Bazı cümleler vardır, söyler geçeriz. İçindeki derin anlam ve muhtevayı düşünmeyiz. Oysa koca bir deryadır o kısacık söz…



“Varlığım Türk varlığına armağan olsun” bu deryalardan biridir. Peki, son zamanlarda neden bu söze olumsuz manalar yüklenmeye başlandı. Neden bu söz başta okullarımız olmak üzere heryerden çıkarılmak isteniyor.



Dün kaset satış isteği ile başlayan ve TV yayını, dil kursları, okulları boykot vb istekler süreciyle devam eden masumane! İstekler şimdi Kürtçe Eğitim talebiyle sürmekte… Bu isteklerin sonu gelmeyeceğini hala anlamadınız mı?



Anayasal güvence ile oluşturulan vatandaşlık bağı ile Türkiye Cumhuriyetinin ferdi olan herkese eşit hürriyetler tanıyan devlet, bunu hiçbir ayrım gözetmeksizin , üzerinde ay yıldız bulunan, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşımak şartıyla tüm vatandaşlarına hak olarak tanımaktadır. İşte sorun bu, yani kimlikteki Türkiye ibaresi…



Bunu açıkça dile getiremeyenlerin amacı, “Ne mutlu Türküm diyene” ya da “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” sözünden hareketle Türk ile hesaplaşmak. Bunlar için tek sorun, Türk’tür ey millet…



Bin yıldan fazla zaman önce Malazgirt’ten başlayıp, son terör olaylarına kadar varlıklarını Türk varlığına armağan ederek sonsuzluğa uzanan milyonlarca şehidi düşünün… Şüheda fışkıran bu topraklarda, o yiğitlerin ruhaniyetleri ile iç içe, rahatça; yiyecek, içecek, keyif çatacaksınız, sonra da kalkıp varlığım Türk varlığına armağan olsun sözünü kaldıracaksınız.



Türk varlığına armağan olacaksa bir yürek, bir can, bir varlık… Ülke, millet, vatan, devlet, insan deyince aşk ile atmalı, sevda ile çarpmalı… O yürek, o can, o varlık; dürüst, çalışkan, omurgalı, cesaretli olmalı…



O yüzden kendinde bu hasletleri görmeyenlerin varlığı Türk varlığına armağan olmasın. Sizin varlığınız Türk varlığına armağan olmadı diye Türk varlığı da eksilmez, güç kaybetmez…



Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!