FIRINLARDA SORUNLU YÖNETİCİLİK VE DENETÇİLİK KALDIRILIYOR

Bilindiği üzere 13 Haziran 2010 tarihli 5996 Sayılı ‘‘ Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’’ 27610 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Kanunun büyük bölümünün yürürlük tarihi ile ilgili olarak “yayımından 6 ay sonra yürürlüğe girer” hükmüne yer verilmiştir ve yürürlük tarihi 13 Aralık 2010 günü başlayacaktır.

Yürürlükteki gıda güvenliğini sağlayan dört ayrı Kanunun, dört ayrı disiplinin ayrı ayrı kanunları olmasına rağmen sırf “Avrupa Birliği böyle istiyor” ve “gıda güvenliğini bu şekilde sağlayabiliriz” bahanesi ile bazı meslek gruplarının yetkileri arttırılırken, bitki koruma ve sorumlu gıda yöneticiliği konularında çalışan, istihdam edilen Ziraat Mühendisleri mağdur edilmektedir.

Ülkemizde 15 bin civarında ekmek fırını, bir o kadar da pastane ve unlu mamul üreten üretim tesisi vardır.

Önceden beri uygulanan “20 beygir üzeri motor gücü bulunan gıda üreten işyerlerinde ziraat mühendisi çalıştırmak” zorunlu iken, yeni kanunda “30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kişiden fazla personel çalıştıran iş yerleri gıda mühendisi, ziraat mühendisi, kimya mühendisi ve kimyager çalıştırırlar” denmektedir. Sn. Bakan’ın isteği ile 20 KW olan işgücü kapasitesi 30 KW’a çıkarılmak suretiyle “Sorumlu Gıda Yöneticisi” olarak istihdam edilen 7-8 bin Ziraat Mühendisi’nin 5 bine yakını işsiz kalacak ve en az 10 bin ekmek fırını ve bir o kadar pasta ve unlu mamul üreten gıda işletmesi bu ziraat mühendisleri tarafından denetlenemeyecektir.

Şimdi soruyoruz: Gıda güvenliğini bu işletmelerde nasıl sağlayacaksınız? Bu iş Bakanlığın mevcut denetleme sistemine bırakılırsa, ülkemizde bir fırın ancak 2-3 yılda bir denetlenebilecektir.

İşsizlik oranının %15’ler civarında olduğu bu dönemde işsiz kalan ve kalacak olan 5 bin civarındaki ziraat mühendisinin mağduriyetleri nasıl çözülecektir?

Avrupa Birliği bir tek kanunda bu işi yapın demiyor, bu işi bir yer yapmalı diyor, yerel idarelerin elinden alınıp Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılmalı diyor. Tek yetkili Kamu İdaresi tarafından gıda denetim ve kontrol hizmetleri yapılmadığı sürece ülkemizde etkin bir gıda denetim ve kontrol hizmeti yürütülemeyecektir.

Yasanın hazırlanmasındaki temel düşünce AB mevzuatına uyum ise; AB mevzuatına göre kesimhanelerde, hayvanların kesim öncesi ve kesim sonrası hayvan sağlığı kontrolü resmi Veteriner hekimler tarafından yapılmaktadır. Hayvan sağlığı kontrolü bu aşamada bitmektedir. Bundan sonra elde edilen ürün (karkas) artık hammaddedir ve aynı zamanda gıda tanımı içinde yer almaktadır. İşleme tesislerinde yapılan kontroller hayvan sağlığı kontrolü değil gıda hijyeni konusunda resmi kontroldür. Bu konuda Ziraat, Su Ürünleri ve Gıda Mühendisleri resmi kontrollerde yasal yetkiye sahiptir. Burada eğitimli meslek gruplarının yasal yetkileri göz ardı edilerek, meslek alanlarına girmeyen konulardaki yetkiler Veteriner Hekimlere teslim edilmiştir. Tamamen meslek taassubu ile hazırlanmış bir yapı arz etmektedir.



Bitki Koruma hususunda Zirai Mücadele hizmetlerini Ziraat Mühendisleri yapar alt komisyonda geçmesine rağmen üst komisyonda Ziraat Teknisyeni ve Kimyagerlere devredildi. Keyfiyetle yürürlükteki kanunlara uymayarak Ziraat Mühendislerinin yetkileri daraltılıyor.





Gıda güvenliği deniliyor, Bio güvenlik kanununda GDO yasaklanmasına rağmen ABD ve Arjantin’den GDO’lu soya ve mısır alıyoruz. 30’un üzerinde izin verilen GDO’lu ürün var. ABD ve Arjantin’de üretilen soyanın %90 GDO’lu, hayvanlarımıza GDO’lu mısır ve soya yediriyoruz. Bu hayvanlardan elde edilen hayvansal ürünleri bizim insanlarımız tüketiyor.









Celal KARA

TZYMB Adana Şube Başkanı