Başkent Günlüğü / Necdet Buluz

e.mail: necdetes@mynet.com



Tarım ülkesiyiz ama…



Sivas’ta 4.Tarım Fuarı açıldı. Fuara katılan arasında yer alan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada Sivas’ın tarım ve hayvancılıkta çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Bayraktar “Ankara'dan Kars’a kadar olan bu bölge bu şeritte büyük bir göç yaşanıyor. Sivas'ın bu bölgede kırsal kalkınma ile beraber tarım dışı istihdam yaratması bu bölgenin kalkınması açısından fevkalade önemli. İşsizliğin azaltılması ve göçlerin önlenmesi bakımından fevkalade önemli onun için burada kırsal kalkınma yatırımlarına önem verilmesi sadece değil Sivas'ın değil bu bölgedeki diğer illerinde kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde görüşlerini açıkladı.

TZOB Başkanı’nın Sivas’ta en çok üzerinde durduğu konu, bayan çiftçilere de eğitim verilmesi ve bayan çiftçilerden de tarım alanlarında verimlerini artırması oldu. Kırsal kesimdeki işsizliğin azaltılması konunda da tarım ve hayvancılığın geliştirilerek özellikle et sıkıntısının da bu şekilde aşılabileceği görüşlerini açıklayan Bayrak’tar’ın şu açıklamalarının altın ı çizmek istiyoruz:

“Bu fuarları biz Ziraat Odaları Birliği olarak odalarımızla beraber her zaman destekliyoruz. Çiftçilerimizi bu fuarlara getiriyoruz, çiftçilerimizin yeni teknolojilerle tanışmasını sağlamaya çalışıyoruz. Sivas bu manada önemli bir ilimiz. Ankara'dan Kars’a kadar olan bu bölge bu şeritte büyük bir göç yaşanıyor. Sivas'ın bu bölgede kırsal kalkınma ile beraber tarım dışı istihdam yaratması bu bölgenin kalkınması açısından fevkalade önemli. İşsizliğin azaltılması ve göçlerin önlenmesi bakımından fevkalade önemli onun için burada kırsal kalkınma yatırımlarına önem verilmesi sadece değil Sivas'ın değil bu bölgedeki diğer illerinde kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır. Burada çifti eğitimlerine çok değişik alanlarda önem veriyoruz ama benim özellikle teklifim bayan çiftçilere bu bölgede eğitim olur. Eğer Sivas'ta bayan çiftçiler eğitilmiyorsa tarımda bizim mesafe alma şansımız görülmüyor. Bunun dışında tabi çiftçilerimizin bu bölgede baya ciddi problemleri var yani buğday bu sene hem para etmedi hem de buğdayda bu sene kuraklık yaşandı. Yani 200 - 250 kilogram civarında buğday alan çiftçilerimiz var. Bunu 2 bakanımızla da görüştük. Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanımız teklifte bulunacak Milli Eğitim Bakanımızda bu teklife destek sözü verdi. İnşallah bir kararname çıkar, faizsiz veya çok düşük bir faizle çiftçilerimizin borçlarını yapılandırması mümkün olur. Yeni bir kararname 2017 yılının başından itibaren bu borçların yapılandırmasını ihtiva eden yeni bir kararnameye ihtiyaç var.

Burada asıl üzerinde durmak istediğimiz konu, yapılması gereken,atılması zorunlu olan adımlar varsa bunların hayata geçirilmesi olmalıdır. Sadece açıklamalarla, öneriler sunmakla bu işler olmuyor.

Yıllardır tarım ve hayvancılık alanlarında sıkıntı yaşıyoruz. Tarım ülkesi olmamıza rağmen bu konularda ilerleme yapamadık. Sorunları aşamadık. Tarım Fuarlarının düzenlenmesi hiç kuşkusuz iyidir, verimli de olabilir. Ancak, her şey yerinde kalmasın, olumlu adımlar atılsın.

Tarım alanlarının suyla buluşması işin olmazsa olmazıdır. Sivas gibi bir alanda su sıkıntısı varsa tarımı nasıl yapabiliriz? Demek ki, tarım ve hayvancılık için öncelikle altyapı gerekiyor. Altyapıda suyun önemini söylemeye gerek var mı bilemiyoruz? Nitekim Bayrak da bu konuya şu sözleri ile katılıyor:

“Sulama buranın kaderini değiştirir. Sulama burada çok önemli çiftçimizi suyla buluşturmamız lazım. Bir de çiftçiye suyu vermek yetmiyor, Sivas'ta su pahalı, pahalı olduğu için suyu veriyorsun. Sudan yaralanmıyor veya başka sorunlar var yani suyu vermek yetmiyor. Sivas topraklarının Yüzde 30'u sulamaya açık. Şuan yüzde 45'ini sulayamıyoruz toprakların. Türkiye'nin meselesi bu bütün barajların ve sulama kanallarının bitirilmesi ve Türkiye topraklarının basınçlı sulama sistemleriyle birlikte suya kavuşması lazım, bu yöndeki çalışmalar devam ediyor.”

Yazımızın sonunda şu önemli konuya da değinmeden geçemeyeceğiz. Dünyanın hemen her yerinde tarımda aile işletmeleri önem kazanıyor. Bunu Türkiye’de de yaymak ve verim elde etmek zorundayız. Bu konuda da Bayraktar’ın sözlerine kulak verelim:

“Dünya Gıda Örgütü birkaç sene evvel biliyorsunuz aile işletmeleri yılı ilan etti. Türkiye'nin geleceği buna bağlı. Türkiye'nin gıda güvencesini sağlaması kesinlikle aile işletmelerinin ayakta kalmasına bağlı. Dünyanın hiç bir yerinde büyük holdinglere büyük şirketlere destek vermek ve büyük tesis de bulunmak suretiyle gıda güvencesini sağlayan ülke yok. Biz bir ilki başaramayız, onun için bu yanlıştan dönülmeli. Bunların yatırım maliyetleri büyük holdinglere göre çok düşük bunları destekleyerek o civar bir büyüklüğe getirmemiz lazım ve bunlarla da Türkiye'nin gıda güvencesini sağlamamız lazım.”

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz