“Türkiye Bugün Ses Getiren İşlere İmza Atabiliyorsa Bunun Gerisinde Büyük Bir Mücadele Var” 03.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









“Türkiye Bugün Ses Getiren İşlere İmza Atabiliyorsa Bunun Gerisinde Büyük Bir Mücadele Var” 03.02.2018 - TC Cumhurbaşkanlığı
Tarih: 03.02.2018 > Kaç kez okundu? 655

Paylaş


AK Parti Bitlis 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize geçmişte ülkenin her 10 yılda bir nasıl yerle yeksan edildiğini, soyulduğunu, geriletildiğini anlatmadan bugün bulunduğumuz yerin önemini kavratamayız. Türkiye bugün her alanda ses getiren işlere imza atabiliyorsa, bunun gerisinde yıllar boyunca verilmiş büyük bir mücadele vardır. Siz bakmayın ağızlarını her açtıklarında eski Türkiye’ye methiye düzenlere. Onlar demokrasiyi ve kalkınmayı kendi çıkarlarının kalkanı olarak kullandıkları için bugünkü durumdan feveran ediyorlar” dedi.



Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Bitlis’te düzenlenen AK Parti Bitlis 6. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. İsmail Eren Kapalı Spor salonunda düzenlenen kongre öncesi kendisini bekleyen vatandaşlara bir selamla konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kongrenin yapılacağı salona geçerek partililere hitap etti.



“ÜLKEMİZE KURULAN KUMPASLARI SAHİPLERİNİN BAŞLARINA GEÇİRECEĞİZ”



Konuşmasına Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yüzde 52’lik, 16 Nisan halk oylamasındaki yüzde 59’luk ‘evet’ oyu için Bitlislilere teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, evliyalar, enbiyalar, âlimler şehri olan Bitlis’in, aynı zamanda vefanın, dostluğun, kardeşliğin şehri olduğunu gösterdiğini söyledi.



Bitlis’in toplam yedi belediyesinden dördünün kayyum tarafından yönetildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bitlis’in asla görmek istedikleri Bitlis olmadığını belirterek 2019 Mart’ında Bitlislilerden yedide yedi haberi beklediğini ifade etti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilat mensuplarından 2019’da Bitlis’in tüm mahallelerinde, köylerinde, tüm sokaklarında AK Parti bayrağını dalgalandırmalarını, bölücü terör örgütüne de, onu bir maşa gibi kullananlara da, Bitlis’in gerçek gücünü, gerçek yüzünü göstermelerini, Bitlis’i, Türkiye’nin en güvenli, en huzurlu, en müreffeh şehri yapmalarını, âlimlerin şehri Bitlis’i, gönül insanlarının beldesi Bitlis’i, yeniden ilmin ve irfanın merkezi hâline getirmek için çalışmalarını istedi.



Bitlis’ten yükselen sesin Türkiye için masalarında kırk plan hazırlayan, ellerinin altında kırk ihanet çetesi besleyenlerin yüreğini paramparça ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın yardımı, sizlerin gayretiyle bunların hepsini de kendi kötülüklerinde, kendi ihanetlerinde boğacağız. Ülkemize kurulan tüm kumpasları sahiplerinin başlarına geçireceğiz” şeklinde konuştu.



“YÜREK VE BİLEK GEREKTİREN HİÇBİR MESELEDE BU MİLLETE KİMSE GERİ ADIM ATTIRAMAZ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, köklü bir ortak geçmişi, ortak idealleri, müşterek değerleri, müşterek sembolleri olmayanların millet olamayacağını, sadece sıradan bir topluluk olarak kalacağını ifade ederek, “Biz milletiz, hem de öyle bir milletiz ki yıllarca tüm insanlığa adalet nedir, vicdan nedir, sevgi, saygı nedir, mücadele nedir, fedakârlık nasıl yapılır, medeniyet nasıl inşa edilir bunu göstermiş bir milletiz” dedi.



Bugün Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında terör örgütleriyle savaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke içinden birilerinin de fırsat buldukları her yerde ve her zaman âdeta kendileriyle savaştığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin sadece devletine savaş açanları görmekle kalmadığını, onların arkasında kimlerin durduğunu da iyi bildiğini söyledi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkede ne hesap uzmanı Kemal’ler, ne muhasebeci Kenan’lar eksik olur. Unutmayın, aynı zamanda bu ülkeye daima damgasını vuran Sultan Alp Arslan’lar, Ertuğrul Gazi’ler, Fatih Sultan Mehmet’ler, Yavuz Sultan Selim’ler, Abdülhamit’ler, dün Fırat Kalkanı, bugün Zeytin Dalı Operasyonunu yürüten aslanlarımız var, Mehmetlerimiz var. İşte 14. gün, aslanların sahaya çıktığı yerde çakallara kuyruğunu kıstırıp kaçmak düşer. Daha düne kadar sırtlarını dayadıkları güce güvenerek bu millete meydan okuyan teröristlerin inleri başlarına geçince nasıl sürüngene döndüklerini görüyorsunuz değil mi? İşte 14 gün, 825 terörist ila cehenneme zumera.”



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında yürek ve bilek gerektiren hiçbir meselede bu millete kimsenin geri adım attıramayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini ana muhalefet partisinden örnekler vererek sürdürdü. Ana muhalefet partisinden bir ismin PYD’nin terör örgütü olmadığına yönelik ifadelerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Senin zaten PKK’dan ne ayrılığın var ki? O da PKK için terör örgütü değildir diyordu. Çünkü onlar Parlamentoya terör örgütünün verdiği destekle girdiler, yoksa demokratik yollardan değil” ifadelerini kullandı.



“AK PARTİ AKA AK, KARAYA KARA DİYEN BİR PARTİ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan bir başka milletvekilinin Türkiye’nin Afrin’e girişini bir işgal olarak tabir ettiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki, ben şimdi buradan ana muhalefetin başındaki zata sesleniyorum: Ey Bay Kemal, şimdi kongre yapıyorsun. Söyle bakalım, bu PYD terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen terör örgütü olduğunu açıkla. PKK terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen açıkla. YPG terör örgütü müdür? Eğer yiğitsen açıkla. Ama açıklayamayacaksın, çünkü sen onların meclisteki temsilcileriyle kol kola dolaşan birisisin. AK Partinin böyle bir derdi yok. AK Parti aka ak, karaya kara diyen bir partidir. Bugüne kadar biz yolumuzdan asla sapmadık ve biz istikamet üzere hareket ettik. Çünkü bizim duamız vardı. Bizim duamız neydi? Fatiha Suresinde var ya, ‘ihdinessırâtel müstakîm’; ‘Ya Rab bizi sırat-ı müstakim üzere hareket edenlerden eyle’ Biz böyle yürüdük, böyle yürüyoruz, böyle yürüyeceğiz.”



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında Bitlislilerden bir talebi olduğunu söyleyerek, “Bize kula kul olmak yakışmaz. Biz sadece ve sadece Allah’a kul oluruz, Allah’tan başkasına asla. Onun için biz ne diyoruz? ‘İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în’ ‘Biz sadece sana kul oluruz ve sadece ey Rabbimiz, senden yardım dileriz.’ Bak kimse gücenmesin, kimse kırılmasın, biz beşer planında birilerinden yardım istemeyiz. Onlardan, güç, kuvvet istemeyiz, bize Allah’ımız yeter. Ondan başkası asla! Biz yolculuğumuza da böyle devam edeceğiz” dedi.



“TÜRKİYE KÜRESEL BİR GÜÇ OLARAK BÖLGESİNDE VE DÜNYADA YÜKSELİYOR”



Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin küresel bir güç olarak gerek bölgesinde, gerek dünyada yükseldiğini söyleyerek bunu tüm alanlarda gerçekleştirmek mecburiyetinde olduklarını ifade etti. Tek çiçekle bahar gelmeyeceği gibi, tek kanatla da uçmanın mümkün olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her alanda elde edecekleri başarılarla Türkiye’yi çiçek bahçesine döndürmekte kararlı olduklarını belirtti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca vesayet düzeninin pençesi altında Türkiye’ye zamanını, enerjisini, birikimini heba ettirdiklerini söyleyerek kendi dönemlerinde de akla, hayale gelmeyecek kumpaslarla, oyunlarla, tezgâhlarla Türkiye’yi aynı tuzağa sürüklemeye çalıştıklarını vurguladı. Vesayetin gücünü kırdıkları noktada toplumsal kaos çıkartmak için sokağı tahrik ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların amaçlarına ulaşamadıklarını ifade etti. FETÖ ihanet çetesini kullanarak yargıdan emniyete ve orduya kadar her alanda darbe teşebbüsleriyle önlerini kesmek istediklerini, bu da yetmeyince bölücü terör örgütünü hem içeride hem dışarıda besleyip büyütüp, şımartıp Türkiye’nin üzerine saldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çevrelerin eski alışkanlıkları gereği ekonomiyi de bir silah gibi kullanarak ülkeyi diz çöktürmeye çalıştıklarına dikkat çekti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında Avrupa Birliği Parlamentosu toplantısında bir grup milletvekilinin boyunlarına sözde PKK bayrağı takarak gelmesine de değinerek, “Bu Avrupa Birliği ne menem kuruluştur ya? Bir taraftan PKK’yı terör örgütü olarak tanıyacaksın, öbür taraftan terör örgütünün paçavralarını boynuna takıp parlamentoya girenlere ‘buyur’ diyeceksin. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir birliktir, böyle bir şeyi nasıl yapabilirsiniz? Ondan sonra Türkiye’den size sesler yükselince, ‘Türkiye bize niye bu kadar saldırıyor?’ Biz saldırmıyoruz, sadece uyarıyoruz. Asıl saldıran varsa o da sizsiniz. Çünkü bugüne kadar Avrupa’da terör örgütünü besleyen ülkeler var, terör örgütünü ayakta tutan ülkeler var. Biz de şimdi sizleri uyarıyoruz. Bak bunları uyarmaz, eğer siz kenara, köşeye sıkıştırmazsanız, bilesiniz ki Türkiye sizi uyarmaya devam edecek. Siz terör örgütleriyle el ele, kol kola olduğunuz sürece, bilesiniz ki biz sizi uyarmaya devam edeceğiz” dedi.



“TÜRKİYE HEM BÜYÜK SORUNLARLA MÜCADELE EDEN HEM DE BAŞARILARA İMZA ATAN BİR ÜLKE”



Cumhurbaşkanı Erdoğan ana muhalefet liderinin ‘Bir delikli tüfeği bile üretemezsen nasıl savaşacaksın?’ sözlerini de eleştirerek “Senin bu ülkede daha neler yapıldığından haberin yok ya. Şu anda Afrin’de kullanılan silahların yüzde 60, yüzde 70’i yerlidir yerli Bay Kemal” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında Amerika’nın Türkiye’ye insansız hava aracı vermediğini, bizzat kendisi görüştüğü zaman ‘kongreden izin çıkarsa’ cevabı aldığını ve sonunda izin çıkmadığını aktardı. Kötü komşunun Türkiye’yi ev sahibi yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi insansız hava araçlarının silahlısının da silahsızının da yapıldığını ve bu insansız hava araçlarıyla, Burseya Dağı’nın vurulduğunu kaydetti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin hem çok büyük sorunlarla mücadele eden hem de çok büyük başarılara imza atan bir ülke olarak yepyeni bir kalkınma modeli ortaya koyduğunu söyleyerek, bilim adamlarının, düşünürlerin, medya mensuplarının üzerinde uzun uzun çalışması, tezler hazırlaması, analizler yapması gereken bir tablo olduğunu belirtti. “İnşası bizden, inceleyip anlatması onlardan” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 hedeflerine ulaşmış bir Türkiye için, 2053 ve 2071 yolunun kendiliğinden açılmış olacağını vurguladı. Daha düne kadar pek çoklarının hayal gözüyle baktığı, dudak bükerek izlediği, hatta kendince alay ettiği hedeflere birer birer ulaştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomide ‘Hiç bir ülke bu kadar kısa sürede böyle büyüyemez’ denilmesine rağmen, Türkiye ekonomisinin 15 yılda 3,5 kat büyüdüğünü kaydetti.



“TÜRK MİLLETİ YILLARCA YOKLUĞA, YOKSULLUĞA MAHKÛM EDİLDİ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokraside yıllarca tabu olarak görülen, kimsenin çözmek için el atmaya dahi cesaret edemediği tüm sorunları birer birer masaya yatırarak neticeye bağladıklarını söyledi. Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası alanda Türkiye’yi âdeta birkaç kurumun, birkaç devletin peyki hâline getirdiklerini ve Türkiye’yi kendi politikalarını kendi oluşturan, kendi kararlarını veren, daha önemlisi bunları uygulayan bir ülke hâline getirdiklerini kaydetti. Yıllarca kendi geçmişine yabancı, kendi ecdadına düşman hâline getirilen bir ülkenin önünde maziden atiye kurdukları köprüyle yepyeni bir ufuk açtıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, âdeta göz boyamaya yönelik birkaç montaj sanayi dışında tasarımı, araştırma geliştirmesi, üretimi olmayan Türkiye’yi, dünya devleriyle yarışan bir ülke konumuna yükseltme yolunda ilerlediklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayinde geçmişteki birkaç ferdi teşebbüsü dahi ayak oyunlarıyla toprağa gömen zihniyetin tepesine ürettiğimiz insansız hava araçlarıyla, toplarla, füzelerle, zırhlı araçlarla, helikopterlerle âdeta balyoz gibi iniyoruz” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan artık Türkiye’nin kendi helikopteri, kendi füzesi, kendi tüfek ve tankı olduğunu belirterek Burseya’nın bu şekilde kuşatılıp, alındığını söyledi. Her alanda kendi göbeğini kendi kesen bir Türkiye için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bu büyük projeleri yapabilme gücüne nasıl ulaştık biliyor musunuz? Önce milletimizin temel meselelerine hâllettik. Bu ülkede yıllarca doğru dürüst okul yapmayarak, hastane yapmayarak, yol, baraj, konut, havalimanı yapmayarak ve hızlı tren gibi ulaşım altyapısı kurmayarak milletimize âdeta işkence ettiler. Bu hizmetler ya hiç yapılmayıp ya da on yıllarca sürüncemede bırakılınca milletimiz de sandı ki, bunlar çok zor işler.”



Türk milletinin yıllarca yokluğa, yoksulluğa, yoksunluğa mahkûm edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zor olanın iş değil, zor olanın bu hizmetleri yapabilecek inanca, dirayete, ufak ve kararlılığa sahip kadroları bulmak olduğunu vurguladı. Rahmetli Menderes ve arkadaşlarının akıbetine, rahmetli Özal’a yapılanlara bakınca bu zorluğun sebebini anlamanın mümkün olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz millete hizmet etmek için yola çıkan herkesin önüne diken dökenlere, hatta yağlı urganlarda sallandıranlara rağmen kefenimizle bu yola çıktık. Hamdolsun neticeye de ulaştık” dedi.



“BU ÜLKEDE OTOMOBİL SAHİBİ OLMAK YILLARCA ZENGİNLİK ALAMETİ OLARAK GÖRÜLDÜ”



Cumhurbaşkanı Erdoğan “Gençlerimize geçmişte ülkenin her 10 yılda bir nasıl yerle yeksan edildiğini, soyulduğunu, geriletildiğini anlatmadan bugün bulunduğumuz yerin önemini kavramayayız, kavratamayız. Türkiye bugün her alanda ses getiren işlere imza atabiliyorsa, bunun gerisinde yıllar boyunca verilmiş büyük bir mücadele vardır. Siz bakmayın ağızlarını her açtıklarında eski Türkiye’ye methiye düzenlere. Gençler, siz bakmayın ülkemizin demokrasisine ve kalkınmasına laf atanlara. Onlar demokrasiyi ve kalkınmayı kendi çıkarlarının kalkanı olarak kullandıkları için bugünkü durumdan feveran ediyorlar” şeklinde konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün 81 milyon vatandaşın her birinin hizmetine sunulan imkânların daha düne kadar sadece bir avuç azınlığın emrine amade olduğunu, yine bugün 81 vilayetin tamamına yapılan hizmetlerin düne kadar sadece belirli semtlere mahsus bir ayrıcalık olduğunu belirtti. Bu ülkede yıllarca otomobil sahibi olmanın âdeta bir zenginlik alameti olarak görüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru düzgün mutfağı, banyosu olan, kaloriferle veya kombiyle ısınan evlerde oturmanın fevkalade yüksek bir hayat standardı sayıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Uçağa binmek zaten hayaldi de, onu havada görmek dahi başlı başına bir mutluluk kaynağıydı. Hızlı tren diye bir şey zaten yoktu, kara trenlerde günlerce süren çileli yolculuklar türkülere konu oluyordu. İşte böyle bir Türkiye’den bugün 55 havalimanına her gün binlerce uçağın inip-kalktığı, ülkenin en ücra ülkesine dahi birkaç saatte ulaşmanın mümkün olduğu bir Türkiye’ye geldik. Göreve geldiğimiz zaman 25 tane havalimanı vardı, ama şimdi 55, bak nereden nereye geldik. Bunlar durup dururken olmadı.”



“15 YILDA BİTLİS’E 9 KATRİLYON LİRALIK YATIRIM YAPILDI”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yılda Bitlis’e 9 katrilyon liralık yatırım yapıldığını söyledi. Eğitimde 2 bin 128 derslik inşa ederek hiçbir çocuğun bu imkândan mahrum kalmamasını sağladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarih boyunca ilim şehri olan Bitlis’i modern bir üniversiteye kavuşturduklarını belirtti. Bitlis Eren Üniversitesi’nin 9 bini aşkın öğrencisiyle eğitim hayatına katkı sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan Bitlis’e yapılan diğer yatırımları şöyle aktardı: “Sağlıkta Tatvan’da 400 yataklı, Bitlis’te 150 yataklı devlet hastaneleri başta olmak üzere toplam 18 tesiste âdeta devrim yaptık. Toplu konutta 4 bin konutluk projeyle şehircilik alanında Bitlis’in ufkunu açtık. Bitlis’in sadece kaç kilometre çift yol vardı biliyor musunuz? 19 Kilometre. Biz buna ne ilave ettik? 281 kilometre ilaveyle 300 kilometreye çıkarttık. Tabii bunda sağ olsun Zeki Ergezen kardeşimizin de büyük gayretleri oldu. Kuskunkıran, Buzlupınar, Sırakonak, 8 Ağustos tünelleriyle Ferhat gibi dağları deldik, sizleri sevdiklerinize kavuşturduk. demir yollarını âdeta sıfırdan yapmışçasına yeniledik. Van Gölü’ndeki ulaşımı rahatlatmak için, dikkat ediniz, feribot getirmedik, feribot inşa edecek tesisleri kurduk. Bu tesiste inşa edilen feribotlardan ilki hizmete girdi, ikincisi de Haziran ayında inşallah iletmeye açılıyor.”



Cumhurbaşkanı Erdoğan Bitlis’in turizm konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyleyerek Nemrut Dağı krater gölünü de turizme açılarak yeni bir imkânı şehrin hizmetine sunduklarını belirtti. Tarihî köprüleri restore ederek Bitlis’in geçmişini geleceğine bağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehrimizin içme suyu problemini 2045 yılına kadar çözdük. Hizan Koçlu Köy Barajı ve Güroymak Gölet’ini hizmete aldık. Çiftçilerimize 15 yılda verdiğimiz tarımsal destek miktarı ne biliyor musunuz? 423 trilyon. Aslında bu hizmetleri saatlerce saymak mümkün ama ben özelikle Ahlat’taki o bütün tarihî eserleri, kümbetleri bir defa hamdolsun anmadan geçemeyeceğim. O Ahlat’taki kümbetler, o tarihî mezarlıklar gerçekten turizmin ayrı bir çekim alanını oluşturacak.”



Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında, Bitlis’i istihdamı teşvik etmeye yönelik yatırımlarla çok daha ileriye taşımakta kararlı olduklarını vurguladı. Bunun için birlik ve beraberlik içinde olunması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda, “Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Bunu başardığımızda önümüzde duracak hiçbir güç tanımıyorum. Ben Bitlis’e inanıyorum. 2019’da bizleri mahcup etmeyeceğinize ayrıca inanıyorum” ifadelerini kullandı.



Kaynak:

https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/89299/turkiye-bugun-ses-getiren-islere-imza-atabiliyorsa-bunun-gerisinde-buyuk-bir-mucadele-var.html





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 46
Dün Tekil 1097
Bugün Tekil 1227
Toplam Tekil 4073154
IP 3.131.110.169






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























14 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


K peklerin dudaklar de di diye deniz kirlenmez.
(MEVLANA)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.192 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu