Türkiye, bilimsel anlamda demokratik sürece 1879 kanun-i esasiyle başlamış,1.meşrutiyetle devam etmiştir .Ancak bu süreç tam olarak demokratik sayılabilir mi?sormak lazım.Hepimizin aklında demokrasi denince aklımıza ne gelmektedir?bunu bilmemiz gerekmektedir.Demokrasinin tanımını yapmak gerekirse;halkın kendi kendini yönetmesidir,Bir başka deyişle hiçbir zümrenin diğer tabakayı baskı altında tutmadan özgür bir ortamda yönetim biçimidir.

Türkiye’de demokratikleşme süreci çok sancılı geçmektedir.1923 yılında cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte tam anlamıyla demokrasi alanında çalışmalar başlamıştır. Demokrasinin vazgeçilmezlerinden laiklik ilkesi belli bir düzene oturtulmuş, yeni Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atılmış oldu. Tabi ki de bunu bir olaya bağlamak doğru değildir. Bunu oluşturan nedenlere bakmak gerekir. Çünkü sosyal bilimlerde deney ortamı yoktur. Laboratuarımız tarihin ta kendisidir .ilk parti özelliği gösteren CHP ve ondan sonra kurulan partiler ve çok partili hayata geçişle demokrasi önemli gelişmeler göstermiş fakat bu süreç fazla uzun sürmemiştir.Fakat çok partili sürecin önemini Gazi Mustafa Kemal biliyordu.Çeşitli toplulukların görüşlerini yansıtmaları bakımından partiler önemliydi.Fakat o zamanın koşulları elverişlimiydi ona bakmak lazım.Daha sonra demokrat partinin iktidara gelmesiyle bu süreç hızlanmış ve yolunu kaybetmiştir.Başbakanın anayasayı hiçe sayması ve ona uymayan davranışlar sergilemesi Türk tarihinde ilk darbe girişimini göstermiş,o dönemin başbakanı,maliye bakanı ve dışişleri bakanı idam edilmiştir ve askerler yönetime el koymuştur.Daha sonra 1960-1970 yılları arasında öğrenci hareketleri başlamış,Amerikan emperyalizmine karşı olan öğrenciler hükümete baskı yapmaya başlamışlar ve istedikleri tepkiyi büyük şehirlerde göstermişti.Amerika’nın politikaları doğrultusunda gerçekleştirilen sağ-sol kavgaları başlamış,ülke tam bir kaos ortamına dönmüştür.Bugünkü olduğu gibi.(Kürt-Türk).Hem sağ bloktan hem de sol kesimden binlerce genç öldürüldü,idam edildi.ne uğruna?

İşte Türkiye Cumhuriyeti tarihini incelersek daha doğrusu yakın tarihimizi darbeler , idamlar dönemi damgasını vurmuştur ve ülkenin binlerce yıl geriye gitmesine neden olmuştur.

Yıl 2008.Bu olaylardan 30-40 yıl geçmesine rağmen ülkemizde demokrasi yerleşmişimidir sizce? Bence hayır. Çünkü bir ülkenin başbakanı çıkıp beyaz elbiselerden söz ederse(yani idam gömleğinden)burada her an asılmak korkusuyla yaşama gayreti vardır.Biz bu yüzyılda bunları aşmamız lazım.Son zamanlarda hükümete karşı olanların hemen hemen hepsini Türk milletinin onuru,gururu olan Ergenekon adı altında içeri attılar.Niçin?Çünkü ülkesini,vatanını sevdikleri için,Milliyetçiliği,Bağımsızlığı savundukları için…Böyle bir ortamda demokrasiden söz edebilir miyiz?

Son olarak; ülkemizin çağdaş, modern bir demokrasiye kavuşması dileğiyle,kardeş kavgalarının son bulması ve dışarıdan destekli hükümetlerin ülkemizi işgal etmesine izin vermemek dileğiyle sözlerime son veriyorum…