Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis 26 Ekim Cuma sabahı saat 10.00'da ara bölgede buluşuyor.

BM Barış Gücü Sözcülüğü'nden yapılan açıklamaya göre, görüşmeye BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar ev sahipliği yapacak.

Görüsme, BM Misyon Şefi'nin ikametgahında yer alacak.

Cumhurbaşkanı Akıncı, geçişlere hazır olan Derinya -Aplıç kapılarının açılış tarihlerini belirleyerek duyurmak ve Kıbrıs'ın geleceğine ilişkin düşüncelerini öğrenmek için Rum liderle BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 15 Ekim'de Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporun açıklanmasının ardından görüşmek istediği yönünde çağrı yapmış, Anastasiadis de buna olumlu cevap vermişti.



Erhürman: "Siyasi eşitlik olmazsa olmazımızdır"

Başbakan Tufan Erhürman, "Kıbrıs'ta ister merkezi, ister kanatları güçlü olsun, siyasi eşitlik olmazsa olmazımızdır" dedi.

Başbakan Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununun adil, kalıcı ve halkın haklarını koruyan siyasi eşitlik temelinde bir formülle çözülmesini istediklerini, çünkü böyle bir çözümün ülke ekonomisine de katkı yapacağını, iş insanlarının ve halkın önünü açacağını söyledi.

Erhürman, Türk iş insanlarını, Kıbrıslı Türk iş insanları ve odalarıyla birlikte çalışmaya, iş birliğini geliştirmeye ve birlikte üretip birlikte çalışmaya çağırdı.

Başbakan Tufan Erhürman, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak gittiği Silifke'de "Liderlik Akademisi ve Strateji Çalıştayı"nda konuşma yaptı.

Çalıştayın açılışında konuşan Erhürman, liderliğin zor olduğunu, her zaman strateji sahibi olunması gerektiğini ifade ederek, ama bütün meselenin vizyon belirlenmesi olduğuna işaret etti.

Başbakan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının yıllarca varoluş mücadelesi verdiğini şimdi de ekonomik var oluş mücadelesi verdiklerini belirterek, şimdi yaşanan sosyal ve ekonomik varoluş mücadelesinin geçmişte yaşanan diğer mücadelelerden farklı olmadığına dikkat çekti.

Başbakan Erhürman, Kıbrıs sorununda son günlerde bir hareketlilik yaşandığını ancak nereye varacağının bilinmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı olarak bu sorun ha bugün ha yarın çözülecek beklentisiyle kendi sosyal ve ekonomik kalkınmamızı geri planda tutmamız, bizi bugün arzu ettiğimiz noktanın da bir miktar gerisinde bıraktı.

O yüzden artık yürürken sakız çiğnemeyi becermemiz gerekiyor. Bir yandan çözüm için çabalar sürerken, halkımızın haklarını koruyacak bir çözüme katkı koymaya çalışırken, bir yandan da ne olursa olsun halkımızın da ekonomik ve sosyal kalkınması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

İki koldan da yürümeye devam ediyoruz. Son dönemde Sayın Anastasiadis’in yeni önerisi merkezi değil kanatları yani kurucu devletleri güçlü bir federasyon olsun... Neden? Çünkü siyasi eşitlik meselesini halkına anlatamıyor. Biz de diyoruz ki ister merkezi, ister kanatları güçlü federasyon olsun siyasi eşitlik olmazsa olmazdır. Halkınıza bunu anlatacaksınız Sayın Anastasiadis.”

Başbakan Erhürman, Kıbrıs sorununun adil, kalıcı ve halkın haklarını koruyan siyasi eşitlik temelinde bir formülle çözülmesini istediklerini, çünkü böyle bir çözümün ülkede ciddi bir ekonomik hareketlenme yaratacağını, bunun iş insanlarının önünü açacağını ayrıca iki tarafın da bundan yararlanacağını vurguladı.

Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybının Rumları KKTC’ye yönlendirdiğini anlatan Erhürman, ekonominin pek de siyasete bağlı olmadığının görüldüğünü, aynı zamanda turist akışının da ülkeye yansıdığını, kuzeyin daha ucuz olduğunu kaydetti.

Başbakan Tufan Erhürman, Türk iş insanlarına Kıbrıslı Türk iş insanlarıyla iş birliği yapması ve birlikte kazanmaları çağrısında bulunarak, ülkenin lokomotif sektörleri turizm ile eğitim alanlarından rakamlarla bilgiler verdi.



Denktaş: “Rumların niyeti samimi değil”

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Rumların niyetinin samimi olmadığını söyledi.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Maliye Bakanı Denktaş, “Kıbrıs sorununa yönelik iki ayaktan bahsedebiliriz bunlardan birincisi ‘ne zaman bir çalkantılı dönem olsa Kıbrıs konusunda yeni bir evreye geçiliyor ve ekonomik kriz, Kıbrıs sorununun üzerini örtüyor, biz bu filmi yıllardır görüyoruz” dedi.

Denktaş, ikinci ayak gelişmenin ise “gevşek federasyon” konusu olduğunu belirterek, “İçerik olarak merkezi hükümetin daha zayıf olduğu bir yönetim şekli. Biz yıllardır iki devletli federasyon derken bugün masaya yatırılan bu görüşten çok farklı bir şey ifade etmiyorduk. Üniter devlete bile geçseniz etnik taraflardan birisi ‘bu devlet benim’ derse 1960- 63 sorunlarını yaşarız. Bu kez kendimizi kurtaracak birini bulamayabiliriz” diye konuştu.

Denktaş, “Anastasiadis şimdi gevsek federasyonu dile getiriyor. Bu arada onlar ekonomik sorun yaşarken görüşmeleri ertelemek istemişti. Biz bunu da istemedik. Güneyin niyeti ortaya yeni bir olgu atıp zamana oynamak. Bunu Crans-Montana’daki masadan kalkışı unutturmak için yapıyorlar. Hatırlayalım Annan Planı’nı reddeden Rumlardır ve bunu tüm dünyaya unutturmuşlardır. Bu kez de amaç Crans-Montana’daki masadan kaçışlarını unutturmaktır.

Peki, ne olmalı bu ada üzerinde parça parça çözümler üretebiliriz. Güven arttıkça ekonomi başta olmak üzere fırsat yaratılsa Türkiye’nin Rumlar için bir tehdit değil fırsat olduğu da ortaya çıkar. Bunlar zaman içinde bizi bir yerlere taşır. Sonuç olarak Güneyin niyetinin samimi olmadığı yönünde bir tespit önümde duruyor. Zamana oynayıp bizi ve tüm dünyayı oyalıyorlar. Bu konuda çok olumlu düşünmüyorum” dedi.



Cumhuriyet Meclisi Heyeti, Brüksel’de resmi temaslarda bulundu

KKTC Cumhuriyet Meclisi Heyeti, Brüksel’de resmi temaslarda bulundu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Girne Milletvekili Fikri Toros, Halkın Partisi (HP) Girne Milletvekili Erek Çağatay ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’ndan oluşan KKTC Cumhuriyet Meclisi heyeti, 15-18 Ekim 2018 tarihleri arasında Brüksel’de resmi temaslarda bulundu.

Milletvekili heyeti Avrupa Parlamentosu’nda farklı siyasi gruplara mensup birçok Parlamenter, Parti Başkan ve Başkan Yardımcılarının yanı sıra, birçok AB üye ülkesinin genişleme ve komşuluk politikalarından sorumlu çalışma grubu üyeleri ile Belçika Federal Parlamento ve Senatosu nezdinde çeşitli görüşmeler ve yuvarlak masa toplantıları gerçekleştirdi.

Görüşmeler sırasında, güncel gelişmeler, geçmişten bu güne yaşanan müzakere süreçleri ve bu süreçler boyunca Kıbrıs Türk tarafınca sergilenen olumlu yaklaşım çerçevesinde Kıbrıs Türk tarafının görüşleri aktarıldı. Görüşmelerde ayrıca, yayınlanan BM raporuna ve müzakere sürecinde bundan sonra izlenmesi gereken yöntem ve metodolojiye ilişkin olarak Kıbrıs Türk tarafının görüşleri dile getirilerek, sürecin sonuç odaklı ve takvim çerçevesinde tasarlanmasının önemi vurgulandı.

Milletvekilleri, Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs için ayrılmış olan 6 sandalyeden ikisinin Kıbrıs Türk tarafına ait olduğunu hatırlatarak, 2019 Mayıs ayında düzenlenecek olan AP milletvekilliği seçimlerinde Kıbrıs Türk tarafı temsilcilerinin de seçilebilmesi için gerekli olan hukuki ve siyasi prosedürlerin zorlanması için girişimde bulundu. AP Dilekçeler Komitesi’nin Kapalı Maraş’a gerçekleştirdiği tek taraflı girişim ve tek yanlı Maraş raporuna ilişkin Kıbrıs Türk tarafının görüşleri aktarıldı.

Görüşmelerde ayrıca, Adadaki iki eşit taraftan birisi olan Kıbrıs Türk halkı üzerindeki haksız izolasyonun kaldırılması yönündeki talep yetkililere bir kez daha iletildi.



Eski görüşmeciler Ertuğ ve Olgun: “Sonu gelmez sonuçsuz sürecin geride kaldığı ve buna destek verilemeyeceği vurgulanıyor”

Eski görüşmeciler Osman Ertuğ ve Ergün Olgun, BM Genel Sekreteri'nin Güvenlik Konseyi'ne iyi niyet göreviyle ilgili sunduğu raporun birtakım yeni unsurlar ve yaklaşımlar içerdiğini, bunlar arasında en dikkate değer olanların, “artık geçerliliğini yitirmiş federal çözüme dair dolaylı bir istisna dışında herhangi bir atıfta bulunmaması ve bununla beraber kapsamlı çözüm ümitlerinin canlılığını koruduğunu belirtmesi olduğunu” ifade etti.

İki eski görüşmeci yaptıkları ortak yazılı açıklamada, raporun, sonu gelmez ve sonuçsuz bir sürecin artık geride kaldığını ve buna destek verilemeyeceğini vurguladığını ve Genel Sekreter'in taraflara geçmişte sunduğu "altı noktaya” ek olarak, yeni bir çabanın sonuç vermesi için yeni fikirlere ihtiyaç duyulduğunu kabul ve ifade ettiğini de belirtti.

Buna ek olarak, Genel Sekreter'in Ada içinde ve çevresinde bulunan doğal kaynaklara ilişkin taraflar arasında diyalog çağrısında bulunmasının da dikkat çekici olduğu ifade edilen açıklamada, “Bilindiği gibi bu konuda Kıbrıs Türk tarafıyla diyaloğu sürekli reddeden taraf Kıbrıs Rum tarafı olmuştur” denildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Önümüzdeki dönemde olası tam teşekküllü bir süreçle ilgili olarak ise Genel Sekreter, bu yapılmazdan önce tarafların kendileri için ortak mutabakat noktası oluşturacak bir ‘görev yönergesi’ üzerinde anlaşmaları, bu maksatla görüş birlikleri ve farklılıklarının gerçek boyutunu ölçmeleri ve bir uzlaşı için yeni fikirlere ne kadar açık olduklarını anlamaları gerektiğine işaret etmekte, bu maksada yönelik olarak Lute'u taraflarla istişare için görevlendirmektedir.

Bu söylemden, Genel Sekreter'in tarafların kapsamlı çözüm konusundaki vizyonlarının örtüşüp örtüşmediğinin belirlenmesi gerektiğini kastettiği sonucunu da çıkarmaktayız.

Keza, Genel Sekreter'in doğal kaynaklar konusundaki diyalog vurgusunun, oluşturulmasını istediği yeni ortak mutabakat noktası içinde ele alınabilecek yeni bir başlık olabileceğini gündeme getirdiğini değerlendirmekteyiz.

Raporla ilgili olarak Güvenlik Konseyi'nin ne gibi bir tavır alacağı da tabiatıyla büyük önem arz etmektedir.”



Yunan savaş gemisinden Türk araştırma gemisine taciz

Doğu Akdeniz'de çalışmalarına başlayan Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisini taciz eden Yunanistan'a ait fırkateyn, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar tarafından engellendi.

Edinilen bilgiye göre, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisi, önceki gün akşamdan itibaren, Doğu Akdeniz'de önceden ilan edilen Türkiye'ye ait Güzelyurt Araştırma Sahası'nda çalışmalarına başladı.

Gemi, sabah saatlerindeki çalışmaları sırasında, Yunanistan'a ait fırkateyn tarafından taciz edildi. Bunun üzerine, bölgedeki Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar, araştırma gemisini uluslararası hukuk ve teamüllere aykırı olarak taciz eden Yunan gemisinin faaliyetini önledi.

Araştırma gemisinin çalışmalarının Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hak ve menfaatleri doğrultusunda güvenli ve iyi komşuluk ilişkilerine saygılı bir şekilde devam ettiğini belirten yetkililer, çevre denizlerdeki faaliyetlerin daima komşuların hak ve hukukuna saygılı, ancak aynı zamanda hakların korunması noktasında da duyarlı ve kararlı olarak planlandığı şekilde sürdürüldüğünü vurguladı.



Ankara’dan Atina’ya “Doğu Akdeniz” uyarısı

Türkiye, "Yunanistan'a bölgede (Akdeniz'de) bir tırmanmaya neden olacak davranışlardan uzak durmasını salık veriyoruz." uyarısında bulundu.

Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Barbaros Hayreddin Paşa gemisi tarafından Türkiye'nin Akdeniz'deki kıta sahanlığında dün sabah itibarıyla yeni bir sismik araştırma faaliyetine başlandığı hatırlatıldı.

Açıklamada, "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından bu hususta önceki gün yapılan basın açıklaması uluslararası hukuk bakımından tamamen temelsizdir. Yunanistan'ın gerçekçi olmayan iddialarında ısrar etmesi, ikili ilişkilere ve bölge istikrarına zarar vermekten başka bir sonuç doğurmayacaktır." ifadesine yer verildi.

Türkiye'nin kıta sahanlığında uluslararası hukuktan kaynaklanan egemen hak ve yetkilerini kullanmaya devam edeceğinin altı çizilen açıklamada, "Bu vesileyle Yunanistan'a bölgede bir tırmanmaya neden olacak davranışlardan uzak durmasını salık veriyoruz." ifadesi kullanıldı.



Başbakan Erhürman: "Gerginliğin kimseye faydası yok"

Başbakan Tufan Erhürman, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin Yunanistan’a ait fırkateyn tarafından taciz edilmesiyle ilgili; "gerginliklerin hiç kimseye faydası olmadığını" vurguladı ve "Dileğim akıl yolunda buluşulmasıdır” dedi.

Başbakan Erhürman, Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin Yunanistan’a ait fırkateyn tarafından taciz edilmesini BRT Ana Haber'de değerlendirdi.

Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü ve olayın takiplerinde olduğunu kaydeden Başbakan Tufan Erhürman, ihtilaflı olan bölgede herkesin bir şekilde hak iddia ettiğini anımsattı.

Erhürman, adanın etrafındaki doğal kaynaklarda, gerginliklere değil iş birliklerine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, gerginliğin herkese kaybettirdiğini, işbirliğinin ise kazandırdığını söyledi.

Bu yaşanan olayların her birinin bu mesajın doğruluğunu kanıtladığını ifade eden Erhürman, “Bu tabi Türkiye ile Yunanistan arasında bir mesele gibi ortaya çıkıyor. Büyükelçilik düzeyinde birtakım girişimler oldu” dedi.

Bölgedeki her türlü gerginliğin adanın etrafındaki doğal kaynakların paylaşıldığı taktirde herkese kazandıracağını belirten Erhürman, bu gerginliklerin hiç kimseye faydası olmadığını, dileğinin akıl yolunda buluşulması olduğunu kaydetti.



Nami İzmir’deki rafineri açılışına katılacak

Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, İzmir’de bugün düzenlenecek “Star Rafineri” tesisinin açılışına katılıyor

AA’nın haberine göre, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR'ın iştiraki SOCAR Türkiye tarafından inşa edilen "STAR Rafinerisi"nin açılış töreni, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde bugün İzmir'in Aliağa ilçesinde gerçekleştirilecek.

Türkiye'de özel sektörün tek noktaya yaptığı en büyük yatırımı olan STAR Rafinerisi, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde son yıllarda gerçekleştirilen en büyük petrol operasyonları arasında yer alıyor.

Rafineri, Türkiye'deki ilk "Stratejik Yatırım Teşvik Belgesi"ne sahip proje olma özelliği de taşıyor.



Kıbrıslı Türklerin direniş simgelerinden Nevcihan Oluşum vefat etti

Gaziveren’da 1964’teki Rum saldırısı sırasında eşinin şehit olduğunu öğrendiği ana ilişkin fotoğrafıyla hafızalarda yer eden Nevcihan Oluşum, 87 yaşında hayata veda etti.

Dün sabah vefat eden Nevcihan Oluşum, Gaziveren’da toprağa verildi.

Nevcihan Oluşum, eşi Hüseyin Niyazi Hasan, 19 Mart 1964’te Gaziveren Direnişi sırasında şehit olduğu sırada 33 yaşındaydı. İki çocuğu bulunan Nevcihan Oluşum, üçüncü çocuğuna hamileydi.

Oluşum’un uluslararası basın tarafından da yaygın şekilde kullanılan fotoğrafı, dünyaca ünlü İngiliz savaş muhabiri Don McCullin tarafından çekilmişti. Nevcihan Oluşum’un, eşinin şehit edilişinin haberiyle gözyaşları döktüğü ve o sırada elini ona uzatan büyük oğlu Kubilay’ın bulunduğu kare, McCullin’in denklanşöre basmasıyla tarihe not olarak düşülecekti. Fotoğrafta Nevcihan Oluşum’un sağındaki kadın annesi, solunda kucağında çocuğu olan kadınsa şehit olan Niyazi Hasan’ın kız kardeşi Bahriye Farisoğlu’ydu. McCullin, söz konusu kareyle, 1964’de Dünya Basın Fotoğrafı ödülüne layık görüldü. Söz konusu kare, dünyanın en etkileyici savaş fotoğrafları arasında yer aldı.

Nevcihan Oluşum, eşinin şehit edilişini, fotoğrafın çekildiği anı, ve 3 çocuğuyla verdiği hayat mücadelesini, 2015 yılında hazırlanan “Bir Fotoğrafın Hüznü” belgeselinde gözyaşları içinde anlatmış, ve iki kelimeyle özetlemişti “Yaşayan bilir”...















Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Başbakan Yardımcılığı ve

Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 601 1800 - 01

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri