HÖNK! BU NASIL BİR DEMOKRASİ?!! - Özkan BOSTANCI - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









HÖNK! BU NASIL BİR DEMOKRASİ?!! - Özkan BOSTANCI
Tarih: 29.04.2010 > Kaç kez okundu? 2913

Paylaş






ATATÜRK demokrasiyi şöyle tarif ediyor;



DEMOKRASİ esas itibariyle SİYASİ MAHİYETTE”dir!..



DEMOKRASİ bir SOSYAL YARDIM, veya İKTİSADİ TEŞKİLAT sistemi DEĞİLDİR!..



DEMOKRASİ MADDİ REFAH meselesi de DEĞİLDİR!..



Böyle bir nazariye, vatandaşların SİYASİ HÜRRİYET ihtiyacını uyutmayı amaçlar!..



BİZİM BİLDİĞİMİZ DEMOKRASİ, BİLHASSA SİYASİDİR!..



HEDEFİ, MİLLETİN İDARE EDENLER ÜZERİNDEKİ MURAKABESİ SAYESİNDE, SİYASİ HÜRRİYETİ TEMİN ETMEKTİR!..

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK



ATATÜRK bu noktadan itibaren SİYASİ SİSTEMLER”in özelliklerini saymış...



Ve gördüğünüz gibi;



DEMOKRASİ”yi kalkınma sağlayan...



Herkese refah getiren...



Sorunları çözen...



Hatta PAZAR EKONOMİSİ ile ilgili SİHİRLİ bir DEĞNEK...



...Gibi yutturmaya çalışan MADRABAZ"ların "FOYASI"nı meydana çıkarmış!..



ATATÜRK”e göre, eğer DEMOKRASİ diye bir şey varsa;



"O MUTLAKA İDARE EDENLER ÜZERİNDE GÜÇLÜ BİR MURAKABE KURAN...



MİLLET”İN MAŞERİ FİKRİYATININ İKTİDARA YANSIMASINI SAĞLIYAN...



YÖNETENLERİN DEĞİL;



YÖNETİLENLERİN SİYASİ HAKLARINI ARTTIRAN BİR SİSTEMDİR!.."



Bunun en iyi uygulaması da;



Daha önce de belirttiğimiz gibi, "CUMHURİYET"tir!



Şimdi lütfen etrafınıza bir bakın...



DEMOKRASİ diye yırtınanlar;



MİLLET istediği için mi "KENDİ MAAŞLARI"nı arttırıyorlar?..



MİLLET istediği için mi "DOKUNULMAZLIK ZIRHI"na bürünmüşler?..



Çıkardıkları kanunlar, kendilerinin ve ellerinde tuttukları KURUMLAR”ın denetimini;



Kolaylaştırıyor mu?!!



İmkansızlaştırıyor mu?!!



Hangi "DEMOKRATİK" ülkede;



Başbakanların...



Bakanların...



Milletvekillerinin...



Genel müdürlerin üzerinde;



"İSTİFA"dan başka bir DENETİM var?..



Öyleyse ATATÜRK, BATI TİPİ DEMOKRASİ”yi tarif etmiyor!..



O ülkelerdeki uygulamayı anlatmıyor!..



O, İDEAL DEMOKRASİ”nin nasıl olması gerektiğini anlatırken;



Kendi zihninde geliştirdiği CUMHURİYET”i tarif ediyor!...



Zaten onun anlattığı tarzda bir DEMOKRASİ;



En İDEALİST BATILI tarafından bile dile getirilmemiş ki!..



Öyleyse ATATÜRK”ün İDEAL tarifini bir kenara bırakıp;



Şimdiki DEMOKRASİ”nin neredene çıkıp nereye geldiğine bir göz atalım:



DEMOKRASİ”nin beşiğinin YUNANİSTAN ve ROMA İMPARATORLUĞU olduğu...



Sonradan İNGİLTERE”de görüldüğü...



AMERİKA ve FRANSA”da geliştiği doğrudur.



Ama NASIL BİR DEMOKRASİ?!!



Bu DEMOKRASİ, asla bize REKLAMI yapılan;



"ÜSTÜN İNSAN HAKLARINA HAİZ"...



"ÖZGÜRLÜKÇÜ"...



"EŞİTLİKÇİ" sistem değildir!..



Birazcık TARİH bilgisi bile, HAKİKAT”i bütün çıplaklığı ile ortaya çıkartmaya yeter.



Gerek YUNANİSTAN”da...



Gerekse ROMA”da, teb”a İKİ sınıfa ayrılırdı:



HAS VATANDAŞLAR ve KÖLELER...



YUNAN şehir devletlerinden ROMA imparatorluk döneminin sonuna kadar;



Ahalinin çoğunluğunu teşkil eden KÖLE-İNSAN...



Ve KÖLE-MİLLETLER”e hiç bir söz hakkı tanınmamıştır.



Dolayısiyle KADİM DEMOKRASİ bir ÇOĞULCU sistem değil;



Bir ELİT TABAKA REJİMİ”dir!..



"KADIN"ların da sözü geçmez, SENATO”da yer alamazlardı.



Şu halde DEMOKRASİ”nin;



"HALKIN SESİ rejimi" olduğu bir "PALAVRA"dan ibarettir!



İNGİLTERE, AMERİKA ve FRANSA, her konuda olduğu gibi, bu konuda da YUNAN ve ROMA medeniyetinin kötü unsurlarını almışlar...



Sözde "DEMOKRASİ"lerinde sadece KENDİ HALKLARINA söz hakkı tanımışlardır.



Mesela İNGİLTERE;



AFRİKA...



ÇİN...



HİNDİSTAN...



AMERİKA...



AVUSTURALYA...



Ve ARABİSTAN”a hükmederken;



Bu ülke halklarından hiç bir temsilci İNGİLTERE PARLAMENTOSU”nun kapısından bile girememiştir!



Kaldı ki, İNGİLTERE kendi halkını da AVAM ve LORD diye ikiye bölmüş!..



AVAM(AYAK TAKIMI) dediği çoğunluğun hakkını;



Uzun süre LORD dediği eskiden HANEDAN”a hizmet etmiş olan insanların DEJENERE torunlarına tahsis etmiş, vermemiştir.



İngiltere”de sanayicilerin bile Parlamento”da temsili ancak 1832”den sonra mümkün olabilmiştir.



Aynı tarihlerde İNGİLTERE NÜFUSU 8.000.000 idi.



Bunun ancak 160.000”i SEÇMEN idi.



Onların sözde seçtiği AVAM KAMARASI”ndaki 658 mebustan 487”si ya "ASİL"lerden veya "ASİL"lerin seçtiği "TEMSİLCİ"lerden oluşuyordu!..



LORDLAR KAMARASI ise tamamen "ASİL"erden oluşuyor ve BABADAN OĞULA geçiyordu...



HALA DAHA ÖYLEDİR...



11 yıl önce Sosyalist iktidar parlamentoda "REFORM" yapacakmış!..(1999)



Neymiş biliyor musunuz O REFORM?...



LORDLAR KAMARASI”ndaki "KAŞARLANMIŞ HANEDAN MENSUPLARI"nın sayısı 732 olmuş...



Onu 90”a indirecekmiş!..



Ama yine babadan oğula HANEDAN PARLAMENTOSU sürecek!...



İşte bize "DEMOKRASİNİN VATANI" diye yutturulan İNGİLTERE”de durum budur!..



Bu ZALİM ve DESPOT milletin 1839”dan sonra bize "DEMOKRASİ" baskısı yapması!..



1. MEŞRUTİYET, 2. MEŞRUTİYET meclislerinde;



OSMANLI teb”asından Bulgar, Yunan, Yahudi, Rum, Ermeni, Kürt ve Arap”ların TÜRK”lerden daha çok sayıda bulunumasını istemesi!..



Ve bunu o dönemlerin yöneticilerine KABUL ETTİRMESİ ibret vericidir!



Fransa ve ABD”de de durum bundan farklı değildir!..



Zenciler, kadınlar son zamanlara kadar parlamentoya girememişlerdir.



Çinliler, sömürge temsilcileri hala yoktur.



Kızılderililer ise temsil ne kelime, yok edilmişlerdir!



BATILILAR”da İNSAN sevgisinin olmayışının...



APARTHEID denilen IRK AYIRIMCILIĞI”ndan bir türlü vazgeçemeyişlerinin sebebi;



İşte bu 3000 yıllık anlayışın genlerine sinmesinden dolayıdır!..



Buna bir de M.S.450”den itibaren AVRUPA”yı saran VANDAL akınlarının getirdiği BARBARLIK”ı...



1097”de başlıyan HAÇLI SEFERLERİ”ni...



1200”lü yılların KAPITALİZM”i...



Ve 1492”den sonraki EMPERYALİZM zihniyetini ekleyin;



Ortaya BATILI YAMYAM tipi çıkar!..



Bu YAMYAM”ın kullandığı;



EŞİTLİK...



İNSAN HAKLARI...



DEMOKRASİ sloganları;



Hep kendi yaptığını doğru göstermek...



Yediği İNSAN etini gözlerden GİZLEMEK içindir.



Halbuki MUTLAKİYET ile idare edilen OSMANLI DEVLETİ, İNSAN ayırımı yapmazdı!..



Ta 1300”lerden itibaren her DİN ve IRK”tan insanın kaabiliyetini geliştirebileceği...



Ve SADRAZAM”lığa kadar yükselebileceği ENDERUN sistemini kurmuştu...



Öte yandan 36 OSMANLI padişahından 30 kadarı cariye, yani KÖLE ile hayatını birleştirdiğinden, kölenin oğlu SULTAN olmuştur!



OSMANLI emperyalist değildi!..



OSMANLI”nın dağılmasından sonra kurulan 20 kadar devletin istisnasız hepsi TÜRKİYE”den daha ZENGİN”dir!..



Siz hiç AVRUPA ve AMERİKA”nın sözde bağımsızlık verdiği;



AFRİKA, GÜNEY AMERİKA ve ASYA DEVLETLERİ”nden bir tanesinin bile onlardan ZENGİN olduğunu iddia edebilir misiniz?



İşte TÜRK CUMHURİYETİ böyle bir rejimin ardından gelmiştir...



Onun için biz CUMHURİYET ile DEMOKRASİ”yi ayırıyoruz..



DEMOKRASİ hayranı ve hastası değiliz!..



Biz CUMHURİYETÇİ”yiz!..



BATI”nın, bütün dünyaya;



Sanki BATI”nın zengin ve kalkınmış olmasının sebebi DEMOKRASİ imiş gibi;



Bu "UCUBE"yi dayatmasına İSYAN ediyoruz!..



BATI DEMOKRASİSİ, tarihten gelen özelliği ile bir "SINIF PARTİLERİ" sistemidir!..



Yani MİLLET”in tümünün fikriyatını yansıtan MİLLİ SİYASET görüşü taşıyan DEĞİL;



İktidara geldiği takdirde;



SADECE TEMSİL ETTİĞİ KESİM”E HİZMET EDECEK partiler söz konusudur...



Bu da partilerin birbirine düşman olmasına;



MİLLET fertlerinin ikiye, üçe, beşe, ona bölünüp birbirinin kuyusunu kazmasına yol açar.



ATATÜRK”ün HALK FIRKASI”nı kurarken söyledikleri bile, BATI TİPİ DEMOKRASİ”nin bize uymıyacağının delilidir.



Tekrar, aynen veriyoruz:



"Diğer memleketlerde PARTİLER mutlaka EKONOMİK HEDEFLER üzerine kurulmuş ve kurulmaktadır.



Çünkü o memleketlerde ÇEŞİTLİ SINIFLAR vardır...



BİR SINIFIN MENFAATİNİ KORUMAK İÇİN KURULAN SİYASİ bir PARTİYE KARŞILIK, DİĞER BİR SINIFIN MENFAATİNİ KORUMA AMACIYLA PARTİ teşkil eder.



Bu pek tabiidir!."



"GÜYA BİZİM MEMLEKETİMİZDE DE AYRI AYRI SINIFLAR VARMIŞ GİBİ, KURULAN SİYASİ PARTİLER YÜZÜNDEN ŞAHİT OLDUĞUMUZ NETİCELER MALUMDUR...



Halbuki HALK FIRKASI”NA BÜTÜN MİLLET DAHİLDİR."



ATATÜRK”ün bahsettiği ÇOK PARTİLİ uygulama MEŞRUTİYET dönemine aittir...



Yani biz ÇOK PARTİLİ SİSTEM”e 1950”de, DEMOKRAT PARTİ ile geçmedik!...



1908”den beri bu batağın içindeyiz!..



Şikayet edilen neticeler 90 yıl sonra bile değişmedi.



Çünkü DEMOKRASİ aslında;



EMPERYALİST BATI”daki HAKİM SINIFLAR”ın(ARİSTOKRASİ ve RAHİPLER)...



AMERİKA”NIN BAĞIMSIZLIĞI...



Ve FRANSIZ İHTİLALİ ile zorla zorla elinden alınan imtiyazların;



Geri kalanını koruyabilmek için "KENDİ RIZASI" ile vermeyi kabul ettiği "TAVİZLER"den ibarettir!..



Bugün bu İKİ sınıf ZENGİNLER (KAPİTALİSTLER) ile birleşmiş arkasına da koruyucu güç olarak MAFYA”yı almıştır...



DELİL Mİ İSTERSİNİZ?..



DOĞU BLOĞU”nun dağılmasından sonra bu ülkelerde ilk oluşan örgütün MAFYA olması;



BAŞKA NE İLE İZAH EDİLİR Kİ!..



Sonra İNSAN HAKLARI teranesi ile;



Bu MAFYA ve SUÇLULAR”ın peşine takılacak GÜVENLİK GÜÇLERİ ve ADALET MEKANİZMASI”nın elini kolunu bağlarlar...



"Polis" ARAMA İZNİ olmadan bir "katilin" otomobilinde SUÇ SİLAHINI bile bulsa;



ADAMI BERAAT ETTİRİRLER!..



KİRALIK KATİL kullandıklarından "ADAM ÖLDÜREN"lerin bile üzerinden İDAM cezasını kaldırırlar...



Bankalara "MEVDUAT SAHİBİNİ AÇIKLAMAMA" kuralı getirirler ki;



HIRSIZLAR”ın, VATAN HAİNLERİ”in servetleri korunmuş olsun!..



BATI”nın HUKUK SİSTEMİ bile SOYGUN DÜZENİ”nin bir parçasıdır!..



Hepsinin toptan adı da DEMOKRASİ”dir!..



EMPERYALİST BATI”nın DEMOKRASİ”nin "tabii sonucu" gibi göstermeye çalıştığı EŞİTLİK kavramı da bir "PALAVRA"dan ibarettir!..



Dikkat edilirse, hiç bir zaman EŞİT GELİR DAĞILIMI”ndan...



EŞİT PAYLAŞIM”dan...



Hatta EŞİT KARIN DOYURMA”dan bile bahsetmezler!..



Sözünü ettikleri FIRSAT EŞİTLİĞİ bile ne olduğu tam anlaşılmayan bir kavramdır!..



Ve hiç bir zaman AKILLI, DÜRÜST, ÇALIŞKAN kişilere;



ÜÇKAĞITÇI, DÜZENBAZ ve KABA KUVVET”e dayananlarla aynı imkanları tanımazlar....



KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ döner dolaşır, kadınların da bir kısım erkekler kadar namussuz ve ahlaksız olabilmesi noktasında odaklaşır!..



Hiç bir zaman İYİDE, GÜZELDE birleşmezler!.



SUÇLULAR”ın MASUMLAR”a, HOMOSEKSÜEL ve LEZBİYEN, hatta SAPIKLAR”ın NORMAL İNSANLAR”a "eşitliği" ön plana çıkar!...



Ya AÇLAR”ın TOKLAR”a...



ZAYIFLAR”ın GÜÇLÜLER”e eşitliği, denkliği?..



Bunların BATI DEMOKRASİSİ”nde yeri yoktur!..



VARSA GÖREBİLEN GÖSTERSİN!..



Öte yandan son zamanlarda sık sık tekrarlanan bir ifade var:



"DEMOKRASİ olmadan LAİKLİK olmaz, LAİKLİK olmadan da DEMOKRASİ olmaz" diyor bazıları!..



Bu söz BATI için, AVRUPA için doğrudur!..



Doğru olması da pek tabiidir...



Çünkü, daha önce uzun uzun anlattık;



Bilhassa FRANSIZ İHTİLALİ ile ARİSTOKRATLAR”ın tekelindeki YÖNETİM kısmen alınmış...



BURJUVA denen okumuş, şehirli tabaka SÖZ SAHİBİ olmuştu...



Ancak bu KÖKTEN DEĞİŞİKLİK, KİLİSE”nin MÜLKİYET hakkının da yaygınlaştırılması ile aynı anda yapılmıştı...



İlki DEMOKRASİ...



ikincisi LAİKLİK”tir...



Bunları AVRUPA”da birbirinden ayıramazdınız...



Başarı ihtimali kalmazdı!..



Ama TÜRKİYE”de ne ARİSTOKRASİ vardır...



Ne de CAMİLER”in SERVET”i!..



Haa, "Laiklik, VİCDAN HÜRRİYETİ”dir," diyorsanız, o zaten OSMANLI”da da vardı...



ATATÜRK, TÜRK MİLLETİ”nden başkasında HOŞGÖRÜ olmadığını düşünür.



Önemli bir hususu daha var ki, DEMOKRASİ havarilerinin gözünden hep kaçar...



"EN İYİ DEMOKRASİ HANGİ ÜLKEDE?" diye sorduğmuzda;



Cevap genellikle "İSKANDİNAV ÜLKELERİ" oluyor..



Bazısı da "İNGİLTERE" diyor...



Nedense ABD”yi pek başarılı bulmuyorlar...



Fransa ise, "AŞIRI DEMOKRASİ"nin yarattığı sıkıntıları De Gaulle”ün getirdiği kısıtlamalarla aşmaya çalıştığı için rağbette değil...



ASYA, AFRİKA, GÜNEY AMERİKA”da yaşıyan 5 milyar insanın yer aldığı hiç bir devlet ise BATILI anlamda DEMOKRATİK değil!..



İşte gözden kaçan husus bu noktada bariz şekilde ortaya çıkıyor!...



En DEMOKRATİK denilen İSVEÇ, NORVEÇ, İNGİLTERE”de KRALLIK var!..



Batı Avrupa”nın diğer "DEMOKRATİK" ülkeleri de KRALLIK, veya PRENSLİK!..



Bunlar bizim kadar "İLERİCİ" olup SALTANAT”ı kaldıramamışlar daha!.



Şaka bir yana;



Bu durum gösteriyor ki;



BATI TİPİ DEMOKRASİ için KRALLIK ŞART!..



Öyleyse biz;



SALTANATI LAĞV ETMEKLE BU FIRSATI BAŞTAN YİTİRMİŞİZ!..



E, ne yapacağız şimdi?..



İNGİLTERE...



İSVEÇ...



NORVEÇ...



HOLLANDA...



DANİMARKA...



MONAKO...



Hatta İSPANYA kadar DEMOKRATİK olabilmek için;



BİR "HANEDAN" BULUP, PADİŞAHLIK REJİMİNE GERİ DÖNMEK;



BİZİM "DEMOKRAT"LARA TAVSİYE EDEBİLECEĞİMİZ TEK YOL!..



Tevekkeli değil, ÖZALl Efendi boşuna kendi uyuz sülalesini "HANEDAN" olarak göstermemişti!..



Anlıyamadığımız husus, bu gerçeği domuz gibi bilen EMPERYALİST BATI”nın dünyanın geri kalan kısmına DEMOKRASİ empoze ederken krallıkları yıkıp sözde "cumhuriyet"ler kurması!..



Ama bunca çabasına rağmen;



Ne bizde...



Ne de BATI AVRUPA dışındaki herhangi bir ülkede DEMOKRASİ kurulamadı, kurulamaz da!..



Çünkü DEMOKRASİ;



Nev”i YAMYAM BATI İNSANI”na münhasır, çok özel şartları olan ve 3000 yıllık MENFİ ŞARTLANMA”ya dayanan bir KRALLIK REJİMİ”dir!..



BAŞKA HİÇ BİR YERDE UYGULANAMAZ!..



O yüzden biz TÜRK MİLLETİ”ni BATI TARZI DEMOKRASİ”ye mahkum etmeyi...



İMAM”a PAPAZ CÜPPESİ giydirince daha "DİNDAR" olacağını iddia etmeye benzetiyoruz...



TÜYLERİMİZ DİKEN DİKEN OLUYOR!..



Çünkü bu BATI SİSTEMİ”nin mayasının BOZUK...



Temelinin ÇÜRÜK olduğuna...



Hele şimdilerde iyice DEJENERE olduğuna inanıyoruz!..



"OY" alan FAHİŞELERİN...



HOMOSEKSÜELLERİN...



HIRSIZLARIN...



DOLANDIRICILARIN...



CANİLERİN...



TERÖRİSTLERİN...



Hatta VATAN HAİNLERİNİN;



ÜLKEYİ İDARE ETMEK üzere seçilebildiğini...



Seçilmek için POLİTİKACILARIN her türlü MADRABAZLIĞA BAŞVURDUĞUNU görüyor...



Ve DEMOKRASİ”den iğreniyoruz!..



"DEMOKRASİ;



DEVLET”i idare etmek için hiç bir özel eğitim ve vasfın aranmadığı...



Politikacılar tarafından gerçek dışı vaadlerin yapıldığı...



Bunların hiç birinin tutulmadığı...



Herkesin aklına geleni söylediği...



İşine geldiği gibi davrandığı...



Aynı ülke insanlarının yabancılardan daha çok birbirine düşman kesildiği;



Bir HIR-GÜR ORTAMI”dır!.."



Biz DEMOKRASİ”nin peşinde koşmak ne kelime;



Ondan VEBA MİKROBU...



AİDS VİRÜSÜ gibi KAÇINMAK gerektiğine inanıyoruz!..



Bu bulaşıcı ve tedavisi imkansız hastalık TÜRK MİLLETİ”ne bir musallat olursa;



Bir daha iflah olmıyacağımızdan korkuyoruz!..



DEMOKRASİ arttıkça AHLAK”ın bozulacağına...



İnsanımızın batağa saplanacağına inanıyoruz...



Zaman ve olaylar bizi doğruluyor!



Nitekim daha geçen yıllarda ülkemizde suçlulara DEVLET eliyle avukat tutup...



Masumlara "SEN DE BAŞININ ÇARESİNE BAK" dendiği CMUK yasası çıkmadı mı?..



Demek ki artık bizde de DEMOKRASİ;



"SUÇLULARIN, ÜÇ KAĞITÇILARIN HAKLARI" şeklinde anlaşılmakta ve öyle uygulanmakta...



YAZIKLAR OLSUN!..



"TÜRK”E BATI DEMOKRASİSİ GEREKMEZ!..



TÜRK İNSANI;



ADI DEMOKRASİ OLMASA DA...



ÖZLENEN HAKKANİYET VE HUZUR REJİMİ”Nİ KURDUĞU HEMEN HER DEVLETTE YAŞATMIŞ;



RUHEN DEMOKRAT İNSANDIR!.."



ATATÜRK böyle düşünür...



BATILILAR”ın TÜRK İNSANI kadar RUHEN DEMOKRAT olmasını ister!..



YAMYAM BATILILAR”ın CUMHURİYET”i örnek almasını ister!..



TÜRK DEVLETLERİ”nde kölelikten DEVLET kademelerine yükselmenin mümkün olması bir yana;



ORTA ASYA tarihimiz KADIN HÜKÜMDARLAR ile doludur!..



HATUN daima HAKAN”ın yanında yer alırdı...



OSMANLI”da ise DEVLET”i oğlu adına yöneten...



Veya kocası kadar sözü geçen KÖSEM SULTAN, SAFİYE SULTAN örnekleri vardır...



Bu cariyelerin OSMANLI HÜKÜMDAR ÜNVANI olan SULTAN kelimesiyle anılmaları dahi, bir BATILI”nın anlıyamıyacağı üstünlüktür.



Bu sebeple biz TÜRK İNSANI”nı "DAHA FAZLA DEMOKRATLAŞTIRMA" gayreti içinde olan GAFİLLERE ŞAŞIYORUZ!..



Onlar gidip BATILILAR”ı TÜRK İNSANI kadar RUHEN DEMOKRAT yapmaya çalışsınlar!..



Özkan BOSTANCI





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 51
Dün Tekil 1505
Bugün Tekil 1570
Toplam Tekil 4076351
IP 3.145.108.9






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























16 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk milletindenim diyen insanlar her eyden nce ve mutlaka T rk e konu mal d r.
(Mustafa Kemal ATAT RK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu