Suriye’de Fırat’ın doğusundaki PYD/ PKK’lılara Amerika’nın desteğinden bu köşede çok söz ettik. Hâlbuki bu terör gruplarına Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nın da her türlü desteği sağladığı hep geri planda kaldı. Bugünkü yazımızda kısaca da olsa bu konuya değinmek istedik. Çünkü, Suudilerin tutum ve davranışları bizi de çok yakından ilgilendiriyor.

Suudi’ler Esad’ın devrilmesini istiyor. Suriye’de özellikle İran’ın etkisini kırmaya çalışıyorlar. Bu konuda da Amerika ile birlikte çalışma yapılıyor. Daha çok parasal yardımla Suriye’de Amerikalıların yanında yer alan Suudi’lerden yeni bir oyun sahneye konuldu.

İddia şöyle:





Kaşıkçı olayındaki tepkiler nedeniyle zor günler geçiren Suudi Arabistan yönetimi, ABD'ye, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Riyad'a ulaştığı saatlerde terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'de işgal ettiği bölgede kullanmak üzere 100 milyon dolar verdi.



New York Times gazetesinde yer alan habere göre, Riyad yönetimi Suriye'de terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılan bölgeler için vermeyi taahhüt ettiği 100 milyon dolarlık yardımı, Pompeo'nun Suudi Arabistan'a düzenlediği ziyaret sırasında ABD hükümetine ait hesaplara yatırdı.



Trump yönetimi söz konusu mali desteği uzun süredir talep ediyor olsa da tahsilatın Pompeo'nun muhalif Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda kaybolması olayıyla ilgili ziyarete denk gelmesi dikkati çekti.



New York Times, ABD yönetiminden Suriye siyasetini yönlendiren ancak adının açıklanmasını istemeyen bir yetkilinin, "Zamanlama kesinlikle tesadüf değil" ifadesine yer verdi.



Suudi Arabistan Devlet Bakanı Samir es-Sebhan, Ekim 2017'de, ABD'li yetkililerle, YPG/PKK işgalindeki Rakka'nın Ayn İsa bölgesi ve bazı köylerini ziyaret etmişti.



Ziyaretten sonra, Riyad yönetimi DEAŞ karşıtı operasyon sırasında ABD ve YPG/PKK saldırılarında neredeyse tamamı yıkılan Rakka'nın yeniden imarı için 100 milyon dolarlık yardım yapmıştı.



YPG/PKK, Ekim 2017'de ABD desteğiyle ele geçirdiği Rakka'da, işgalindeki diğer bölgelerde kurduğu baskı ve terör düzenini uyguluyor. El koyduğu evleri sivillere teslim etmeyen YPG/PKK, kentte sivillere herhangi bir hizmet sağlamıyor. Siviller, yıkılan evlerini kendi imkânlarıyla onarmaya çalışıyor.



Daha açık ifade ile şunları söyleyebiliriz:

Suudi’ler Türkiye’yi ve Türkleri de de sevmiyor. Türkiye’nin Suriye politikalarının da karşısındalar. Rusya ve İran ile yürüttüğümüz ilişkilerin de Suudileri temelden rahatsız ettiğini gözlemliyoruz.

Sürekli olarak ikili oynayan ve koltuklarını korumak uğruna her türlü işi çevirmekten kaçınmayan Suudi Arabistan’ın özellikle Türkiye’nin can düşmanı PYD/PKK’lılara yardım ve destekte bulunması son derece düşündürücüdür.

Tarihin derinliklerine bakacak olursak, Osmanlı döneminde bile Suudilerin bizi arkadan vurduğunu görmüş oluruz.

Dikkat edilecek olursa Suudiler, Filisin sorununa sahip çıkmıyor. Yemen’deki Müslüman halkın katledilmesine neden oluyor. Özellikle son aylarda Yemen’de öldürülen çocukların Suudi uçaklarından atılan bombalar sonunda meydana geldiğini de unutmamak gerekiyor.

Katar’a karşı ortaya konulan tutum ve davranışların bölgede Amerikan ve İsrail’in etkinliğini artırmasında bir destek olduğunu da altını çizerek belirtmek istiyoruz.

Biz hiçbir zaman Suudilerin dostluklarına inanmadık ve güvenmedik.

Bugün bile yaşanan Türkiye-Suudi Arabistan sorunlarının kökeninde bu ülkeyi yönetenlerin uyguladıkları kaypak politikalar yatmaktadır.

Kaşıkçı olay da Suudilerin sergilediği ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırma planlarının bir başka ayağıdır.

Son bir not:

Suudi Arabistan Filistin sorununa sahip çıkmadığı gibi, coğrafyamızda İsrail’in yayılmacı politikalarını da destekliyor. Amerika ile işbirliği yaparak İsrail’in hedeflerine ulaşmasında da rol oynamayı sürdürüyor.



necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz