29 Ekim’i, her yıl olduğu gibi, gösterişli bir şekilde kutladık. Bol yaldızlı nutuklar. Abartılı manşetler. Halkın kesesinden verilen ziyafetler, resepsiyonlar, havai fişek gösterileri, konserler vs…



Hepsi boş. Hepsi gösteriş. İçi boş bir kavramı, yutturma çabaları. Zira, 87 yıl geçmiş ama, ülkeye demokrasi gelmemiş. Halk, hep küçük görülmüş, itilmiş, baskılara maruz kalmış, potansiyel suçlu sayılmış, inançlarına ve değerlerine devamlı olarak hakaret edilmiş, önü kesilmiş, hakları verilmemiş.



Demokrasi olmayınca, Cumhuriyet kavramının anlamı olur mu?



1- Halka ve seçtiklerine, saygı gösteriliyor mu? TBMM’nin etkili ve yetkili olduğunu, milli iradeyi gerçekten temsil ettiğini söyleyebilir; askerin ve Yargı’nın, baskı ve engellemelerini görmezlikten gelebilir miyiz?



Demokrasi olsa; komutanlar, süper lüks ordu evleri salonlarında, alternatif resepsiyon düzenleyebilir mi?



Ülkeyi (Bayrak, İstiklal Marşı ile beraber) sembolize eden, Sn. Cumhurbaşkanı’na saygısızlık edebilir mi? Halktan bu kadar kopuk olabilir mi? Böylesine, başörtüsü düşmanlığı yapabilir mi?



Osmanlı’daki ‘kazan kaldırma’ alışkanlığı devam etmektedir. Bazı generaller, bir türlü demokrasiyi içlerine sindirememekte, kendilerini halkın üzerinde görmekten vazgeçmemektedirler.



Bazıları, ‘darbeler devri kapandı’ deyince, hayret ediyorum. ABD yeşil ışık yaksa, bakın bakalım neler olacaktır?



Gönül isterdi ki, başörtüsüne tepki gösterileceğine; eline-diline-beline hakim olmayanlara; devlet sırlarını fahişelere ve patronlarına aktaranlara karşı çıkılsın. Hemen gereği yapılsın. Üniforma giymeye layık olmayanlar temizlensin.



Ancak; var mı, yok mu, başörtüsü. Terör konusunda yaşanan başarısızlıklardan, ortaya konan vahim hatalardan (Heron vb. skandallardan) bile daha önemli.



2- Türkiye’de demokrasi yoktur. Çünkü, toplum imtiyazlı sınıfların (Yargı, medya, holdingler, generaller, sendikalar, meslek odaları, ağalar vb.) hakimiyeti altındadır. Seçim-sandık-oy kavramları göstermeliktir. Zira, tayinle gelenler, seçimle gelenleri yönetmektedir. TBMM etkisiz hale getirilmektedir.



Bakınız, şu çevre istismarlarına. Neymiş? HES projeleri durmalı imiş?



Niçin? Petrol ve doğalgaz kartellerinin çıkarları, bunu emrettiği için. Ve bu karteller, Türkiye’de çok ucuza ve rahatlıkla at oynatabildikleri için. Bir kesim medyayı kullanabildikleri için.



Bergama altın madenine karşı çıkanların, Alman Vakıfları ile ilişkileri deşifre olmadı mı? Yortanlı ve Ilısu barajlarına karşı çıkanların, terör örgütüne (bilerek veya bilmeyerek) alet oldukları, açığa çıkmadı mı?



(Terörü de, çevreci hareketleri de kontrol eden, İlluminati’nin iç çemberidir. Dünya Vahşi Yaşam Fonu Başkanı; Birleşmiş Milletler Çevre Programı Başkanı, hep aynı ekibin adamıdır. Asıl güç de, Rothschild ve Rockefeller hanedanlarının elindedir. Dünya Çevre Örgütü’nü, Sierra Kulübü’nü, Greenpeace vb. örgütleri finanse edenler de bunlardır.)



TBMM’nin bu istismarları önleyecek düzenlemeleri yapması, fevkalade zaruret arz etmektedir. Sadece, (her icraatı engellemeyi görev sayan) Tabiat Varlıkları Kurulları değil, İdare Mahkemeleri de, hukuk çizgisine çekilmelidir. Bu arada, ülkenin önünü kesmek için, hukuku istismar edenler de, (davayı kaybedince) tazminat ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalmalıdır.



3- Türkiye bir ‘muz cumhuriyeti’dir. Zira, bağımsız değildir. ABD ve AB’nin güdümündedir. Milli çıkarlarımız değil, ABD talimatları esas olmaktadır.



İşte bakınız, en son, ‘Füze Kalkanı’ baskısına. Amaç nedir? İsrail çıkarlarını korumak; Türkiye’nin komşuları ile ilişkilerini bozmak. Bu arada, milyar dolarlık faturalar çıkarmak.



Bakmayın, karşı çıkar gibi göründüğümüze. NATO toplantısında, her zaman olduğu gibi, Evet diyeceğiz. Baskılara, şantajlara boyun eğeceğiz. Aksi halde; terör/soykırım/eksen kayması/ekonomik baskı vb. tüm istismarlar gündeme gelecektir. (Şahsen, Taksim’deki canlı bomba olayının, CİA-MOSSAD katkılı, bir gözdağı olduğunu düşünüyorum. Bu arada, İmralı’nın ön plana çıkarılmasını, şiddetle kınıyorum.)



Kendimizi aldatmayalım. Demokrasi yoksa, Cumhuriyet kavramının içi boştur..