Geçenlerde ülkemizi ziyaretine mazhar olduğumuz Mesut BARZANİ denen şahsiyet, 1979”dan bu yana Kürdistan Demokratik Partisi”nin lideri olarak siyasi hayatına devam ediyor.



ABD”nin Irak”ı işgalinde ABD”nin hizmetkarlığını Talabani ile birlikte en iyi şekilde yerine getiren Barzani, 2005 yılından bu yana da Kürdistan Bölgesel Yönetiminin başkanlığını yapıyor.



ABD”nin Irak”ı işgalinden önce, Talabani ile birlikte Türkiye”deki muhatapları Güneydoğu”daki terörle mücadele eden Albay rütbesindeki askerler olan Barzani efendi 7- 8 yıl içerisinde çok hızlı bir değişimle bu kez yanında Irak Kürt Bölgesinin bakanlarıyla yani kabinesiyle Türkiye”yi ziyaret etti ve Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından hasretle beklenen misafir muamelesiyle ağırlandı.



Dışişleri bakanımız Davutoğlu”nun abim diyerek karşıladığı Mesud Barzani ile çok önemli ve can alıcı anlaşmalar yapmışlar. PKK terörünün bitirilmesi konusun da kesin mutabık olmuşlar! Falan falan falan. Bu adamlar Türk Milleti”ni salak yerinemi koyuyorlar; herkes biliyor ki PKK denen terör örgütünün en büyük destektiçisi Mesut BARZANİ denen aşiret reisidir. Bu şahsın, elindeki Şehit kanlarıyla ülkemizi ziyaret etmesine müsaade edenelerde en az bu zat kadar suçludurlar. Daha İskenderun baskınında Şehit olan Mehmetçiklerimizin kanları kurumadan sayın Davutoğlu apar topar bu zatı Türkiye”ye getirip uzun yıllar askerde olan abisini karşılar gibi sevgi dolu sarılmalarla karşılaması, bakın bu benim abim tarzı konuşmaları koskoca Türkiye Cumhuriyeti”nin büyüklüğüne yakışmayacak tavırlardır. Sergilenen bu görüntüler Türk Milletini derin bir üzüntüye sevkettiği gibi bizleri yönetenlere olan güveni de bir kez daha sarsmıştır.



Barzani denen şahsiyet: ““Türkiye”nin Kürt Açılımına Sonuna kadar destek veriyorum”“ diyerek hükümetin açılım (aslı saçılım olan) politikasına destek verdiğini de açıklamıştır. Bu açıklamadan sonra saçın ayağı tamamlanmıştır: AKP-ABD-BARZANİ= Açılım.



Barzani”nin, Başbakan ile yaptığı görüşme ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte yaptığı basın toplantısında Türk Bayrağı olmasına rağmen, Kürt Bölgesi”nin kendi bayrağının bulunmamasını, Türkiye”nin hassasiyeti olarak mı yorumlamak gerek? Yani ““Biz Kürt Bölgesini tanımıyoruz.”“ Demek mi istendi? Ya da o toplantılarda Irak Milli Bayrağı”nın bulunmaması kısa süre sonra bağımsızlık ilan etme hazırlığında olan, AKP hükümetinin de desteklediği Kürdistan”ı Irak”ın ayrı bir parçası olarak görmek anlamında mıdır? Birinci şıkkın doğru olmadığı açıktır çünkü ; Barzani hangi sıfatla Türkiye ile güvenlik ve ekonomi alanında anlaşmalara imza koymuştur. Tabii ki Kürdistan başkanı olarak.



Türkiye AKP hükümetine kadar Irak”ın toprak bütünlüğünü kırmızı çizgi olarak kabul ediyordu, AKP hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte ABD, aynı zamanda Büyük Orta Doğu Projesi Eş başkanı olan Tayyip Erdoğan”a görev vermiş ve Türkiye kurulacak olan Kürt Devletine bekçi tayin edilmiştir. Yani anlaşılacağı üzere hergün Mehmetçiklerimizin kanını döken daha yirmisindeki körpecik fidanları toprağa düşüren eli kanlı terör örgütü PKK”nın en büyük destekçisi olan BARZANİ”nin, kurmakta olduğu KÜRDİSTAN”ın en büyük destekçisi AKP hükümetidir.



Sahi PKK destekçisi BarZANİ”ye hertürlü desteği veren bu AKP İktidarının Kerkük”teki Türkmenlerden haberi var mı? Türkmenler”e yapılan zulümler bu AKP iktidarının neden hiç gündemine girmiyor. Basın toplantısında bir cümlede olsa onlardan bahsedildi mi? Ben hiç duymadım. Duysaydım gerçekten çok şaşırırdım. Neden mi? Bu iktidarın Kerkük”teki, Tel-afer” deki, Musul”daki Türkmenlerin sorunları gibi gündemleri yok.



Akp Hükümeti İktidara geldiğinde sayın başbakan Tayyip Erdoğan ““Komşularla sıfır sorun, Kıbrıs”ta çözümsüzlük çözüm değildir”“ gibi laflar ediyor sanki komşularla sorun çıkartan, Kıbrıs”ta çözümsüzlüğün nedeni bizmişiz gibi konuşuyor, tavizkar politikalarla sorunların halledeceğini sanıyordu. Ancak kazın ayağının öyle olmadığı son zamanlarda daha iyi anlaşıldı. İzlenen yanlış politikalar nedeniyile Kıbrıs”ta, Ermenistanla yaşananlarda, Azerbaycan”ı kaybetme noktasına gelmemizde, İsrailin denizin ortasında vatandaşlarımız katletmesinde, sıfır noktasına gelmiş terörün 7-8 yılda tekrar bu duruma gelmesinde, en büyük terör destekçisi Barzani”yi devlet başkanı gibi karşılamamızda ya da karşılamak zorunda kalmamızda hep izlenen bu kötü ve acemi dış politikalar etkili olmuştur.



Ne diyelim inşallah bundan sonra, abim canım cicimlerle, başkalarının biçtiği rolleri oynayarak değil de; ilkeli, milli menfaatlerimizi ön plana çıkaran bir dış politika izlenir. Bu iktidarla hiç ümidim olmasa da.





Göktürk BUĞRA



Muhabbetle…