12 EYLUL REFERANDUMU”NA KARSI CIKANLAR ATATURKCU MEDENI ALEM ILE CAGDASLASMANIN DISINDADIRLAR - Zeki KENTEL - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









12 EYLUL REFERANDUMU”NA KARSI CIKANLAR ATATURKCU MEDENI ALEM ILE CAGDASLASMANIN DISINDADIRLAR - Zeki KENTEL
Tarih: 30.08.2010 > Kaç kez okundu? 3049

Paylaş


12 EYLUL REFERANDUMU”NA KARSI CIKANLAR ATATURKCU MEDENI ALEM ILE CAGDASLASMANIN DISINDADIRLAR.



BUNLAR ATATURK”U KAYBETMIS ATATURKCULERDIR!



Millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî âlem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır.



12 EYLUL REFERANDUMU: MUSTAFA KEMAL”IN "MEDENI ALEM" ILE CAGDASLASMADA ONGORDUGU ONEMLI BIR KILOMETRE TASIDIR!



Mustafa Kemal, zaferden sonra devlet yönetimini tümden değiştirerek, medeni alemdekine benzer yeni bir cumhuriyeti kurdu.



İnsanımızın, sırtında mintanı, ayağında çarığı, cebinde meteliği, tarlasını sürecek karasapanı ve öküzü olmayan bir yokluk sürecinde kendi öngördüğü batılı medeni aleme benzeme, çağdaşlaşma yolunda devrimleri birbiri ardısıra hayata geçirdi.



Devletin kuruluşunda büyük değişimin ardından kıyafet, şapka, alfabe vb, devrimler Mustafa Kemal”in ülkenin ve milletin çağdaşlaşma projesi içinde milletin onayı alınmadan doğrudan hayata geçirilmişti.



Bugün milletin içinde bulunduğu ekonomik süreci Referandum”a bir tepki olarak abartanlar, Mustafa Kemal”in devrimleri hangi koşullarda gerçekleştirdiğini iyi görmelidirler.



12 Eylül Referandumu, İsmet Paşa”nin çok partili siyasi hayatı ülkemize kazandırdıktan sonra Mustafa Kemal”in öngördüğü çağdaşlaşma projesinin en önemli kilometre taşıdır.



12 EYLUL REFERANDUMU”NA KARSI CIKANLAR ATATURKCU MEDENI ALEM ILE CAGDASLASMANIN DISINDADIRLAR.



BUNLAR ATATURK”U KAYBETMIS ATATURKCULERDIR!



Ülkeyi onlarca yıl geriye götüren darbeler süreci, askeri vesayet ve onun sivil uzantısı olan yargı vesayeti ortadan kalkacaktır.



Millet hizmetinde olanların ve azgın bir azınlıgın millet çoğunluğuna karşı insanlık dışı yaptırımları son bulacaktır.



Yargıda, yargıç yapısı halkın yapısına uygun ve benzeşme içinde oluşacaktır.



12 Eylül Referandumu, devlette millet egemenliğinin onaylandığı, hayata geçirildiği tarihin adı olacaktır.



12 EYLUL REFERANDUMU: MUSTAFA KEMAL”IN "MEDENI ALEM" ILE CAGDASLASMADA ONGORDUGU ONEMLI BIR KILOMETRE TASIDIR!

----------------------------------------------------------------



Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi”nin anayasa hukuku konularında danışma organı niteliği taşımaktadır. Yani Venedik Komisyonu “çağdaş, modern” dünyayı önemsediğini her fırsatta dile getiren çevreler için rehber konumunda olması gereken bir yapıdır.



Hatta Büyük Önder Atatürk”ün çağdaşlık hedefi noktasında rehber edilesi bir kurumdur. Prof. Dr. Ergun Özbudun ise Venedik Komisyonu”nun Türkiye”den olan tek üyesidir.



Ama ne hikmetse bugün “çağdaş, modern” çizgiyi benimsediğini iddia edenler, Venedik Komisyonu üyesi bir akademisyenin başkanlığını yaptığı komisyonca hazırlanan taslak anayasaya metnini de, bugün yapılacak değişiklikleri de benimsememekteler.



Yine benzer şekilde Türkiye”nin eksenini doğuya kaydıranlar, Ortadoğululaşıyoruz, Arap dünyasının bir parçası haline geliyoruz diyenler, yapılacak anayasa değişiklikleri ile ilgili “modern” Avrupa”nın yorumlarına kulaklarını tıkıyorlar.



Avrupa Komisyonu”nun ve Venedik Komisyonu”nun yapılacak anayasa değişiklikleri ile ilgili yorumlarının “olumlu” yönde olduğunu biliyoruz.



Çok partili hayata geçiş tarihi olan 7 Ocak 1946, demokrasiye geçiş günü olarak görülmemekte de, ilk demokratik seçimlerin yapıldığı 14 Mayıs 1950 günü demokrasiye geçiş tarihi olarak değerlendirilmektedir?



14 Mayıs öncesi dönemde çok parti mevcut idi, ama ne demokratik bir seçim mevzuatı vardı, ne de 1946 seçimleri demokratik idi. Bu seçimlerde muhalefetin kazanmaması için hiçbir hile ve engellemelerden kaçınılmamıştır. Dolayısıyla bu seçimler demokratik olmamıştır.



Demokratik seçim mevzuatı ile demokratik serbest seçimlerin yapılabilmesi için 1950 yılının gelmesi beklenmiştir.

14 Mayıs şekli Cumhuriyet”in gerçek Cumhuriyet”e dönüşmesinin başlangıcıdır.



Demokrasisiz bir ortamda tamamen soyutlamadan ibaret olan milli egemenlik ilkesi gerçek kimliğine bürünmüş oldu.



14 Mayıs, esasen bir devrin kapandığı, bir diğer devrin açıldığı gündür. Bir diğer ifadeyle bu tarihte "demokrasisi eksik Cumhuriyet devri kapandı, demokratik Cumhuriyet devri açıldı". 14 Mayıs ile Türkiye”de şunlar gerçekleşti:



14 Mayıs şekli Cumhuriyet”in gerçek Cumhuriyet”e dönüşmesinin başlangıcıdır.



Demokrasisiz bir ortamda tamamen soyutlamadan ibaret olan milli egemenlik ilkesi gerçek kimliğine bürünmüş oldu.



"Halk", Cumhuriyetçi retoriğin dolgu malzemesi olmaktan çıkarak kamu siyasetinde kısmen de olsa belirleyici bir rol edinmeye başladı.



Halk, siyasetçilerin oylarını almak için ayaklarına kadar geldiklerini gördü; bu şekilde halk, hem gücünün olduğunun farkına vardı hem de siyasetin ve siyasetçilerin hiç de öyle kendilerine erişilmez yabancı varlıklar olmadığını gördü.



Halk, çok seçenekli seçimler neticesinde hükümet edecek kişileri kendisinin seçebileceğine kanaat getirdi; bu konuda bir özgüven kazanmış oldu.



14 Mayıs, devlet-parti özdeşliğine dayanan bürokratik yönetimden, öznesini halkın oluşturduğu yeni bir siyasete geçişi temsil etmektedir. Bu tarihle başlayan süreç, bürokrasiden demokrasiye; "bürokratik iktidar"dan "halkın iktidarı"na geçiş olarak da tanımlanabilir.



1925”teki Takrir-i Sükûn Kanunu”nun verdiği olağanüstü yetkilerle tesis edilen tek parti yönetimi sona ermiştir.



1950 öncesi dönemde vali, kaymakam, nahiye müdürü, jandarma denince halktan reflektif olarak yansıyan tepki, korku, endişe ve çekingenlik idi. Bu tarihten sonra söz konusu anlayış büyük oranda tersine çevrildi.



Halk, siyasi icraatların, günlük kaderinde etkili bir şekilde rol oynadığını, bunların geçim davası ile doğrudan doğruya bağlantılı olduğunu fark etti.



Bütün bunlar 14 Mayıs”tan itibaren meydana gelen ve Cumhuriyet”in demokrasi ile taçlanmasını sağlayan gelişmelerdir.







Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 44
Dün Tekil 1349
Bugün Tekil 1425
Toplam Tekil 4074701
IP 18.117.182.179






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























15 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Asil yetimler anadan babadan de il, ilim ve ahlaktan yoksun olanlard r. (HZ. AL )


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.287 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu