OPERA! - Yunus Emre UYAR - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









OPERA! - Yunus Emre UYAR
Tarih: 14.11.2010 > Kaç kez okundu? 3189

Paylaş


Yer adları, dil bilimde ayrı bir başlık olarak ele alınır, yerlerin adlandırılmasındaki etmenler, bunların ifade ettiği anlamlar, toplumla ve kültürle ilişkileri, tutarlılığı ve benzeri noktalar ayrı birer çalışma konusudur. Nitekim dil biliminin yakından ilgilendiği yer adları aslında “toplulukların kültürünü ve düşünce sistematiğini okuyabileceğimiz minyatür / çekirdek metinleridir.”* durum böyle olunca adlandırma olgusunu ciddiye almak, müellif toplumun kültürü hakkında çıkarımda bulunmak için malzeme olarak kullanmak gerekir. Dil bilginlerinin yer adlandırmalarını kültürü tanımak için önemli bir araç olarak görmeleri bu konunun önemini göstermektedir. Yer adı o yere hükmedenin, orayı yurt belleyenin bölgeye vurmuş olduğu bir kültür mührü görevindedir.

Prof. Dr. Doğan AKSAN Her Yönüyle Dil adlı eserinde, Ad Bilim kısmında, yer adlandırmalarında etkisi olan unsurlardan biri olarak da çevredeki yapıları göstermektedir.** Bir toplum için yaşam alanında önemli işlevler üstlenen yapıların yer adlarında kullanılması oldukça doğaldır. Nitekim Türk köylerinin ve kentlerindeki çoğu muhitin adlandırılmalarına bakıldığında da yapılardan ciddi ölçüde yararlanıldığı görülür.

Nüfusu 553000 olan ve büyükşehir belediyesi özelliği taşıyan Samsun yakın zamanda büyük şehir olmanın gerekliliklerinden olan raylı düzenekli taşıma hizmetiyle tanıştı. Raylı düzeneğin güzergâhına bakıldığında durak adlandırmalarının Samsun halkı tarafından bilindik semtlerin, meydanların, kavşakların esas alınarak yapılmasının yanında kimi adlandırmalarda yukarıda sözü edildiği gibi çevredeki önemli yapıların da esas alındığı görülür. Sözgelimi Ondokuzmayıs Üniversitesi’nin Atakum Yerleşkesi’ndeki Eğitim Fakültesi gözetilerek bu muhitteki durak “Eğitim Fakültesi” olarak adlandırılmıştır.

Kentin en yoğun bölgelerinden denebilecek olan muhitteki bir durağa ise “opera” adı verilmiştir. Burada Samsunluların rahatsız oldukları düşünülmesi gereken bir nokta vardır. Verilmek istenen ileti yolcuların operaya geldikleridir; ancak halkın tamamına yakınının geldiği aslında operadan farklı iki yer vardır. Söz konusu durak iki büyük yapının yanı başındadır. Bunlardan biri Samsun’un ve Karadeniz Bölgesi’nin önemli kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapan, hem kent hem de bölge kültürünün kalbi olarak gösterilebilecek olan Atatürk Kültür Merkezi’dir. Yapı hem fiziksel olarak hem de onlarca yıldır üstlendiği görev olarak Samsunluların zihinlerinde derin bir yer edinmiştir. Diğer yapı ise kentin ve bölgenin önemli tarihi yapılarından ve hala ibadete açık olan ünlü Büyük Cami’dir. Bu yapı da hem işlev hem de fiziksel boyut olarak Samsunlunun anılarında derin izler taşımaktadır. Daha yakın zamanda kentin bir değeri olarak görülen sanatçının annesinin yas töreni burada düzenlenmiş, yine şehit cenazeleri buradan kaldırılmıştır. Bu iki büyük yapı yalnız anılarda yaşamamakta bugün de kentin en önemli inanç ve kültür merkezleri konumunda bulunmaktadır.

Böyle bir durumda, bu muhitteki durağın “opera” şeklinde adlandırması adlandırmanın müellifi zihniyetin hangi duyguları ön plana aldığını göstermek bakımından kayda değer bir veridir. Bir yanda yerli halkın uzun yıllardan beri ibadet mekânı olma şerefini taşımakta olan Büyük Cami, diğer yanda bölgenin yıllardır en ciddi kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapmakta olan Atatürk Kültür Merkezi varken bu muhitin durağını kısa bir süreden bu yana yalnızca dar bir kesimin ilgi alanına atıfla “opera” ile adlandırmak burada belli başlı hassasiyetlerin çiğnendiğini gösterir.

Öncelikle yöre halkının dini hassasiyetleri çiğnenmiştir. Müslüman nüfustan oluşan bir kentte, ibadete gitmek üzere yola çıkan kimsenin ineceği durağın yarım milyonu aşan insanın uzun yıllardan beridir ibadet merkezi olan Büyük Cami değil de birkaç yüz kişinin yeni bir özel ilgi alanı olan “opera” olması rencide edici bir durumdur. Operaya gidecek olan birkaç yüzün Büyük Cami adlı durakta (araç içindeki ses kaydında buna istasyon denmesine de şaşırmadığımızı belirtelim) inme gerekliliği, Büyük Cami’ye gidecek olan yüz binlerce insanın “operada” inmesi fikrinden daha adil görünüyor.

Yine Türk nüfustan oluşan bir kentte yıllardır kendi kültürü ile ilgili etkinliklere (Konferans, sempozyum, sergi, müzikal, sempozyum vs.) katılmak üzere yola çıkan kimsenin ineceği yerin Türk kültür unsurları sıralamasında akıllara ön sıralarda gelmeyecek olan “opera” olması rahatsızlık verici bir durumdur.

Raylı düzenek, kentin büyükşehir belediyesi tarafından düzenlendiğine hatta vagonlar devasa boyutlarda “büyükşehir belediyesi, sizin için” sloganlarıyla ve büyükşehir belediyesi başkanın imzalarıyla süslenmekte olduğuna göre adlandırmaların müellifi için de aynı imzayı göstermek mümkündür. Büyükşehir belediyesinin muhafazakâr olduğu bilinen bir siyasi partinin adayları tarafından yönetilmekte olması akıllara şu soruyu getirmekte: Neyin muhafazası? Ele alınan durağın adlandırılmasında Samsunluların dini ve kültürel değerlerinin muhafaza edildiğini söylemek oldukça güç.

Bölge halkının dini ve milli hassasiyetlerini inciten bu adlandırmaya gerekçe aranmak istendiğinde akıllara ilk gelen, adlandırma sorumlusu ekibin milletin bu iki önemli değerini muhafaza etmek kaygısında olmadıklarıdır. Her ne kadar muhafazakâr olduğu söylenen bir partinin üyeleri için bu fikir bir tezat oluşturacak olsa da kentte yaşanan kimi milli kültür unsurlarının böyle sorumsuzca zedelenmesi bu düşüncenin üstünün örtülmesini önleyecektir.

Asıl nedenin milletin değerlerini korumak “muhafaza etmek” kaygısı taşımamak olduğunu belirttikten sonra diğer yan nedenler sıralanabilir ki bunların batılılaşma, Avrupalı görünme, modern görünüm kazanma gibi iptidai şahsiyet ürünleri olduğunu söylemek, milletin değerini koruma kaygısından uzaklaşmanın böylesine ilkel sonuçlarını sıralamakla eş değerdedir.

Görüldüğü üzere bir yöre halkının uzun yıllardır benimsediği değerleri koruma hissini art plana itmek böyle sonuçlar doğurmakta, Samsunlunun oldu olası Büyük Cami olarak bildiği muhit bir anda “opera” oluvermektedir. Bu durumdan müelliflerin dışında şehrin Avrupalı görünüm kazanabileceğini düşünerek memnuniyet duyan zihinler de olabilir; ancak bunları yanıtlamak milletimizin onlarca yıl önce çözmüş olması gereken “Batılılaşmayı yanlış anlama” hastalığına ani bir geri dönüş olur. O zaman Felatun Beylerle Rakım Efendileri yeniden karşılaştırmak gerekir ki bu da tüm kültürel krizlere rağmen bir adım yol gidilemediğinin acı bir göstergesi olur. Anlaşılan o ki ülkede hala Felatun Beyler önemli kademelerde görev almakta, görev bölgelerinin görünümlerini de Batılılaştırmaktadır(!) Bunun üzerine yazılacak çok söz vardır, verilecek çok örnek; yanlış Batılılaşma krizine ilaç olmuş çok eser, şu an kemikleri sızlamakta olan çok aydın vardır; ancak zihniyetin genel hatlarını belirledikten sonra yazıyı konu gereği şimdilik “opera” adlı durağın eleştirisiyle sınırlandırmak gerekir.

*Şeref Boyraz, İletişim Açısından Sivas’ta Ticari İşletme Adları, Milli Folklor, S.60, Ankara, 2001

**Doğan Aksan, Her Yönüyle Dil, s.108, TDK Yayınları, Ankara, 2009



30.11.10





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 34
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 83
Toplam Tekil 4074867
IP 18.119.107.161






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu