* Bir kısım insanların tuttukları oruç değil açlıkmış…

* Bir kısım insanlar kıldıkları namazlardan gafilmiş…

* Her âkil adamın illâ mâkul adam olması gerekmiyormuş.

* Zenginlerle değil esas itibariyle fakirlerle oturup kalkmak gerekiyormuş…



* Yaradan’ın hudutlarını aşanlar kendilerine yazık ederlermiş…

* Allah’ın emrini aziz tutanlar Allah tarafından aziz kılınırmış…

* Yolun doğrusunu göstermek sadece ve sadece Yaradan’a aitmiş…

* O takva sahipleri ki görmedikleri halde Rab’lerinden korkarlarmış…



* Uyuşmak gerekiyormuş, ihtilaf değil…

* Güzel konuşmak gerekiyormuş, kötü değil…

* Sevdirmek gerekiyormuş nefret ettirmek değil…

* Kolaylaştırmak gerekiyormuş zorlaştırmak değil…



* Mümin olanlar, ehli iman ile ülfet ederlermiş…

* İman ile haset aynı kalpte katiyen birleşmezmiş…

* Nefis, gıdasını şöhretten, varlıktan ve menfaatten alırmış…

* Müminler ile dostluk bağlarını koparanlardan hayır yokmuş…



* Mütevazı olmak gerekiyormuş…

* Nazar ile Mezar birbirlerini tanırmış…

* İnsanlar hep sevdikleri ile beraber olurlarmış…

* Aynı ağırlıkta olan bir taş ile altın parçası kıymette eşit olmazmış…



* Kim ne kadar iyilik yaparsa karşılığını görürmüş…

* Kim ne kadar kötülük yaparsa o da cezasını bulurmuş…

* Adalet güzel bir şeymiş ama idarecilerde çok daha güzelmiş…

* Aklın hazır olmadığı durumda, gözün görmesi söz konusu olmazmış…



* Sevgisiz zekâlı olanlar, ancak küstah olurlarmış…

* Her nefis ve her canlı muhakkak ki ölümü tadacakmış…

* Kabir, bazıları inanmasa da, öteler dünyasına açılan bir kapıymış…

* Yaratıcı, yarattıklarına ancak taşıyabilecekleri kadar yük verirmiş…





* Dilenciler gibi her kapıyı çalmamak gerekiyormuş…

* Çalınacaksa yer kapılarını değil gök kapılarını çalmak evlaymış…

* Dilenciler gibi her kapıdan bir şeyler beklememek gerekiyormuş…

* Horasan’da dokunan müthiş kilimleri bilmenin bilene bir faydası yokmuş…



* Bilinen her şeyin illâ bir işe yaraması gerekmezmiş…

* İnsanların dış görünüşlerine aldanmamak gerekirmiş…

* Ölüm denen olgu bazıları için yokluk bazıları için ise tebdili mekânmış…

* Bazılarına göre ölmek felaket değil, sonrasında başlarına gelecekleri bilmekmiş…



* Kişiye, yalan olarak her duyduğunu anlatması yetermiş…

* Bazılarına göre insanların başlarına gelen belâlar aslında birer kefaretmiş…

* Hayatta herkes yanlış yaparmış ama ahmaklar yanlışlarında ısrar ederlermiş…

* Asıl marifet, iktidardayken halktan biri, halktan biri iken iktidarda olmakmış…



* Eden muhakkak karşılığını bulurmuş…

* Faydasız ilim, sahibine yüklenmiş ağır bir yükmüş…

* Misafire ikramın ev sahibine hiçbir yük ve külfeti yokmuş…

* İman etmek, görünmeyene inanmak; mükâfatı ise görünmeyeni görmekmiş...



* Ameller ve eylemler niyetlere göreymiş…

* Ahde vefa etmek ve aykırı davranmamak gerekiyormuş…

* Kim neye niyet ediyorsa eline geçecek olan da ancak o imiş…

* Kimin ne vasıfta olduğunu görmek için arkadaşlarına bakmak gerekirmiş…



* Kişinin şerefi onun takvasıymış…

* Bazılarının diri olmasıyla ölü olması arasında hiçbir fark yokmuş…

* Değerinden fazla değer verilenler, değer verenlerin değerini düşürürmüş…



* Kalbin katılaşması, kişinin damarındaki kanın katılaşmasından daha tehlikeliymiş…

* Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten ve doymayan nefisten sakınmak gerekirmiş…



Âhh, ah…



Bazı ülkeler, onu yağma etmek isteyenlerce korunmakta, kendisine düşman olanlarca yönetilmekteymiş, de…



Ben Nereden ve nasıl bilebilirdim ki…