mücadeleye savaş denilebilir mi).

Ben düşündüm, düşündüm, Yahudiler için de “Milleti katil” sıfatı yakıştırması uygun geldi içimden. Artık siz de kendi yorumlarınızı burada verirsiniz, bu Siyonistlere ne ad verilebilir diye.

Yahudiler bu şekilde eli silahsız, aciz kişilere soykırımı yaparken maalesef bir gerçeğin hiç farkında değiller. Bugün TV’de gördüğüm bir görüntü bana bu yazıyı yazmama vesile oldu. Bu gerçek nedir. Bir baba vardı, Siyonistler 3 bebeğini ve eşini katletmişler. Şimdi bu babadan ne beklenebilir ey Milleti-yahudi? Hiç kendinize sordunuz mu? Bu baba büyük ihtimalle ya terörist yada intikamını almak için canlı bomba olup, en az 1 yahudiyi öldürse kendisine zeval var mıdır? Bunu belki din alimlerimiz cevaplamalıdır, fıkıh açısından ben cihadın tam teferrüatına vakıf değilim. Ama dediğim gibi, sonra yarın yine bir 11 Eylül hadisesi yaşarsanız, Siyonistler olarak bunun nedenini kendiniz daha iyi biliyorsunuz diye sizi sadece uyarmak istedim. Artı bu olaylar bölgede ne yazık ki, yıllardan beri süregelmektedir. 1970 li yıllarda arap-israil savaşları vs. örnekler orantısız güç kullanımının bir örnekleridirler.

Gerçekten çok merak ettim şimdi, bir millet; ayrıca tarihte kendisine karşı yapılmış bir soykırımı hadisesi vardır ve bu soykırımını kendilerine bugün öldürdükleri masum Müslümanlar değil de Hitler yapmıştır; neden kendisine düşman arıyor? Gözyaşı, mazlum ahı, bunların yarın kendisine bir tehdit unsuru olarak döneceğinden hiç mi korkusu yok acaba? Yoksa artık Siyonizm sözlüğünde başka kavramlar mı mevcut? İnsanlık sözcüğü artık bu sözlükte yer almadığını çok iyi biliyoruz artık, Müslüman dünyası olarak. Tüm dünyada toplam nüfusu bugün 20 milyon olan bir topluluk bugün dünyada tahmini sayısı 1 milyarın üstünde bulunan İslam dünyasına karşı ilan edilmemiş bir savaşı açmış durumdadır. Bu savaş, Afganistan’da başlamış, Irak’ta günahsız 1 milyon(bazı kaynaklara göre 2 milyon) civarında Müslüman kardeşimizin katliyle devam etmiş ve bugün Filistin’de basından takip ettiğiniz görüntülerle devam etmektedir.

Acaba diyorum, İslam alemi bir araya gelip, uyuduğu uykudan uyanıp, kendilerine açılan bu savaşa bir dur demeye kalksa, sonuçlar ne olur? Buna maalesef pek umudum kalmasa da ve Yahudilerin de bu gerçeğin farkında olduklarını bildiğim için bunun en az 1-2 yüz yıl sonra olabileceğini tahmin etmekteyim. Ama TURANSAM’In kıvılcımı sayesinde halkımız uyanır da TURAN devletini kurar ve İSLAM BİRLİĞİ’nin çekirdeğini teşkil edcek bir yapılanma bir birliğe dönüşürse, iste o gün Siyonistlerin “akıbetine” biraz acıyorum… Bu yüzden de siz Siyonistlere belki bir uyarı olur bu yazı diye bu satırları kaleme almış bulunmaktayım ve bu yazımın sizi akıl ve mantık yoluna, doğru hak yoluna getireceğine inanmak istiyor, Allah sizi hidayete erdirir inşaAllah ve doğru yola gelip, dünyada barış için bir şeyler yaparsınız düşüncesiyle ve dualarımla yazıma son veriyorum.







Saygılarımla,



Elnur Hasan MİKAİL

Uluslararası İlişkiler Uzmanı

TURAN-SAM Genel Başkanı

Telefon/Belge Geçer(Faks): +9 (0332) 241 28 57

Cep Telefonu(GSM): +9 (0555) 556 59 37

WEB: http://www.turansam.org

E-Posta: emikail@yahoo.com

MSN: emikail@hotmail.com

---

06 Ocak, 2009

20.19

KONYA/TURAN





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 54
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 1150
Toplam Tekil 4073077
IP 3.144.233.150






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.001 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu