“DEAŞ’la Mücadele İçin Bölgeye Çöreklenen Herkes, Şimdi DEAŞ’la Bir Olup Türkiye’ye Karşı Açılan Cephede Yer Alıyor” 13.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“DEAŞ’la Mücadele İçin Bölgeye Çöreklenen Herkes, Şimdi DEAŞ’la Bir Olup Türkiye’ye Karşı Açılan Cephede Yer Alıyor” 13.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı
Tarih: 13.02.2018 > Kaç kez okundu? 647

Paylaş


AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerine tehdit olarak düşündükleri örgütlerin tepelerine yüzlerce, binlerce, on binlerce kilometre öteden gelip binenler, Türkiye’nin sınırlarının hemen ötesindeki oluşumlara seyirci kalmasını talep edemez. Güya DEAŞ’la mücadele için bölgeye çöreklenen herkes, şimdi DEAŞ’la bir olup Türkiye’ye karşı açılan cephede yer alıyor” dedi.



Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.







Türkiye’nin, sınırları boyunca büyük bir mücadele verdiği, uluslararası alanda riyakârlık ve yalanla bezenmiş saldırıları göğüslediği bir dönemde, milletvekillerine çok önemli görevler düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin sıradan bir kurum olmadığını söyledi.



“KIBRIS VE EGE’DE HADDİNİ AŞANLARI, YANLIŞ HESAP YAPMAMALARI KONUSUNDA İKAZ EDİYORUZ”



TBMM’nin, Kurtuluş Savaşını yönetmiş, Cumhuriyeti ilan etmiş, Türkiye’yi demokrasiye geçirmiş, 15 Temmuz’da darbecilerin karşısına kahramanca dikilmiş bir Meclis olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ihtiyacı olan her alanda öncü ve örnek bir duruş sergileyen gazi Meclis’in tüm üyelerine teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahraman askerlerimiz sınırlarımız boyunca ve sınırlarımızın ötesinde; polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımız sınırlarımızın içinde tarihî bir mücadele yürütürken, Meclis’imiz de reform gündeminden asla kopmadan, üzerine düşenleri yerine getiriyor” diye konuştu.



Ege’de yaşanan gelişmelere işaret ederek, Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz arama ve Ege’deki kayalıklarla ilgili fırsatçı girişimlerin dikkatlerinden kaçmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin güneyindeki gelişmelere yoğunlaşmasını fırsat bilerek, Kıbrıs’ta ve Ege’de haddini aşanları yanlış hesap yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyoruz” uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güney sınırlarımızda yanlış hesap yapanların senaryolarını nasıl Fırat Kalkanı’yla, Zeytin Dalı Operasyonu’yla, çok yakında Mümbiç’te ve diğer bölgelerde atacağımız adımlarla bozuyorsak, onların hesabını da bozarız ve bozacağız” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ortağının ve müttefikinin, PYD ve YPG terör örgütlerine, parasal ve silah yardımları yetmiyormuş gibi parasal yardım yapma kararı almasının, Türkiye’nin aldığı ve alacağı kararları etkileyeceğini kaydetti. “Türkiye bir çadır devleti değildir, asırlara baliğ olan bir devlet anlayışımız vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu devlet anlayışımızı bir kenara bırakarak, ‘buyurun’ diyemeyiz, gereği neyse onu yaparız. Bir ölürüz, bin diriliriz, bu böyle bilinmeli” ifadelerini kullandı.



“BİZİM İÇİN AFRİN NEYSE, EGE VE KIBRIS’TAKİ HAKLARIMIZ DA ODUR”



Türk savaş gemilerinin, hava kuvvetlerinin ve diğer güvenlik birimlerinin şu anda bölgedeki gelişmeleri, gerektiğinde her türlü müdahaleyi yapma yetkisiyle yakından takip ettiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Kıbrıs açıklarında faaliyet yürüten yabancı şirketlere, Rum tarafına güvenerek, hadlerini ve güçlerini aşan işlere alet olmamalarını tavsiye ediyoruz. Bunların efelikleri, bizim ordumuzu, gemilerimizi, uçaklarımızı görene kadardır. Bu işin, öyle gözlerden uzak kaya parçalarında gizlice fotoğraflar çektirmekle, hiçbir geçerliliği olmayan anlaşmalarla bölgeye sondaj gemileri getirmekle olmayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Böylesine ciddiyetsiz ve çocukça adımlar hiçbir netice getirmeyeceği gibi, sadece faillerini küçültür, seviyesiz hâle getirir. Türkiye, tarihten, anlaşmalardan ve uluslararası hukuktan gelen haklarının sonuna kadar takipçisidir ve takipçisi olacaktır. Bizim için Afrin neyse, Ege’deki, Kıbrıs’taki haklarımız da odur.”



Zeytin Dalı Operasyonu’nun ne kadar önemli ve doğru olduğunun, bölgede atılan her adımda bir kez daha ortaya çıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet biz bu operasyonu, olumsuz iklim şartlarına rağmen şimdi değil de mesela yazın başlatmış olsaydık, inşaatını yarım kalmış hâlde bulduğumuz o tahkimatların her biri birer kaleye dönüşecekti” diye ekledi.



Bu operasyon sebebiyle hâlâ Türkiye’yi suçlayanların ve Türkiye’nin bir an önce oradan çekilmesini isteyenlerin, önce bölgedeki tünellere, kulelere, baştan aşağı silahlandırılmış köylere, her türlü silahla teçhiz edilmiş teröristlere bakmaları gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer, ortadaki görüntüye rağmen, tüm bu hazırlıkların ülkemize yönelik olmadığını iddia eden varsa, artık onlara söyleyecek sözümüz yoktur” dedi.



“NATO, EŞİTTİR AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ DEĞİLDİR”



Türkiye’nin, alenen bir terör kuşatmasına maruz kalması karşısında gösterdiği refleksi, “Olabilecek en asgari tepki” olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Buna dahi tahammül edemeyenler, adeta bizden teröristlere teslim olmamızı istiyorlar. Yahu bu nasıl NATO üyeliğidir, bu nasıl NATO’da beraber ortaklıktır. Eğer biz NATO’da berabersek, NATO’nun kendi yürüyen maddeleri, hükümleri neyse, Türkiye buna ne kadar uyması gerekiyorsa Amerika’nın da o kadar uyması gerekir, bunun da böyle bilinmesi lazım. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak, şunun da bilinmesini istiyorum: ‘NATO, eşittir Amerika Birleşik Devletleri’ değildir. NATO’da tüm ülkelerin her biri Amerika ile eşittir. Dolayısıyla NATO’nun iç hukuku neyse, ona hepimiz aynı şekilde uymak durumundayız. Ama sen kalkar da bir YPG’yi, bir PYD’ye ‘bize göre bu terör örgütü değildir’ diyorsan, geç onu bir kenara. Peki, NATO’da senin müttefikin olan bir ülkeye eğer bu saldırıyorsa, sen NATO mensubu olarak onun karşısında durman gerekir, NATO’nun hukuku bunu gerektiriyor.”



Önceki gün ABD’nin güvenlikten sorumlusunun geldiğini, yakında da Dışişleri Bakanı’nın geleceğini hatırlatarak, kendileri ile yapılacak görüşmelerde bütün gerçekleri çok açık ve net bir şekilde önlerine koyacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu iş hakka-hukuka uygun bir şekilde yürümek durumundadır. Eğer hakka-hukuka uygun bir şekilde yürümezse bunun adı ortak veya bir müttefik veya model ortaklık olmaz” açıklamasında bulundu.



“KİMSE TÜRKİYE’NİN SINIRLARININ ÖTESİNDEKİ OLUŞUMLARA SEYİRCİ KALMASINI TALEP EDEMEZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce kilometre öteden gelip kendilerine tehdit olarak düşündükleri örgütlerin tepelerine binenlerin, Türkiye’nin sınırlarının hemen ötesindeki oluşumlara seyirci kalmasını talep edemeyeceğinin altını çizdi ve şöyle konuştu: “Benim 911 kilometre sınırım var, senin Suriye’yle ne sınırın var, ne alakan var? Sen imkânların elverdiği için rahat rahat gelip buraya giriyorsun. Her türlü silahı buraya uçak hariç getiriyorsun, paraysa para veriyorsun. İlk gelen haberler şu anda 550 milyon dolar civarında parasal destek… Ama bunun 3 milyar dolara kadar çıkacağına yönelik de şu anda fiskoslar var; bunlar da dolaylı yollardan.”



“DEAŞ’la mücadele” bahanesiyle bölgeye çöreklenen herkesin, şimdi DEAŞ’la bir olup Türkiye’ye karşı açılan cephede yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede kimin kiminle birlikte olduğunu, ne yaptığını, hangi işbirliklerinin içine girdiğini, kime hangi imkânların sağlandığını teker teker tespit edip kaydettiklerini vurguladı.



“SURİYE VE IRAK’TAKİ DEAŞ TİYATROSUNUN SONU GELMİŞTİR”



Artık hiç kimsenin DEAŞ bahanesini kullanma hakkı olmadığını dile getirerek, “Çünkü hepsi de bugün DEAŞ’la birlikte hareket ediyor. Suriye ve Irak’taki DEAŞ tiyatrosunun artık sonu gelmiştir” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan tüm taraflarının maskelerini indirip zaten bildiğimiz gerçek yüzleriyle karşımıza çıkmalarını özellikle talep ediyoruz. Bölücü örgütün mensuplarıyla yan-yana poz verip de ‘biz bunların PKK’lı olduklarına dair bir işaret görmedik’ diyenler, kendileri kör veya aptal değillerse art niyetlidirler” değerlendirmesinde bulundu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hele hele, ‘bizi vururlarsa sert karşılık veririz’ diyenlerin ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır. Türkiye’yi canlarının istediği gibi girip çıktıkları, her türlü hoyratlığı yapıp hesap vermedikleri yerlerle karıştırıyorlarsa çok yakında öyle olmadığını da görecekler. Biz elbette onları kasıtlı olarak hedef almayacağız. Ama şimdiden ilan ediyoruz ki hemen yanı başlarında duranlardan başlayarak gördüğümüz her teröristi de imha edeceğiz, yok edeceğiz. İşte o zaman sırtlarını sıvazladıkları teröristlerin yanlarında bulunmasalar kendileri için daha iyi olduğunu anlayacaklar. Çünkü teröristlerin yanlarında ne işleri olduğunun izahını en başta kendi kamuoylarına yapmaları oldukça zor olacaktır.”



“TERÖR ÖRGÜTLERİ, İHTİYAÇ DUYAN HERKESİN TEPE TEPE KULLANDIĞI ZAVALLI YAPILARDIR”



ABD’nin bütçesinden çıkan bu paraların, ABD halkının cebinden çıkan paralar olduğuna işaret ederek, ABD’nin millî bütçesinden bir terör örgütü için para çıkmasının manidar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mademki takke düşmüştür ve kel görünmüştür, öyle bazı şeyleri açıkça konuşmanın zamanı da gelmiş demektir” sözlerine yer verdi.



PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ, DHKPC terör örgütlerinin gerisindeki güçleri artık hiçbir şüpheye mahal olmayacak derecede tanıdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu terör örgütlerinin hepsinin de parayla veya çeşitli çıkar ilişkileriyle alınıp satılan, ihtiyaç duyan herkesin tepe tepe kullandığı, işi bitince de buruşturup attığı veya bir başkasının kucağına bıraktığı zavallı yapılar olduğunu zaten biliyorduk” diye konuştu. Bu terör örgütleriyle baş etmeden asıl sorunların çözülemeyeceğini de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anlaşılan o ki bazıları önce tüm olmazları denemeden, tüm hatalara düşmeden doğruyu bulamıyor. Bu arayış döneminin maliyeti ise herkes için çok ağır oluyor” dedi.



Kaynak:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/90399/deasla-mucadele-icin-bolgeye-coreklenen-herkes-simdi-deasla-bir-olup-turkiyeye-karsi-acilan-cephede-yer-aliyor.html





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 24
Dün Tekil 1238
Bugün Tekil 1694
Toplam Tekil 4065901
IP 13.59.36.203






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























9 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


Saraylarda s remem da larda s rd m , Bin cihana de i mem u ks z T rkl m .
(H seyin Nihal ATSIZ)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 2.694 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu