20 Ağustos 2010, 13:01

Katil İsrail, çizmeyi iyice aştı. Devamlı olarak, haddini aşan açıklamalar yapıyor. Türkiye”ye saldırıyor, hakaret ve iftiralarını sürdürüyor.



Bu arada, yeni MİT Müsteşarı Sn. Hakan Fidan”ı da hedef aldılar.



Neymiş? Müsteşar İran yanlısı imiş? İsrail”in sırlarını İran”a aktarırmış?



Neymiş? Hizbullah”a silah temini konusunda, Türkiye ve İran anlaşmışmış? Bunu koordine eden de, Sn. Hakan Fidan”mış?



İsrail”in tüm yetkilileri salvo ateşi yapmaktalar. Bu arada, ABD ve AB”deki uşakları da, destek vermekte. Mesela, İtalya”daki bilmem ne gazetesi, İsrail”e destek veren haberler neşrediyor. ABD medyası, zaten tümü ile emirlerinde. (Kaldı ki, tüm ABD yönetimi, Başkanı dahil, İsrail”in emrindedir. ABD”nin çıkarlarını değil, İsrail”i düşünürler. Tüm dünya önünde, rezil olmayı, nefret edilen bir ülke olmayı, milyonlarca masumun kanını dökmeyi, umursamazlar. ABD halkının ödediği vergileri İsrail”e akıtırlar. Başta Orta-Doğu olmak üzere, Dünya”nın her tarafında zulüm yaparlar.)



Peki, İsrail niçin bu kadar panik içindedir? Niçin, göreve daha yeni başlamış, henüz ciddi bir icraat yapmamış birisine bu kadar saldırırlar?



Şüphesiz, amaçları gözdağı vermektir. “Daha hiçbir şey yapmadan, bu kadar yalan ve iftira atabiliyoruz. Yaparsan, başına neler gelecek” havası basmaktır.



Aynı baskı, Sn. Başbakan için de geçerlidir. Bir “eksen kayması” edebiyatı sürdürülmektedir. Türkiye”nin, asırlardır sürdürdüğü “teslimiyetçi, İsrail, AB ve ABD”ye güdümlü” politikalarını devam ettirmesi için baskı yapılmaktadır. Ne yazık ki, Türkiye”de satın aldıkları tipler de, bu baskı, şantaj ve tehdit kampanyalarına destek vermektedirler.



Peki ne değişti?



1- Türkiye, dış politikada, daha bağımsız hareket etmeye başladı. ABD, AB ve İsrail”in uydusu olmaktan vazgeçme eğilimi gösterdi. Komşuları (Suriye, İran) ve İslam ülkeleri ile daha sıkı ilişkiler kurar oldu. Bölgeye, huzur ve barış getirecek çalışmalar başlattı.



2- Bu tablo, ABD ve İsrail”in işine hiç gelmez. Zira, onlar gerilim politikasını sürdürmeyi tercih ederler.



Türkiye”nin; Suriye”ye-İran”a-Hamas”a itidal tavsiye etmesi, İsrail”in istismar kapılarının kapanması demektir. Hamas füze atmazsa, Filistinlileri katletme operasyonlarına gerekçe bulamaz. Suriye, mutedil olursa, tüm Dünya”yı, “tehlikedeyim” yalanları ile uyutamaz.



İran”ın nükleer çalışmaları, baskı için bahanedir. Zira, yapsa yapsa 1-2 bomba yapar. Halbuki, İsrail”de, şu an 26 bomba mevcuttur. ABD”deki mevcudun sayısı ise belli değildir. Yani, İran hiçbir zaman nükleer bomba kullanmayı düşünmez. Bilir ki, ABD ordusu İsrail”in emrindedir. Beraberce, o bombayı havada vurur, sonra da İran”ı bombalarlar.



3- ABD ve İsrail, sömürü düzenlerini, zulümlerini, eşkiyalıklarını devam ettirmek için; mazeret bulamayacaktır. Türkiye, bunu başarmaktadır. Oynanan oyunu, İsrail”in gerçek yüzünü, beynelmilel platformlar dahil, her yerde dile getirmektedir. Mazlum halklara, kendi ırkdaşlarından, daha fazla sahip çıkmaktadır. (Bu arada, Mavi Marmara olayı gibi, hatalı icraatlar yapılsa ve ciddi bir karizma kaybı yaşansa da.)



4- Sn. Müsteşar, göreve başlarken, “MİT”te reorganizasyon yapacağını, dış istihbarata ağırlık ve öncelik vereceğini” belirtmiştir.



İsrail ve ABD taşeronu PKK terörünün azmasının sebebi de budur. MİT, iç problemlerle boğulmaktadır. Dış istihbarat çalışmaları geciktirilmektedir. Bugüne kadar olduğu gibi” CIA ve MOSSAD”ın verdikleri ile yetinin” denilmektedir. Silahlı Kuvvetler”e, MİT”e, Yargı”ya ve devletin tüm önemli mevkilerine sızmış, Ermeni ve Yahudi dönmelerinin deşifre edilmesi istenmemektedir. Silahlı Kuvvetlerimizin ve savunma sanayinin, ABD ve İsrail”e bağımlı olmasının devamı için, her türlü melanet icra edilmektedir.



Sevgili halkım. Ülkene sahip çıkman şarttır. Dönen dolapları iyi öğrenmeli, beyin yıkama operasyonlarına alet olmamalısın. İç ve dış düşmanlarını iyi tanımalısın. Her açıdan tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye için, her türlü gayreti göstermeli, her desteği vermelisin