Şu referandum sürecinde neler yapılabilir, kimlerle ne konuşulabilir diye kendi kendime düşünüyorum. Bu toplum son sekiz yıldır hazretin sayesinde bölük pörçük, parça pinçik. Mesela Alevilik Sünnilik olayını ele alalım. Bugünün bir gerçeği. Mesela ben Sünni’yim.







“Aleviler topluca katledilebilir, edilmelidir de. Malları da canları da namusları da bize helaldir. Alevilerin kestiği hayvan mırdardır. Nasıl keserlerse kessinler yenmez. Alevilerin kadınlarına kızlarına tecavüz etmekte bir mahsur yoktur, bilakis teşvik edilmelidir”.







Bu cümleleri okuduğunuzda ne hissettiniz. Kanınız dondu mu? Bunları yazdığım için benden nefret ettiniz mi, tiksindiniz mi? Elbette bunlar benim fikirlerim değil. Olmadı, olamaz da. Yukarıdaki sözler, Çorumlu Ebu Suud Efendi’ye ait. Kurtuluş Savaşı sırasında, Yunan uçakları tarafından Türk askerlerinin üzerine atılan, savaşmamaları için ikna etmeye çalışan kağıtları yazan herif. Ve Türk Milleti’ne ihanet eden her hain gibi cezasını çeken, İstiklal Mahkemelerinde yargılanan ve asılan adam.







Peki referandumla ne ilgisi var, gelelim asıl mevzua. Gittiği her yerde, insanımızı kandırmak için bölgenin insanlarını, değerlerini, hassasiyetini sömürmeyi alışkanlık haline getiren Başbakan Tayip Erdoğan, Çorum’da bu heriften bahsetti ve Çorum’luların gurur duymaları gerektiğini söyledi. Alevi çalıştayları ile onların oylarını çalmaya çalışan, Roman vatandaşlar için açılım yapan, Kürt vatandaşlara haklar vereceğim derken işi PKK açılımına dönüştüren Başbakan’a kimse Ebu Suud ile neden gurur duymalarını gerektiğini sormayacak mı?







Allah bir adamı şaşırtacak ya işte böyle şaşırtır. Ahmet Kaya şarkıları söyle, Ülkücü mektubunu oku, hüngür hüngür yalandan ağla (mektubun bir kısmını okumaya ancak cesaret etti), bazen gürcü ol, bazen Rize’li; işine gelince Obama’nın sözünden çıkma, basın karşısında İslam ülkelerinin kahramanlığına soyun. Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri düştüğünde kılını kıpırdatma, gel Sivas’ta “Üşüyorum” de. E bu kadar yalan, dolan, nereye kadar. Bunun da bir sonu olacaktı elbet. O gün bu gündür.







Dini, mezhebi, siyasi görüşü ne olursa olsun. Artık sana kimse inanmıyor. Değerleri nasıl sömürdüğünü herkes biliyor. Sömürü işini o kadar abarttın ki hedef şaştı. Allah şaşırttı. Ey Milletim gör artık, Ey Milletim gör artık, Ey Milletim gör artık.







Tuna MAVİKAN - tunamavikan@gmail.com – Sivas Olay Gazetesi