Perşembe, 19 Ağustos 2010 21:14 Füsun ÇAĞIRGAN

e-Posta



altDevletin başındaki seçilmiş, atanmış ve basın mensupları sorumluluklarını ne zaman unuttular diye düşündük haberi duyduğumuzda.



Bizlerin düşünüp endişelendiğimiz durumları, etkin ve yetkin ve hatta ünlü isimlerin değerlendirememesi üzdü bizleri.



19 Ağustos 2010 tarihinde haber bültenlerini utanç yükü bir haber doldurdu.





MİT, Cumhurbaşkanı Gül’ün de sık sık tweet paylaştığı, siyasi parti liderlerinin de kullanmayı düşündüğü Twitter için tüm kamu kurum ve kuruluşlarını uyardı. MİT, yazılan “tweet” lerin devletin manevralarını ortaya çıkarabileceği endişesini yazılı olarak bildirmiş:



“Twitter’a üye olan medya mensupları ile bürokratların anlık paylaşımlarından bir konuya ilişkin kamuoyunun gündemi, medyanın tutumu, liderlerin düşünce ve davranış biçimleri hakkında yüksek değerde bilgi elde edinilebilmesi sayesinde, ulusal ve uluslararası bir krizi yönetmek isteyecek karşı unsurların, kriz esnasında her daim bir adım önde olmalarını sağlayabilir, devletin manevraları ortaya çıkabilir;



Twitter’ın, bir güncel olayın yaşandığı andaki ifade ve görüşlere anlık hızlı paylaşıma dayalı avantajı ile, kamuoyu oluşturma ve maniple etme gücü yadsınamayacak boyutlara ulaşmıştır;



Bu tür sosyal paylaşım ağlarını ellerinde tutanlar, site takipçilerinin bazı konulara ulaşımını kendilerinin belirleyeceği sürelerde geciktirebilir; kamuoyunu kendi lehlerinde yönlendirmede daha avantajlı bir konuma gelebilirler;



Sosyal paylaşım ağlarına üye olma, görüş ve düşünce belirtme hususlarında yukarıda anılan konuların biriminiz ve personeliniz tarafından göz önünde bulundurulması yerinde olabilir” deniliyor.



Ne güzel teknoloji ile uyum içinde iletişim kurmamız ama işgal edilen yerin sorumluluğu unutulmamalıydı. MİT ön tedbir olarak uyarmamıştır. Bir kaç kaza oluşmadan, büyük hatalar yapılmadan bu genelge hazırlanmamıştır. Yazık ki ne yazık...



Hayret ki ne hayret, MİT uyarmadan neden düşünülemiyor tüm bunlar. Bunları düşünemeyecekler de neyi düşünecekler?



Allah, Allah, kadrolarda nasıl görevliler oturuyor ki Devlet memuru, vakar ve liyakatinden yoksun, uyarılmayı gerektirecek haldeler.



Devletin başının bu şekilde uyarılmaya ihtiyaç duyulması Devlet olarak zayıfladığımızın göstergesi olarak yansıdı bize.



Söz konusu, bürokrat, basın mensubu, siyasi ve diğer etkin kişilerin bu endişeleri taşıyarak paylaşımda bulunmaları gerekirdi.



Ülkesi ile ilgili olarak doğru endişeler taşıyan kişilerin etkin makamları dolduracağı günlerin özlemini bir daha yaşamamayı diliyoruz.



Bu da geçer Ya Hu...



Füsun ÇAĞIRGAN



19.08.2010