Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununda tarihi bir fırsatın var olduğunu ve bunun yitirilmemesi gerektiğini söyleyerek, bu konuda herkesten olumlu katkı beklediklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis 2017 yılının ilk görüşmesini dün ara bölgede yaptı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde yaptığı açıklamada, Cenevre öncesi son bir toplantının Cumartesi olabilir mi düşüncesinin gündeme geldiğini fakat Rum Lider Anastasiadis ile bunu yapmamaya karar verdiklerini söyledi.

Akıncı, bunun yerine Pazar akşamı Cenevre’de ön toplantı yapmayı kararlaştırdıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dünkü görüşmede Cenevre’nin ön hazırlığı yapıldığını belirterek, olumlu bir ruh hali içinde yapıcı bir atmosferde Cenevre’ye gidileceğini ifade etti.

Dünkü müzakerelerde yeni uzlaşma noktaları yaratma bağlamında sıkı çalışma yapılmayarak, Cenevre’deki çalışma şekli üzerinde anlayış birliği yapıldığını belirten Akıncı, nasıl bir açılış olabileceğinin görüşüldüğünü ve 1 Aralık’ta varılan mutabakatın geçerliliğinin teyit edildiğini söyledi.

Cenevre’de 2 liderin yanı sıra masada 3 garantör ülkenin olacağını yineleyen Akıncı, Rum Lider Anastasiadis’in hem toplumunu, hem de "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni temsil edeceği söylemlerinin polemik yaratma amaçlı olduğunu ifade etti.

“Kimsenin ağzını büzecek değiliz” diyen Akıncı, açılışın birkaç saatlik bir seremoni şeklinde yeni BM Genel Sekreterle bir araya gelinmesi, garantör ülkelerin Genel Sekreterle bir araya gelmeleri ve konferansın açılması şeklinde olacağını belirtti.

Törensel açılışta Güvenlik Konseyi üyeleri ve AB temsilcilerinin de olabileceğini belirten Akıncı, AB temsilcisinin masanın parçası olmayacağını, ihtiyaç hissedildiğinde BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışman Espen Barth Eide aracılığıyla ilgili kişinin odaya davet edileceğini ve sorulara cevap verebileceğini aktardı. AB’nin en üst düzeyde Cenevre’de olmak isteyeceğini belirten Akıncı, açılış töreninde AB yetkilileri ve her iki taraftan parti liderlerinin olabileceğini ve daha sonra esas görüşmelere geçileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, 9-11 Ocak arasında çözüm için birkaç başlıkta uzlaşılması gereken bazı konulara değinerek, bunların en önemlilerinin 8-10 başlık altında toplanacağını ve 11-12 Ocak sonunda da harita ve yüzdeliklerin konuşulacağını belirtti. Akıncı, 12 Ocak’ta 5’li konferansa girileceğini ifade etti.

“Hedef bu saydığım konularda hepsini bir arada çözüme götürebilmek” diyen Akıncı, Mont Pelerin’deki başarısızlığın sebebinin, tek bir konu üzerinde başarının hedeflenip, bunun yapılamaması olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konuların 12 Ocak’a kadar bitmeyebileceğini, fakat mülkiyet, dönüşümlü başkanlık, Kıbrıs Türkü’nün kararlardaki etkinliği, toprak ve güvenlikte her iki tarafı da tatmin eden bir sonuç ortaya çıkması durumunda büyük başarı sağlanmış olacağını belirtti.

Akıncı, her şeyin bitmemekle birlikte sorunun artık çözüm aşamasına gelmiş sayılabileceğine vurgu yaptı.

Böyle bir sonuçta konferansın başarıyla tamamlanmış olacağını dile getiren Akıncı, ardından ayrıntılar için 2-3 aylık bir süre, daha sonra da halkların oluşacak çözüm planını anlaması ve bilinçli oy kullanması için geçecek bir 3 aya daha ihtiyaç olacağını ve 2017 ortalarında da referanduma gidilebileceğini söyledi.

Akıncı, toplumun çoğunluğunun beklentisinin bu yönde olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Ankara’ya gideceğini söyledi.

Müzakereci Özdil Nami’nin, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla görüşmek üzere dün geceden Ankara’ya gittiğini belirten Akıncı, pazar günü de Cenevre’ye hareket edileceği bilgisini verdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bir soruya karşılık, Cenevre’deki görüşmelerin ön şartsız olacağının karara bağlandığını ve konferansın yapılmama olasılığını görmediğini dile getirdi.

Akıncı, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin konferansa en üst düzeyde katılım göstereceğini ifade ederek, Kıbrıs’ta çözüm olacaksa tüm başlıkların el ele koşacağını, hiçbirinin, bir diğerinin ön şartı olmayacağını ve hepsinin finiş çizgisini birlikte göreceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, başka bir soruyu yanıtında, tüm enerjiyi başarıya yoğunlaştırmak gerektiğini kaydetti ve işin sadece arzu etmekle olamayacağını, sergilenecek tavrın önemli olduğunu söyledi.

Gerçekçi ve makul olmanın önemine işaret eden Akıncı, “Bu ruh haliyle olmazsak bir yere varamayız. Tek taraflı kalırsa bu anlayışlar ve genel olmazsa, herkes üstüne düşeni olumlu yapmazsa gerçekten Kıbrıs’ı zor bir dönem bekliyor” şeklinde konuştu.

Çözümsüz bir 2017 yılının sıkıntılı bir yıl olacağını söyleyen Akıncı, baharda hidrokarbon konusunun daha da ısınacağını, kazıların gündeme geleceğini, yeni gerginlikler yaşanacağı görüşünü dile getirdi.

Akıncı, bu ayın sonunda yeni ABD yönetiminin geleceğini ve yeni yönetimin Kıbrıs konusunda nasıl davranacağının bilinmediğini ifade ederek, ayrıca Rumların Şubat 2018’deki seçim propagandası çalışmalarının gündeme geleceğini ve bu tip risklerin konuyu 2018 ortalarına kadar taşıyabileceğini söyledi.

“Seçimden sonra yine masa kurulur mu belli değil” diyen Akıncı, geçen zamanın çözümü daha da zorlaştırdığını, 50 yılın üzerine bir 10-15 yıl daha geçmesinin ayrılığı daha da kökleştireceğini ve çözüm çabalarının sonlanacağını vurguladı.

Bu tarihi fırsatın yitirilmemesi gerektiğini söyleyen Akıncı, olumlu katkıda bulunacak olanların katkısını esirgememesini istedi.

Müzakerelerin yürütüleceği bina dışında “Milletler Sarayı” denen başka bir binanın varlığından da bahseden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu binada da birçok olayın cereyan edeceğini, kendisi, Anastasiadis veya her ikisinin birden söz konusu binaya gidip, burada herhangi bir ülkenin temsilcisiyle görüşebileceğini de söyledi.

Akıncı, başka bir soruya karşılık da, Kıbrıs’taki siyasi parti başkanlarına davet yaptığını ve şu ana kadar 2 muhalefet partisinden (CTP ve TDP) geri dönüş aldıklarını, isteyen partilerin kendi masraflarını karşılayarak Cenevre’ye istediği kadar kişi götürebileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, kendisi ve Anastasiadis’in zaman zaman parti liderlerini çağırıp, bilgilendireceklerini de sözlerine ekledi.



Özgürgün: “Çıkmaz sokakta değiliz, yol var”



Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs müzakerelerinden sonuç çıkmazsa Türk tarafının bir “B planı” olduğunu belirterek, “Çıkmaz sokakta değiliz. Yol var” dedi.

Haber Türk Televizyonu’nun Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin sorularını yanıtlayan Başbakan Özgürgün, tarafların, 9 Ocak’ta Cenevre’de başlayacak müzakere süreci için henüz hazır olmadığını belirtti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin topraklarını pazarlığa açmadık” diyen Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafı ile arasında ciddi farklar olduğunu anlattı.

Başbakan Özgürgün, Kıbrıs Tük halkının büyük çoğunluğunun “Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin” altını kalın kırmızı çizgiyle çizdiğini, Rum tarafının da “asker çekilsin” dediğini kaydetti.

Kıbrıs’ta 2004 yılında oylanan ve reddedilen Annan Planı’nın süreçte baz alınamayacağını, 12 yılda adada çok şeyin değiştiğini vurgulayan Başbakan Özgürgün, “12 yılda insanlar bu topraklarda yer etmiş. Şimdi bu insanlara, kalkın, belirsiz bir şekilde bir yere taşının diyemezsiniz. Bunu hiç kimse diyemez” dedi.

Müzakare başlıklarından “Yönetim ve Güç Paylaşımı”nın da sorunlu olduğunu aktaran Başbakan Özgürgün, “Eşitlik konusunda çok ciddi sorunlar var. İki bölgeliliğe ters birçok konu var. Bunların hiç biri henüz halledilmiş değil” diye konuştu.

Kıbrıs Türk tarafının masadaki şartlarının net olduğunu dile getiren Başbakan Özgürgün, “İki kesimlilik şart. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi şart. Türk askerinin fiili varlığı şart. İki kurucu devletin eşit statüsü şart” ifadelerini kullandı.

Cenevre görüşmeleri için henüz erken olduğunu kaydeden Başbakan Özgürgün, “Bana göre, Cenevre’ye garantörleri de götürecek pek tablo yok. Mutlaka bu söylediğimiz çerçeveye gelinirse bir çözüm olabilir” diye konuştu.

Başbakan Özgürgün, “Müzakereler başarısızlıkla sonuçlanırsa ne olacak?” sorusu üzerine, bu konu da hem KKTC’nin, hem de Türkiye’nin bir “B planı” olduğuna işaret ederek, “Biz çıkmaz sokakta değiliz, yol var. Klasik bir deyimdir; ‘B planı’ da var. Ama buna Türkiye ile birlikte oturup Kıbrıs Türk halkı karar verir” dedi.



Erdoğan, Obama ile telefonda görüştü



ABD Başkanı Barack Obama, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesinde, yılbaşı gecesi İstanbul Ortaköy'de, 17 Aralık'ta Kayseri'de gerçekleştirilen terör saldırılarında hayatlarını kaybedenler için Erdoğan'a taziyelerini iletti.

Kıbrıs meselesine de değinilen görüşmede, iki lider, halihazırdaki müzakere sürecinin, iki kesimli ve iki toplumlu bir çözümle adada birliğin sağlanmasıyla neticelenmesi temennisinde bulundu.



Yıldırım: “Adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını arzu ediyoruz”



TC Başbakanı Binali Yıldırım, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ı kabulunde, Kıbrıs Türkü'nün siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini her türlü mülahazanın üzerinde tuttuklarını, bu bağlamda adada önemli bir aşamaya gelen müzakerelerde bu unsurları karşılayan, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını arzu ettiklerini söyledi.

Yıldırım'ın Erhürman'ı kabulünde, Türkiye ile KKTC arasındaki kapsamlı ilişkiler ve adadaki müzakere süreci hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin KKTC'ye her konuda sağladığı desteğin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da süreceğini belirtti.

Yıldırım, Kıbrıs Türkü'nün siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini her türlü mülahazanın üzerinde tuttuklarını, bu bağlamda adada önemli bir aşamaya gelen müzakerelerde bu unsurları karşılayan, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını arzu ettiklerini ifade etti.

Başbakan Yıldırım, ayrıca bu önemli dönemde, Kıbrıs Türkü arasındaki mevcut birlik ve beraberlik ruhunun devamının da önem arz ettiğini vurguladı.

Erhürman ise Türkiye-KKTC ilişkileri konusunda zamanlıca istişarede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, adadaki müzakereler sonucunda adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme ulaşılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.



Çavuşoğlu, Nami ile Cenevre’de yapılacak Kıbrıs görüşmeleri öncesi görüştü



TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kıbrıs görüşmelerinde Türk tarafı adına müzakereleri yürüten Özdil Nami ile görüştü.

Çavuşoğlu, resmi Twitter hesabındaki paylaşımında, Nami ile bir araya geldiğini bildiren Çavuşoğlu, "Müzakereci Özdil Nami ile gelecek hafta Cenevre'de yapılacak Kıbrıs görüşmeleri öncesinde değerlendirmelerde bulunduk." ifadelerini kullandı.



Duncan: “Garantör olarak başarı bekliyoruz”



İngiltere'nin Avrupa ve Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, Cenevre'de yapılması planlanan Kıbrıs müzakerelerinin başarıyla sonuçlanması ve çözüme katkı sağlanmasını diledi.

Duncan, TC Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile bakanlıktaki görüşmesi öncesinde ortak basın toplantısı düzenledi.

Ziyaret kapsamında Kıbrıs konusunun çözümüne yönelik temasların olacağını belirten Duncan, bu sorunun çözümüne ilişkin arayış içinde olduklarını söyledi.

Alan Duncan, Cenevre'de yapılması planlanan görüşmelerin başarıyla sonuçlanması ve çözüme katkı sağlanmasını dilediklerini vurgulayarak, "Birleşik Krallık adına, garantör olarak masadaki bütün tarafların başarıyla bu görüşmeleri neticelendirmesini arzu ediyoruz." dedi.



Eide: "Çözüm konusundaki beklentiler geçmişe oranla daha iyi"



Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ile görüştü.

Atina’yı ziyaret eden Eide’nin, Kocias ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinde, Kıbrıs sorunuyla ilgili Cenevre’de gerçekleştirilecek toplantı öncesi son gelişmeler değerlendirildi.

Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Eide, Kıbrıs'ta çözüm konusundaki beklentilerin, son gelişmeler ile geçmişe oranla çok daha iyi noktada bulunduğunu ifade etti.

Taraflar arasında bazı anlaşmazlıklar bulunduğunu ancak bunların aşılabilecek meseleler olduğunu belirten Eide, “Müzakerelerdeki dikenler, garanti ve güvenlik konularıyla ilgili. Sanırım, iki lider baş başa bırakılsaydı sorun çözülecekti.” dedi.

Eide, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın, Cenevre’deki müzakerelere katılıp katılmayacağı" sorusu üzerine, iki ülke liderlerinin müzakerelere katılımının iyi olacağına inancını dile getirerek, bu olasılığı desteklediğini söyledi.

Kocias ise, Cenevre’de Kıbrıs müzakerelerinin önü açık bir şekilde gerçekleşeceğini belirterek, bunun başarısızlıkla sonuçlanma olasılığı bulunmadığını bildirdi.

Müzakereler herhangi bir şekilde yarıda kesilse bile daha sonra devam edeceğini aktaran Kocias, “BM’den, müzakerelerin uluslararası dilde open-ended denilen şekilde gerçekleşeceğine, yani yarıda kesilmesi durumunda bitmiş olmayacağına ve ileride daha iyi hazırlık ile devam edeceğine dair güvence aldık ancak toplum liderlerinin anlaşması durumunda ilk anda bile çözüm olabilir. Müzakerelerin başarısızlığa uğraması olasılığı yok. Olması mümkün olan şey, ertelenme ya da geciktirilmedir. Bunlar biliyorsunuz farklı şeyler. Başarısızlık, bir müzakerenin sonuç alınmadan sona erdirilmesidir.” diye konuştu.

"Cenevre’deki konferansa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Theresa May’in katılıp katılmayacağına dair bilgisi bulunup bulunmadığı" sorusu üzerine Kocias, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı bilgisini verdiğini, May’in katılıp katılmayacağının ise yarın belli olacağını söyledi.

Kocias, "Cenevre’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çipras’ın bir araya gelip gelmeyeceği" sorusuna karşılık da, konferans öncesi ya da sonrasında liderler arasında gerçekleşecek diyalog ile ilgili birçok çalışma yapıldığını ifade etti.

Öte yandan, Yunanistan Başbakanı Çipras’ın, Cenevre’deki toplantı öncesi, Kıbrıs sorunu ile ilgili ortak bir yaklaşım sağlanabilmesi için ülkesindeki siyasi partilerin genel başkanları ile toplantılar gerçekleştirdiği ve Avrupalı liderler ile de telefon görüşmeleri yaptığı bildirildi.

Yunan medyasında çıkan ve hükümet çevrelerine dayandırılan haberlerde, Çipras’ın, aralarında İngiltere Başbakanı May’in de bulunduğu Avrupalı liderler ile telefon görüşmelerinde, "Kıbrıs’ta garantörlük sisteminin iptal edilmesi ve Türk askerinin adayı terk etmesi" şeklindeki Yunan tezlerini ayrıntıları ile dile getirdiği kaydedildi.

Haberlerde ayrıca, mecliste grubu bulunan parti liderleri ile başbakanlıkta gerçekleştirilen toplantılarda, Kıbrıs meselesinin yanı sıra Türk-Yunan ilişkileri ile ilgili ortak bir milli çizgi belirlenmesi konusunun görüşüldüğü ifade edildi.

Bu kapsamda, Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında yeni bir denge oluşturularak bölgede ortak iş birliğinin sağlanması için üçlü bir dostluk anlaşması imzalanmasının hedeflendiği ileri sürüldü.

Öte yandan, Dışişleri Bakanı Kocias’ın, yeni BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Kıbrıs meselesini görüşmek üzere yarın New York’a hareket edeceği bildirildi.

Yunan Haber Ajansı ANA-MPA, Kocias’ın cuma günü başlayacak New York temasları kapsamında, BM Genel Kurul Başkanı Peter Tomson ve diğer üst düzey yetkilileri ile de bir araya geleceğini duyurdu.













Enformasyon Dairesi







Facebook





Twitter





Website





Instagram













Dışişleri Bakanlığı







Facebook





Twitter





YouTube





Website













KKTC Dışişleri Bakanlığı

Enformasyon Dairesi



Tel: +90 (392) 228 3365 / 228 3241

Fax: +90 (392) 228 4847

E-Mail: pio@mfa.gov.ct.tr

Adres: Selçuklu Caddesi, Lefkoşa KKTC

via Mersin 10 / TURKEY



Twitter: @trnc_pio

Facebook: TRNC Public Information Office / KKTC Enformasyon Dairesi

Youtube: KKTCDisisleri