Başbakan Yıldırım basın mensuplarıyla vedalaştı







Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'ndeki Başbakanlık Basın Merkezi'nde bir araya geldiği basın mensuplarıyla vedalaşma programında, gündeme ilişkin soruları cevapladı.



"Son kanun hükmünde kararnamenin (KHK) bugün yayımlanacağına" ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Bugün bir KHK çıkacak, bu gece yayınlanır. O, olağanüstü hal KHK'si. İki türlü KHK var, biri yetki kararnamesi, Meclisin verdiği yani Başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığına geçişi düzenleyen kararnameler var. Ondan bir tane çıktı, belki iki tane daha çıkacak ama bugünkü çıkacak olan 18 Temmuz'da sona erecek, olağanüstü hal sürecine ait bir kararname." diye konuştu.



"Kararnamede ihraçların olup olmadığına" ilişkin soru üzerine Yıldırım, burada ihraçların da olacağını bildirdi.



"KHK'de terörle mücadeleye ilişkin düzenlemelerin de olacağı" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Doğru, ben burada, İl İdaresi Kanunu'nda, Terörle Mücadele Kanunu'nda falan bazı yeni hükümler kondu. Bu hükümler çerçevesinde olağanüstü hal kalkmış olsa bile terörle mücadelede herhangi zafiyet yaşanmayacak. Böyle bir düzenleme var." dedi.



Yıldırım, "KHK'de gözaltı süreleriyle ilgili düzenleme olup olmadığı" sorusuna, "Gözaltı süreleriyle ilgili de düzenleme var, başka konularda da var ama detay hatırlamıyorum." karşılığını verdi.



"Kararnameyle hangi kurumlardan ihraçlar olacağına" ilişkin soruyu Yıldırım, "Bütün kurumlardan var, ağırlıklı herhalde Emniyet ve TSK'dan." diye cevapladı.



Yeni kabineye ilişkin soruya cevap veren Yıldırım, "Kabinenin sahibi Cumhurbaşkanlığı, dolayısıyla nasıl bir kabine oluşturacak bekleyip göreceğiz. Yani onun adına burada ahkam kesmem etik olmaz. Söyleyecek de bir şeyim yok." diye konuştu.



Yıldırım, "Kabinede sürpriz isimlerin olup olmayacağına" ilişkin soru üzerine, "Mutlaka ağırlıklı olarak, konularında söz sahibi insanları göreceğiz diye düşünüyorum. Uzmanlık alanları olan arkadaşlar olabilir ama nasıl olacak, kimler olacak, önümüzde 2 gün var." ifadelerini kullandı.



"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde kaç cumhurbaşkanı yardımcısı olacağına" ilişkin soruya Yıldırım, "Anayasa'ya göre bir veya daha fazla başkan yardımcısı atama hakkına sahip." karşılığını verdi.



Bedelli askerliğe ilişkin soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi:



"O konuyla ilgili henüz verilmiş bir karar yok ama böyle bir ihtiyacın olduğu artık herkes tarafından biliniyor. Benim düşüncem çok daha radikal, ben bunun geçici bir düzenleme olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü şu anda askerlik çağına giren yani 20 ile daha yukarısı 5,5 milyon insan var. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1 yılda en fazla alacağı 350 bin. Yeni gelecekleri de saymıyorum, bir 400-550 bin de her yıl ilave olacak. Bu mevcudun sorununu bu kapasiteyle 16 yılda zor çözüyoruz.



Yani siz bedelli çıkarsanız, yaş 25 deseniz neye yarar yani neticede sorun yine ötelenmiş oluyor. Büyüyerek yine karşımıza gelecek. O yüzden buna daha kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm bulmak gerekiyor. Şu anda bu konuda çalışma yapılıyor. Bunun tarafları var; Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı var. Burada bu çalışmalar yapılacak, bir rapor ortaya çıkacak. O rapora göre alternatiflerden en faydalı olanı uygulamaya koyacağız. Neticede bu bir kanun meselesi olacak. Biz de Mecliste milletvekiliyiz, bu kanunu destekleriz."



Yıldırım, "Zorunlu askerliğin tamamen kaldırılması söz konusu olabilir mi?" sorusu üzerine şunları kaydetti:



"Kaldırılması tarzında şimdiden erken bir yorumda bulunmayayım ama zaten şöyle düşünelim; profesyonel askerliğe geçiş başladı. 15 Temmuz'dan sonra çok hızlı şekilde profesyonelleşme oldu. Öyle ki terörle mücadeledeki operasyonlara artık silah altına alınan askerler götürülmüyor. Bunlar lojistik hizmetlerde kullanılıyor. Askerlikle ilgili düzenlemeden dolayı terörle mücadelenin bir zafiyete uğraması söz konusu olmayacak. Bu şartlar altında nasıl düzenleme yapmak gerekiyor? Süre kısaltımı, diğer düzenlemelerin hepsi ayrıntılı olarak çalışılacak. Burada esas olan yığılmayı gelecek yıllara aktarmayacak, artarak devam etmemesini sağlayacak bir çözüm üretmek. Bu, teknik bir çalışma, detay bir çalışma.



En sonunda siyasi karar verilecek, artısıyla eksisiyle bir karar verilecek. Benim ısrarım, sıradan bir bedelli çıkarmanın bizim derdimize derman olmayacağı ve askerlik bekleyen arkadaşların da beklentilerini karşılamayacağı yönünde. Bu askere alınmama işi onların kabahati değil ki. 'Askerlik çağına geldim, al beni' diyor, Almıyoruz. 'Kusura bakma, seni alamayız.' 'Bırak işime bakayım, evleneceğim, iş kuracağım, hayatımı düzenleyeceğim, planlarım var.' Onu da yapamıyorsun, nasıl olacak? Bizim buna çözüm üretmek gibi bir sorumluluğumuz, mecburiyetimiz var."



"Bedelli askerliğin çıkacağı tarih"e ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Bu sene mutlaka ele alınır, Meclis açıldığında bu konu ele alınır. İlk toplantıda bu konu görüşülmez, Meclis tatilinden sonraki dönemde ele alınacak konulardan bir tanesi olur." ifadelerini kullandı.



Yıldırım, 2 yıl boyunca gazetecilerle çok sık bir araya gelemediğini ancak basın mensuplarının kendisiyle ilgili faaliyetlerini yakından takip ettiğini belirtti.



Çalışmalarından dolayı basın mensuplarına teşekkür ederek "Her şeyin başı ve sonu var. Önümüzdeki pazartesi günü Allah nasip ederse görevimizi tamamlıyoruz." diyen Yıldırım, esprili bir ifadeyle "Aklımızda bir şey kalmasın diye Başbakanlığı da götürüyoruz. Dolayısıyla sizler de benim gibi işsiz güçsüz vaziyete düştünüz." şeklinde konuştu.



Yıldırım, yeni dönemde hangi görevde olacağına ilişkin soru üzerine, "Başbakanlık bitiyor, bundan sonrası Allah kerim. Allah bir kapıyı kapar, bir kapıyı açar. Hepimiz için geçerli. Nerede, hangi pozisyonda olursak olalım yine beraber olacağız, memleketimiz için çalışmaya, üretmeye gayret edeceğiz. Biz sizin çalışmalarınızdan memnunuz. bizi üzmediniz, işinizi yaptınız. Biz de memleket millet için elimizden gelen gayreti gösterdik." dedi.



Başbakan Yıldırım, 24 Haziran ile yeni bir dönemin başladığını, bu sistem değişikliğinin etkilerinin gelecek yıllarda daha iyi anlaşılacağını söyledi.



Yeni dönemde en azından demokrasi dışı girişimlerin olmamasının sağlanacağını vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:



"Çılgınlığın mevzuatı yok. Çılgınlık yapmak isteyen her zaman yapabilir ama millet iradesi bugün dünden daha güçlüdür. Millet sandıkta kurduğu hükümeti başkalarına yedirmez. Şu andaki süreç, temsil, istikrar ve irade bakımından çok daha güçlü bir noktada. Bunun da tabii ülkenin büyümesine, gelişmesine şüphesiz olumlu yansımaları olacak." dedi.



"Başbakanlık mı, Meclis Başkanlığı mı?" sorusu üzerine Yıldırım, gülerek, "Meclis Başkanı bizim karşımızda oturuyor." ifadesini kullandı.



Eşi Semiha Yıldırım'ın, Başbakanlık görevinin bitmesine ilişkin düşüncesi sorulan Yıldırım, "Eşimin bir özelliği var. Bu işlere karışmaz. Onun en çok mutlu olacağı şey evden ayrılmamak." diye konuştu.



Siyaseti bırakmak için bir yaş planlaması yapıp yapmadığı sorulan Yıldırım, şunları söyledi:



"İnsanların, yolun sonuna yaklaştıkça ihtirasları artar. Kimse bir şeyi bırakmak istemez. Genel değerlendirme yapıyorum. İnsanın yaşı ilerledikçe düşünürsünüz ki her şeyden elini eteğini çekecek. Öyle bir şey yok. İnsan hayatta olduğu müddetçe mutlaka hayal etmeye, yeni şeyler yapmaya devam eder. Böyle de olması lazım. Yorgunluk izafi bir şey. Onu öyle düşünürsünüz, 2 gün boş kaldığınız zaman canınız sıkılır. Alıştığınız bir tempo, hayat tarzı var. O hayat tarzının değişmesi halinde yaşam zorlaşır. Çok dinamik, yoğun bir çalışma hayatından birden boşa çıktığınız zaman kendi içinizde ciddi bir sıkıntı olabilir."



Yeni dönemde görev alıp almayacağına ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Biz, şu anda kişisel beklentilerimizin ötesinde bugüne kadar edindiğimiz bilgi ve tecrübeyi çeşitli platformlarda ülkenin yararına nasıl değerlendirebiliriz, bunun düşüncesindeyiz. Ülkemize, içeride ve dışarıda birlik ve beraberliği sağlayacak şekilde nasıl katkı sağlarız, bunları düşünürüz. Ben hiçbir zaman bir yere göz koyup orası için mücadele etmedim. Bundan sonra da olayların gelişimi bize hangi sorumluluğu yüklediyse biz gereğini yapmaya çalışırız." değerlendirmesinde bulundu.



Seçim döneminde CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Başbakan koltuğunu elden çıkarmak için kendini parçalıyor. Ne biçim adam?" sözlerini sıkça kullandığını hatırlatan Yıldırım, "O koltuğu yakalamak için kendini parçalıyor, ben de bırakmak için. Aramızda böyle bir fark var." şeklinde konuştu.



Yıldırım, önümüzdeki dönemde Çankaya Köşkü'nün nasıl kullanılacağına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:



"Burası çok kişiyi yormuştur. Buraların esas sahibi Maliye hazinesi. Bütün mekanların gerçek sahibi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de öyle. Ancak kullanıcıları değişir. Kullanıcısı bugün Başbakanlık yarın başka bir kurum." ifadelerini kullandı.



Yıldırım, Rusya'da düzenlenen Dünya Kupası'ndan Almanya'nın elenmesine ilişkin ise "Tam takip edemedim ama duyduğuma göre önemli ülkeler elenmiş. Almanya da elenmiş. Başlarına dolu yağsa bizden bilecekler." dedi.



Kaynak:

http://www.basbakanlik.gov.tr/Forms/_Article/pg_Article.aspx?Id=b4350853-b890-43eb-835d-54e2c35d1d38