Musul’a bağlı Telafer’de geçtiğimiz hafta meydana gelen intihar saldırısında peşmerge istihbaratının adı geçmektedir.

Tamamı Türkmenlerden oluşan Telafer’de 27 Mayıs’ta Telafer Kalesi’nde bulunan polis barikatına bomba yüklü araçla gerçekleşen intihar saldırısında 6 kişi ölmüş, 46 kişi de yaralanmıştı.

Şimdi aracın merkeze kadar nasıl sızabildiği soruluyor. Telafer’e hangi noktadan girilirse girilsin, patlama noktasına ulaşınca kadar en az 20-30 kontrol noktası bulunmakta ve bomba yüklü bir aracın bu kadar kontrolden fark ettirilmeden geçmesi mümkün değildir. Kontrol noktalarında, peşmergelerden oluşan Irak ordusunun bulunduğu düşünüldüğünde, peşmergelerin patlamaya göz yumdukları ya da bizzat peşmergelerin gerçekleştirdiği düşünülmektedir.

Görüştüğümüz Türkmenler de olayı teyit etmekte ve Sünni Türkmenlerin polis teşkilatına alınmaya başlamasıyla son bir sene içinde Telafer’de varolan iç savaşın giderek azaldığını, Telafer’deki huzurun varlığından rahatsız olan grupların bu olayı gerçekleştirebileceği söyleniyor.

Olayla ilgili Türkiye’den de tepki gelmiş, Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada saldırıyı kınamış ve son dönemde asayiş alanında sağlanabilen nispi iyileşmenin hedef alındığı belirtilmiştir. Ayrıca saldırıda yaralanan 6 Türkmen refakatçileriyle birlikte ambulans uçakla Türkiye’ye getirilerek tedavi altına alınmıştır.

Bilindiği üzere, Irak’ta seçimlerin yaklaşmasıyla beraber Bölgesel Kürt Yönetimi Musul etrafındaki ihtilafları bölgeleri kendi yönetimlerine bağlamaya çalışmaktadır. Öyle ki, Musul’da kurulan seçim merkezi peşmergelerce basılmış ve ateşe verilmiştir. Amaç, ihtilaflı bölgelerde kargaşa ortamı yaratıp, bu kargaşadan yararlanarak bölgeyi kendi yönetimlerine bağlamaktır.

14 Mayıs’ta Amerikan ve peşmergelerden oluşan Irak Ordusu tarafından sözde direnişçilere karşı gerçekleştirilen operasyon, 10 gün öncesinden duyurulmuş ve direnişçiler daha operasyon başlamadan bölgeyi terk etmişlerdi. Görüldüğü üzere operasyon halka karşı yapılmış ve yine masum birçok Türkmen tutuklanmıştı.