Dünyada en fazla komplo teorisyenine ve felaket tellalına sahip olan ülkeyiz hiç kuşukusuz. Olmadık komple teorileri üretmek ve sonrada bunlara kendimiz inanmak'ta üzerimize yok.

"Samuel Huntington-Medeniyetler Çatışması ve Yoshihiro Francis Fukuyama-Tarihin Sonu" okuyan, merhum "Aytunç Altundalı" dinleyen, eli kalem tutan herkes oldu kopmlo teorisyeni, bizim yazarlar batılıları, batılılar bizim yazarları kaynak gösterip dayanak yapıyorlar. Al birini, vur ötekine, körler sağırlar, birbirini ağırlar misali, Allah kurtarsın başka da diyecek bir söz bulamıyorum.

En iyi yaptığımız iş hayali ihracat olsa gerek, herşeyi dış güçler yapıyor diyerek, kendi görevlerimizi ihmal ediyoruz ve yapmıyoruz, sonra ne olursa arkasında illuminati, Tavistock, Bilderberg, Davos, Gizli Dünya Devleti, Gizli Güçler, Yeraltı ve Yerüstü Örgütleri, Küres Lobiler, Masonlar, Tapınakçılar, CFR, CIA, Mossad, BND, FSB, MI6, ABD, Rusya, Ingiltere, Israil, Vatikan, Almanya ve Fransa arıyoruz, tamam bunlar var ama bir kısmı da gerçek dışı, asıl soru biz ne yapmalıydık, neyi yanlış yaptık, neden yapmadık diye araştırmalı ve sorgulamalıyız.

Daha kolayı var, suçu komlo teorilerine atarak, kaderciliğe bağlayıp işin içinden kolayca çıkıyoruz. Sağlam bir okuma ve araştırma kültürü oluşturmalıyız, bunu da ilköğretimden başlatmalıyız.

Tarihte sıradışı liderler ve sıradışı olaylar her zaman olabilir, bir takım öngörülmeyen ve planmayan olaylarda olabilir, arka plan ve gizli güçlerde olabilir, bunlara hazırlıklı olmak gerekir, risk, kriz, olağanüstü olaylar ve durumlar da en iyi ve en kötü senaryo için kısa, orta ve uzun vadeli planlarımız olmalıdır.

Herşeyi dış güçler'mi yapıyor, bu iç güçler ne yapıyor, hiç etkileri yokmu gerçekten, bu kadar basit olmaması gerekir. Kendi ihmal ve hatalarımızı dış güçlere fatura etmeyi artık bir kenara bırakalım.

Küresel ve egemen güçlerin elbette planları ve gizli ajandaları var, derslerine de iyi çalışıyorlar, biz niye dersimize çalışmıyoruz, ezberci, akıl ve matık temeline dayanmayan, bilimsel ve teknik değeri olmayan anlayışları bir kenara koyalım, biraz da kendi işimize ve gücümüze bakalım.

Dünya'nın bir sonu olacak, ne zaman ve nasıl olur bunu biz bilemeyiz, ama kendi sonumuz gelmeden birşeler yapabiliriz.

Akademisyenler, teorisyenler, stratejistler, ütopik kıyamet senaryolarını sürekli yazıp-çiziyorlar. 3. Dünya savaşı, 4. Sanayi Devrimi, Kıtlıklar, Kuraklar, Küresel Isınma, 51. Bölge, HAARP, Bermuda Şeytan Üçgeni, Nükleer Savaşlar, Reptilan'lar, Tusunamiler, sSiyon Protokolleri, Depremler, Ufo'lar, Uzaylılar, Suların Yükselmesi gibi birçok komplo teorisine ve teorisyene kolayca rastlaya biliriz.

Bilderberg ve Davos Dünya gündemi açısından oldukça önemli, dünyanın gidişatı belirleniyor, dikkate almak gerekir.

Bunların büyük bir kısmı sezgiye ve duyuma dayalı ampirik, ütopik ve gerçekleşme ihtimali yok, bir kısmı da zaten yaşanıyor, alleme-i cihan olmaya gerek yok, vaziyet ayan-beyan ortada.

Küresel güçlerinde bir takım olaylarda etkisi oluyor ama hepten onlara bağlamak kolaycılık olur.

3. Dünya Savaşı ve 4. Sanayi Devrimi için çok ciddi çalışmalıyız, neler yapılması gerektiğini daha önce defalarca yazdım ve söyledim.

Bu kadar komplo teorisi arasında hiçmi iyi birşey yok? Elbette var, elimizde olmayan ve bizi alakadar etmeyen konuları bir kenara koyalım. Herşeye rağmen hayat devam ediyor, bizde hayattayız, birşeyleri değişrirme imkanımız var, öyleyse neden duruyoruz, imkanımız varken iyilik yapalım, güzel işler yapalım, belki bir daha fırsatımız olmayabilir.

Güzel bir deyim var, "bir deli kuyu'ya taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış" siz siz olun, kendinizi bu kadar komplo teorilerine, felaket tellallarına ve senaryolarına kaptırmayın.

Tabi'ki her zaman, her şarta ve her duruma da hazır olalım.