BASIN BÜLTENİ Akıncı, Türkeş ve Kidd’i kabul etti - TURAN-SAM : TURAN Stratejik Ara?t?rmalar Merkezi - http://www.turansam.org









BASIN BÜLTENİ Akıncı, Türkeş ve Kidd’i kabul etti
Tarih: 25.06.2017 > Kaç kez okundu? 728

Paylaş


Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, devlet ve hükümet yetkilileriyle temaslarda bulunmak amacıyla KKTC’ye gelen TC Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’i ve İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’i ayrı ayrı kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen görüşmeler ile ilgili basına herhangi bir açıklama yapılmadı.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 28 Haziran’da İsviçre’de devam edecek Kıbrıs Konferansı öncesi, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile telefon görüşmesi yaptı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, dün akşam saatlerinde kendisini arayan ABD Başkan Yardımcısı Pence ile görüşmesinde, Kıbrıs Türk tarafının öteden beri çözüm için uğraş vermekte olduğunu, son iki yılda yoğunlaşan çözüm çabalarında son aşamaya gelindiğini ve Kıbrıs Türk tarafının Crans-Montana’da da iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı federal çözüm için kararlılıkla masada olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı görüşmede, 6 başlığın birbiriyle ilintili biçimde ve paralel çerçevede ele alınmasına ilişkin 4 Haziran New York mutabakatına tüm tarafların sadık kalmasının önemine de işaret etti.

20 dakika süren telefon görüşmesinde Pence, İsviçre’de devam edecek Kıbrıs Konferansı sürecine ABD yönetiminin desteğini belirtti.



Akıncı ve müzakere heyeti Ankara’da temaslarda bulunacak



Müzakereci Özdil Nami başkanlığındaki müzakereci heyeti, Crans Montana’da 28 Haziran’da devam edecek Kıbrıs Konferansı hazırlık çalışmaları kapsamında bu sabah Ankara’ya gitti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise bu akşam Ercan’dan Ankara’ya hareket edecek.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’deki üst düzey temasları yanında, Müzakereci Özdil Nami başkanlığındaki müzakere heyetinin Ankara’daki çalışmalarına da katılacak.

Müzakere heyeti, Cumhurbaşkanı Akıncı başkanlığında Crans Montana’da devam edecek Kıbrıs Konferansı’na yönelik günlük çalışma toplantılarına, toplantı tarihinin açıklanmasının ardından, geçen hafta boyunca devam etmişti.



Siber: “Müzakerelerin bir olumsuzlukla sonuçlanması halinde, izolasyon ve ambargoların kalkması birincil hedef olması gerek”



Meclis Başkanı Sibel Siber, müzakerelerin bir olumsuzlukla sonuçlanması halinde, izolasyon ve ambargoların kalkmasının birincil hedef olması gerektiğini belirtti.

Siber, TED Koleji’nin mezuniyet törenine katılmak ve temaslarda bulunmak için KKTC’de bulunan Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ve beraberindeki heyeti kabul etti.

Meclis Başkanı Sibel Siber, Kıbrıs’ın gündeminin her zamanki gibi sıcak olduğuna işaret ederek, Kıbrıs müzakerelerinin yeni bir boyuta geçtiği bir dönem olduğunu söyledi.

Son olduğu söylenen devrenin ne getireceğinin hep birlikte görüleceğine dikkat çeken Siber, Meclisin iradesi doğrultusunda Meclis Başkanlığının da olayları izlediğini belirtti.

Geçmişten bugüne Kıbrıs Türklerinin çözüm yönünde ortaya koyduğu pozitif algının, dünya tarafından değerlendiriliyor olması temennisinde bulunan Siber, müzakerelerin olumsuzlukla sonuçlanması halinde sonuçların objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Siber, dünya kamuoyu ile Birleşmiş Milletlerin bu durumda çözümsüzlüğün faturasını yine Türk tarafına kesmemesi gerektiğini vurgulayarak, müzakerelerin bir olumsuzlukla sonuçlanması halinde, izolasyon ve ambargoların kalkmasının da birincil hedef olması gerektiğini belirtti.

İki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm modelinin ise büyük arzuları olduğunu ifade eden Siber, “50 yıldır tartışılan bir çözüm modelinin artık yeteri kadar tartışıldığına inanıyoruz. Çözüme ulaşılmaması durumunda da nedeninin somut olarak ortaya konması ve belki farklı bir çözüm modeline zemin yaratılması uyun olacak diye düşünmekteyim. Hayırlı olsun” dedi.

Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş de kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye olarak Kıbrıs Türk halkının uğradığı haksız izolasyonlardan bir an önce kurtulmasını arzu ettiklerini ifade etti. Türkeş, Birleşmiş Milletlerin gayretini de olumlu bulduklarını kaydetti. Türkeş, çözümü kimin istemediğinin de açıkça görülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.



Özgürgün, Türkeş’i kabul etti



Başbakan Hüseyin Özgürgün, temaslarda bulunmak üzere KKTC’ye gelen Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’i kabul etti.

Başbakan Özgürgün kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'i aralarında görmekten ve Başbakanlık'ta ağırlamaktan mutlu olduğunu ifade etti.

Türkiye ile her zaman yakın iş birliği içinde çalıştıklarını, el ve gönül birliği içinde olduklarını ifade eden Başbakan Özgürgün, ulusal Kıbrıs davasında da birlikte hareket ettiklerini vurguladı.

Kabulde, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun da hazır bulundu.



Ertuğruloğlu: "Kimse hayal görmesin, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs adasında var olacaktır”



Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 28 Haziran'da İsviçre'de yapılacak Kıbrıs müzakereleri öncesinde, adadaki Türk askeri varlığının durumuna değinerek, "Kimse hayal görmesin, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs adasında var olacaktır." dedi.

Ertuğruloğlu, İsviçre'nin Crans-Montana kentinde 28 Haziran'da devam edecek Kıbrıs müzakereleriyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşunda Kıbrıs Türkleri ve Rumlarının iki eski ortak olduğunun altını çizdi.

Sorunun temelinde Rum tarafının Türkleri ortak değil azınlık olarak görmesinin yattığını vurgulayan Ertuğruloğlu, eşitsizlik temelinde sürdürülen müzakere sürecinde eşitliği temel unsur olarak kabul edecek bir anlaşmayla masadan kalkmanın teknik ve diplomatik açıdan mümkün görünmediğini dile getirdi.

Ertuğruloğlu, Kıbrıs'ta bir anlaşmayı talep ve arzu edenin Kıbrıs Türk halkı olduğunu belirterek, "Anlaşma olmayacaksa da anlaşma olmadığının BM tarafından resmen deklare edilmesi gerekir. O yüzden Crans-Montana'nın gerçekten bir son olmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Rum tarafının 50 yıldır süren müzakere sürecini noktalama gibi bir politikası bulunmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, dolayısıyla Rumların müzakere sürecini samimiyetle uygulamaları ve al ver esasına dayalı karşılıklı tavizlerle anlaşmaya varma gibi bir amaçları olmadığına işaret etti.

Ertuğruloğlu, "Toprak ve garantiler konusunda, Türk tarafını, Türkiye'yi ve Kıbrıs Türk halkını zora sokmaya yönelik bir oyun oynanıyor. Yani sanki bütün diğer başlıklarda anlaşmaya varılmış, tek problem toprak ve güvenlik-garantiler konusuymuş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor, Rum tarafı da bunu yapmaya çalışıyor. (BM Kıbrıs Özel Danışmanı) Eide'nin özellikle bu iki başlıkla ilgili ayrı bir belge hazırlıyor olması da Rumların bu oyununa geldiğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bu sayede Türkiye'ye garantörlükten vazgeçmesi yönünde baskı yapılmasının amaçlandığını kaydeden Ertuğruloğlu, "Bilmeleri gereken, Kıbrıs Türk halkının anavatanının garantisi dışında hiçbir formülü asla kabul etmeyeceğidir." diye konuştu.

Ertuğruloğlu, Türkiye'nin 1960 Garanti Sistemi'ndeki tek taraflı müdahale hakkının Kıbrıs Türk halkını kurtaran etken olduğunu hatırlatarak, adada sadece bir miktar Türk askerinin kalmasının garantinin var olduğu anlamına gelemeyeceğini söyledi.

Rum tarafı (adanın tümünü ele geçirmek için) 1963'te yaptıklarını tekrarlama yoluna giderse Türkiye'nin tek taraflı müdahale hakkına sahip olması gerektiğini vurgulayan Ertuğruloğlu, "Dolayısıyla kimse hayal görmesin, Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs adasında var olacaktır ve Türkiye'nin gerektiği takdirde, keyfi değil tabii ki, tek taraflı müdahale hakkı da olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Ertuğruloğlu, müzakerelerdeki toprak konusuna da değinerek, meselenin sadece bir sınır düzeltme olayı olduğunu şu sözlerle ifade etti:

"Güzelyurt'u, Karpaz'ı vermek diye bir şey söz konusu değil. Sahil şeridinin azaltılması söz konusu değil. Olsa olsa Kapalı-Açık Maraş'a karşılık, (eski) Erenköy'ü Güzelyurt ilçesine bağlamak, aradaki Rum topraklarını almak. O kadar. Yüzde meselesi değil toprak konusu, çünkü şunu biliyoruz ki ne istersek verelim, Rum tarafı onu cebine koyup gerisini nasıl alacağının planını yapıyor. Çünkü ona göre Kıbrıs bir Helen adasıdır. 'Helen adası üzerinde herhangi bir yüzdeliğin Türk kontrolünde olması kabul edilir değil. Alabileceğimi alayım, gerisi nasıl olsa daha sonra yine alırım' politikası güdüyor. O yüzden Rum tarafına yüzde şu kadar toprak verme, bu kadarı bizde kalsın diye bir hesap içerisine girmek sağlıklı bir yaklaşım değil. O yüzden aynen Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi toprak konusu, Kıbrıs Türklerinin ne kadar toprak tavizi yapacağı konusu değil, sınır düzeltme olayıdır."

Ertuğruloğlu, İngiltere'nin "toprak konusundaki anlaşmazlığı gidermek için askeri üslerin topraklarının bir kısmını ada halkına devredebileceği" açıklamasının konuya hiçbir katkı sağlamayacağını söyleyerek, "Şov yapılıyor." dedi.

Sözü edilen toprakların Kıbrıs konusunun özüne yönelik herhangi bir özelliği bulunmadığına dikkati çeken Ertuğruloğlu, bunun bir taviz veya jestmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, Rum kesiminin Akdeniz'de tek taraflı olarak doğalgaz ve petrol arama faaliyetlerine devam ettiğini ancak bu tutumun cevapsız kalacağının düşünülmemesi gerektiğini bildirdi.

BM gözetiminde yürütülen Kıbrıs müzakereleri, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis'in yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci olarak Avrupa Birliği'nin katılımıyla 28 Haziran'da İsviçre'de tekrar başlayacak.



Taçoy: “Rum tarafı Crans Montana’da da sonuca ulaşılmayacak bir süreç yaşatacak”



Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy, Rum tarafının elinde bulundurduğu “Kıbrıs Cumhuriyeti” devletini paylaşmamak için Kıbrıs Türk tarafından alacağı kazanımlarla Crans Montana’da da sonuca ulaşılmayacak bir süreç yaşatacağını iddia etti.

Taçoy yaptığı yazılı açıklamada, görüşmelerin daha önce olduğu gibi yine şartlı başlayacağını, ayrıca BM Genel Sekreteri’nin dediğinin aksine tüm başlıkların eş zamanda görüşülmeyeceğini savundu.

Taçoy, Rum lider Anastasiadis’in haritayı alıp, 1959’dan günümüze gelen uluslararası bir anlaşmayı müzakere ettirmeyi başardığını, Yunan Dışişleri Bakanı Kocias’ın Mont Pelerin’deki davranışının önceden planlanmış olduğunu, Enosis Plebisitinin dahi geleceğe yatırım olarak ortaya konduğunu ifade ederek, Yunanistan ve Rum tarafının masada ellerini güçlendirdiklerini iddia etti.

Türk tarafının “masadan kaçan taraf” olmak istemediği için Eide’nin “durum belgesini” de kabul edeceğini savunan Taçoy, Kıbrıs Türk halkının ne düşündüğü ve ne istediği konusunda bir politika bulunmadığı görüşünü de bildirdi.

Rum tarafının hem askerin hem garantilerin kalkmasını istediğine dikkat çeken Taçoy, Kuzeydeki siyasi partilerin ise kırmızı çizgilerini unutmuş veya etrafından dolandıklarını ifade etti.

Taçoy, “Hep birlikte izleyeceğiz ve göreceğiz ki Rum tarafı elinde bulundurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti devletini paylaşmama adına, bizden alacağı kazanımlarla (süreci) devam ettirme yolunda Crans Montana’da da sonuca ulaşılmayacak bir süreç yaşatacak. Sonuçta bir kozumuzu daha onlara teslim ederek beklemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



Eide, Kıbrıs Konferansı’na rehberlik etmesi amacıyla hazırladığı belgeyi taraflara sundu



BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs Konferansı’na rehberlik etmesi amacıyla hazırladığı belgeyi dün taraflara sundu.

Eide, ara bölgede bir araya geldiği Kıbrıslı Türk ve Rum müzakerecilere, 28 Haziran’dan itibaren Crans Montana’da devam edecek Kıbrıs Konferansı’na zemin oluşturması hedefiyle “Garantiler ve Güvenlik” başlığıyla ilgili hazırladığı belgeyi takdim etti.

Belge, Kıbrıs Konferansı çerçevesinde Mont Pelerin’de yapılan teknik toplantıda ortaya konan görüşler zemin alınıp, taraflar ve garantörlerle görüşerek hazırlandı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla bir araya gelerek, Eide’nin hazırladığı belge hakkında görüş alışverişinde bulunacak.



TMT Derneği: “Kıbrıs’ta gerçekçi çözüm meselenin neden ve nasıl ortaya çıktığına bakılarak görülebilir”



Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı çözümden söz edilirken, Kıbrıs meselesinin neden ve nasıl ortaya çıktığına bakıldığında gerçekçi çözümün de nasıl olabileceğinin açıkça görülebildiğini vurguladı.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumlar ve Yunanlıların Enosis emelleri yüzünden yıkıldığını belirterek, aradan geçen 54 yıldan beri cumhuriyeti yıkan zihniyetin hâlâ değişmediğini ve bu yüzden bugüne dek soruna siyasi bir çözüm bulunamadığını belirtti.

Bora, Rum tarafının yıllardan beri BM’nin aldığı yanlış, hatalı ve haksız kararları arkasına alarak ve uluslararası hukuka aykırı olarak AB’nin Rumları Birliğe alıp onlara arka çıkmalarının çözümsüzlüğün başlıca nedeni olmaya devam ettiğini ifade etti.

28 Haziran’da İsviçre’de yapılması tasarlanan görüşmeler öncesi Rumlar ile Yunanlıların akıl almaz görüşler ileri sürmelerinin “çözüm umutlarını bir kez daha başarısızlığa mahkum edeceğini” kaydeden Bora, “BM ve AB yetkililerinin Kıbrıs’ın yaşanmış gerçeklerini dikkate alarak çözüme yardımcı olmaları gerekirken bunu yapmayarak Türkiye ve Kıbrıs Türk halkına haksız ve kabulü mümkün olmayan telkin ve önerileri dayatmacı bir zihniyetle ortaya koymayı tercih etmelerinin gayri meşru statüdeki Rumları cesaretlendirmekten öte başka bir katkı yapmadığını” ifade etti.

Bora, KKTC ve Türkiye’nin iyi niyetli tüm çabalarına rağmen federasyon çatısı altında birleşmenin mümkün olmadığının görüldüğünü savunarak “ Sorunu yaratan ve yarım asırdan beri çözüme yanaşmayan hukuksuz tasarruflarına dünyanın ses çıkarmaması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde egemenliğimizden ve toprağımızdan vazgeçmemizin gerekçesi olamaz” dedi.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Instagram





Flickr





LinkedIn





Website













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Faks: +90 (392) 228 4847

E-Posta: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: @trncpio

Youtube: KKTCDisisleri





Yorumlar









Aktif Ziyaretçi 25
Dün Tekil 1927
Bugün Tekil 1455
Toplam Tekil 4067589
IP 3.14.142.115






TURAN-SAM PRINTED ISSN: 1308-8041
TURAN-SAM ONLINE ISSN: 1309-4033
Journal is indexed by:





























10 Sevval 1445
Nisan 2024
P
S
P
C
Ct
P
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30


T rk hakanlar ve T rkmen Padi ahlar devlet i lerinde hatunun fikirlerini st n tutar.
(N ZAM L-M LK)


Ekle kar









Anasayfa - Amaç - Hedefimiz - Mefkuremiz - Faaliyetler - Yönetim - Yasal Uyarı - İletişim

Her Hakkı Saklıdır © 2007 - 2023 TURAN-SAM : TURAN Stratejik Araştırmalar Merkezi
Sayfa 1.311 saniyede oluşturulmuştur.

TURAN-SAM rssTURAN-SAM rss
Google Sitemap

"Bu site en iyi mozilla firefox'ta 1280x960 çözünürlükte görüntülenir."

Turan Portal v1.3 | Tasarım TURAN-SAM , Kodlama Serkan Aygün

Turan Nedir?, Bilimsel Dergiler, En popüler Bilimsel Dergi, Endeksli Bilimsel Dergiler, Saygın Bilimsel Dergi, Türk Dünyasının en popüler ve en saygın Bilimsel Hakemli Dergisi, SSCI, SCI, citation index, Turan, Türk Devletleri, Türk Birligi, Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri, Türki Cumhuriyetler, Özerk Türkler, Öztürkler, Milliyetçi, Türkçü, Turancı, Turan Askerleri, ALLAH'ın askerleri, Turan Birliği, Panturan, Pantürk, Panturkist, Türk, Dünyası, Stratejik, CSR, SAM, Center for Strategical Researches, Araştırma, Merkezi, Türkiye, Ankara, İstanbul, Azer, Azeri, Azerbaycan, Bakü, Kazakistan, Alma-Ata, Astana, Kırgız, Bişkek, Kırgızistan, Özbekistan, Özbek, Taşkent, Türkmen, Türkmenistan, Turkmenistan, Aşxabad, Aşkabat, Ozbekistan, Kazakhstan, Uzbekistan, North, Cyprus, Kıbrıs, MHP, AKP, CHP, TURKEY, Turancılık, KKTC, Vatan, Ülke, Millet, Bayrak, Milliyet, Cumhuriyet, Respublika, Alparslan Türkeş, Atatürk, Elçibey, Bahçeli, Aytmatov, Bahtiyar Vahabzade, Yusuf Akçura, Zeki Velidi Togan, İsmail Gaspıralı, Gaspırinski, Nihal Atsız, Alptekin, Kürşad, Tarih, Kardeş, Xalq, Halk, Milletçi, Milliyetçi, Yürek, Ürek, Türklük, Beynelxalq, Arbitrli, Elmi, Jurnal, Nüfuzlu